Fotoğraf: İBB
Haberin İngilizcesi için tıklayın
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 19 Ocak 2007’de katledilen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink adına açılan “23,5 Hrant Dink Hafıza Mekanı”nı ziyaret etti.
Dün akşam saatlerinde müzeye giden İmamoğlu’nu, Dink’in eşi Rakel Dink ve kızı Delal Dink karşıladı.
TIKLAYIN - 23,5 Hrant Dink Hafıza Mekanı: Türkiye Unutmasın Bundan Sonra Diye...
Hrant Dink’in öldürülüşünün ardından gazete merkezinin bulunduğu ve toplumsal bellekte özel bir yer edinen Şişli Halaskargazi Caddesi üzerindeki Sebat Apartmanı’nın birinci katı müzeye dönüştürülmüştü. Hafıza mekanı olarak tasarlanan müze, yaklaşık 4 yıl süren bir hazırlık sürecinin ardından, 17 Haziran 2019’da ziyarete açılmıştı. Müze, Hrant Dink’in 23 Nisan 1996’da Agos’ta yayımlanan “23,5 Nisan” başlıklı köşe yazısından yola çıkılarak “23,5 Hrant Dink Hafıza Mekanı” adını almıştı.
Delal Dink: Bir davet aslında; umuda ve geleceğe dair
İmamoğlu’na, babasının müzede sergilenen anılarıyla ilgi bilgi veren Delal Dink, hafıza mekanının adının hikayesini, “Babamın 23 Nisan’ı nasıl coşkuyla kutladığını ve 24 Nisan’da hissettiği acıyı paylaştığı bir yazısı var. Ayrıca annemle babamın evlilik yıldönümü. Bir davet aslında; umuda ve geleceğe dair. ‘Ermenistan’daki çocukları da bir araya getirebilsek, başka bir gelecek kursak, belki 23,5’ta buluşabiliriz’ gibi bir davet. Bu mekan da bir davet Türkiye’deki herkese. Bu yüzden onun dilini, onun davetini devam ettirmek istedik bu mekanda” sözleriyle dile getirdi.
Rakel ve Delal Dink’in, Hrant Dink’in katledildiği 19 Ocak 2007’deki haliyle korunan çalışma odasını İmamoğlu’na gezdirirken oldukça duygulandıkları görüldü. İmamoğlu, Dink anısına oluşturulan mesaj panosuna, “Her şey çok güzel olacak” notunu bıraktı.
İmamoğlu, “23,5 Hrant Dink Hafıza Mekanı” ve Hrant Dink’le ilgili değerlendirmelerinde şu ifadeleri kullandı:
İmamoğlu: Keşkelerle geçen bir süreç yaşıyoruz
“Vakfın beni ziyaretinde böyle bir müze olduğunu öğrendim. Rahmetli Hrant Dink, bence toplumumuzun çok önemli ve değerli bir sesiydi. Ne yazık ki bir cinayete kurban gitti, katledildi. Bu çok acı bir olay tarihimiz açısından, ülkemiz açısından. Ve acısını, ismini ne zaman duysak hissediyoruz. ‘Keşkelerle’ geçen bir süreç yaşıyoruz çoğu zaman. Bu ‘keşkeler’i yaşamamak için bu süreçleri, bu olayları ve bu kişileri taze tutmak lazım zihinde.
“Toplumsal hafıza olmayınca, kolay unutuluyor ve hatalar ardı sıra yapılabiliyor. Bu bakımdan büyük bir eksiği tamamlamış bir anlatım vardı. Açıkçası gezince de onu derinden hissettim. Nice olayları, nice kişileri ve çok özel insanları, bizim hafızalarda taze tutmamız ve anlatmamız gerekir.
“Barış sözü olan bir insan katledildi”
Yakın tarihi bilmemiz gerekir. Bilmezsek, adım atamayız. En önemli şey, deneyim. Bunları yaşayarak elde etmeniz mümkün değil. Ama birileri yaşamış. Biz, niye bir daha acı olayları yaşayalım ki? Halbuki bir barış sözü olan, barışa dair katkı sunmak isteyen bir insan katledildi. Hrant Dink’in bu özelliğinin burada yansıtılması ne duyduğunun ne hissettiğinin, aslında ne anlatmak istediğinin burada bire bir kendi kayıtlarından, kendi kaynaklarından aktarılması çok özel. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. İstanbul’da şu anda çok değerli bir müze gezdiğimi hissettim. Ruhu şad olsun sevgili Hrant Dink’in.” (HA)