* Fotoğraf: Anadolu Ajansı.
Merkezi İngiltere'de bulunan düşünce kuruluşu Karbon Takipçisi Girişimi (Carbon Tracker) ve merkezi Amerika Birleşik Devletleri'nde olan sivil toplum kuruluşu Küresel Enerji Takipçisi (Global Energy Monitor) "Küresel Fosil Yakıtlar Veri Tabanı"nı yayımladı.
Bugüne kadar iklim krizi ile mücadele çabaları petrol, gaz ve kömür talebini ve tüketimini azaltmaya odaklandı, ancak bu yakıtların arzı göz ardı edildi. Paris Anlaşması, bu yakıtların küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 75'inden fazlasını oluşturmasına rağmen fosil yakıt üretiminden bahsetmiyor.
"Küresel Fosil Yakıtlar Veri Tabanı"nda yer alan veriler, dünya rezervlerinin üretilmesinin ve yakılmasının 3,5 trilyon tonun üzerinde sera gazı emisyonuna yol açacağını, bunun da 1,5 derece hedefi için kalan karbon bütçesinin yedi katından fazla ve sanayi devriminden bu yana üretilen tüm emisyonlardan daha fazla olduğunu gösteriyor.
Suudi Arabistan'daki saha
"Küresel Fosil Yakıtlar Veri Tabanı"nda, 89 ülkedeki en az 50 bin petrol, gaz ve kömür sahasına dair veriler yer alıyor.
Kamuya açık olan verilere göre ABD ve Rusya, diğer tüm ülkeler üretimi derhal durdursa bile, tüm küresel karbon bütçesini aşacak kadar fosil yakıt rezervine sahip.
Veri tabanındaki 50 bin saha arasında en fazla emisyona neden olan saha ise her yıl yaklaşık 525 milyon ton karbon emisyonu üreten Suudi Arabistan'daki Ghawar Petrol Sahası.
• DETAY: Ghawar Petrol Sahası 1948 yılında keşfedilen sahada üretim 1951'de başladı. 2008 yılında ise Saudi Aramco sahanın rezervlerinin yüzde 48'inin kullanıldığını açıkladı. 280 kilometre uzunluğunda, 30 kilometre genişliğindeki saha, ülkenin doğusunda, Basra Körfezi'nin hemen yanında yer alıyor. |
Tuvalu Adalet, İletişim ve Dışişleri Bakanı Simon Kofe, "Artık kömür, petrol ve gaz üretiminin etkin bir şekilde sona erdirilmesine yardımcı olabilecek bir araca sahibiz. Küresel Veri Tabanı, hükümetlerin, şirketlerin ve yatırımcıların fosil yakıt üretimlerini 1,5 sıcaklık sınırıyla uyumlu hale getirecek kararlar almalarına yardımcı olacak. Paris Anlaşması uluslararası iklim yönetişiminde bir dönüm noktası olmuştur. Küresel Veri Tabanı de bir başka dönüm noktası," dedi.
COP27'ye etkisi
Carbon Tracker'ın kurucusu ve Veri Tabanı Yütüyme Komitesi Başkanı Mark Campanale ise "Veri tabanı, sivil toplumun üretim kararlarını ulusal iklim politikalarıyla ilişkilendirmesini sağlayarak hükümetleri ve şirketleri fosil yakıtların geliştirilmesi konusunda daha hesap verebilir hale getirecektir, "dedi.
Veri tabanı sayesinde, 6-18 Kasım'da Mısır'ın Şarm El-Şeyh kentinde düzenlenecek 27. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'na (COP27) katılacak liderlerin karbon emisyonlarının azaltılması için daha güçlü politikalar benimseyebileceği düşünülüyor.
(TY)