Eğitim-Sen 5 No'lu Üniversiteler Şubesi Hopa'daki protestolar ve sonrası gelişmeler hakkında bugün (7 Haziran) 12.30'da Cebeci Kampüsü'nde bir basın açıklaması düzenledi.
Şube başkanı Yrd. Doç. Dr. Gülseren Adaklı'nın okuduğu basın açıklamasında, Eğitim-Sen üyesi emekli öğretmen Metin Lokumcu'nun polis müdahalesi sırasında öldürülmesinin tüm muhalifler ve hükümete karşı koyan insanlar için açık bir tehdit olduğu vurgulandı.
"Üyemiz Barış Çelik'in sağ kulağı duymuyor"
Hopa'daki olayları protesto edenlere de aynı şiddetin uygulandığı bildirilen açıklamada, Ankara'daki protestolar sırasında gözaltına alınan 54 kişinin üç saat boyunca polis tarafından sözlü, psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kaldığı ve bunun sonucunda sekiz kişinin hastaneye kaldırıldığı ifade edildi.
Adli Tıp'ta dahi devam eden polis şiddetine yer verilen açıklamada, "Adli Tıp'ta bile polisin en ağır şiddetine maruz kalanlar arasında Yönetim Kurulu üyemiz Barış Çelik de vardır. Barış Çelik'in sağ kulağı duymamakta, vücudunda bariz işkence izleri bulunmaktadır." denildi.
"Tutuklamalar yumurtalı protestoların rövanşı"
Gözaltılar sonrası savcılığa çıkarılan kişilerden beşinin tutuklandığı ve bunlardan ikisinin Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencisi olduğuna dikkat çekilen açıklamada, tutuklamaların yumurtalı protestoların rövanşı niteliğinde olduğu ve bu kişilerin hükümete yakın medya organlarınca hedef gösterildiği belirtildi.
Protestoları "gayrımeşru" gösteren medyanın kendi meşruluğunu sorgulattığının altını çizen açıklamada, siyasetçilerin söylemleri de şu şekilde eleştirildi:
"Devletin çıplak şiddeti; eril, milliyetçi/faşizan bir dille bütünleşmektedir. Demokratik bir ülkede, seçilmiş yöneticilerin ağzından duyamayacağınız çirkinlikte erkek egemen ifadeler, Hopa'da HES'lere karşı direnen emekçilere, meşru yollardan meclise girmek için mücadele eden Kürt halkına, sosyalistlere yönelik faşizan dilin ortağıdır. Kadın düşmanlığı, halk düşmanlığı, işçi düşmanlığı, öğrenci düşmanlığı kol kola ilerlemektedir."
"İleri demokrası" ileri düzeyde bir "cadı avı"ndan ibaret
Hükümetin kendisi gibi düşünmeyenleri potansiyel suçlu ilan edip tutuklatma konusunda uzmanlaştığını söyleyen açıklamada, "Hopa'daki protestocuları 'eşkıya' ilan eden, SBF'deki protestocuları beyinsizlikle suçlayan AKP zihniyeti, faşist bir diktatörlük yolunda adımlar atmaktadır." denilerek, AKP'de cisimleşen devlet şiddeti "ileri faşizm"in göstergesi olarak değerlendirildi.
Seçim sürecinde asgari demokratik koşulların sağlanamamış olması, muhalif adaylara yönelik saldırıların da gündeme getirildiği açıklama, tutuklanan öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle sona erdi. (BB/HK)
Fotoğraf: Gökhan Keskin