Fotoğraf: Medyascope
Dünya Nüfus Vakfı, Birleşmiş Milletler verilerinin sünnet edilme tehlikesiyle karşı karşıya olan kadın sayısının 2030 yılına kadar 70 milyonu bulacağını gösterdiğini ve bu uygulamayı engellemek için adım atılmazsa, sayının daha da artacağını açıkladı.
"İnsan hakları ihlali"
Deutsche Welle Türkçe'de yer alan habere göre, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de dünya çapında en az 200 milyon kız çocuğu ve kadının sünnet edildiğini belirtti. DSÖ sorumlusu Ian Askew konuyla ilgili açıklamasında şöyle dedi:
"Kadın sünneti sadece bir insan hakkı ihlali değil, aynı zamanda buna maruz kalan pek çok kadının fiziksel ve psikolojik sağlığını ciddi ölçüde etkileyen bir uygulamadır.”
Kadın sünnetinin sağlık açısından herhangi bir yararı olmadığını vurgulayan Askew, uygulamaların sonlandırılması için daha fazla yatırıma ihtiyaç olduğunu vurguladı.
“Sünnet edilen kadınların çeyreği yaşamını kaybediyor”
Kadın sünneti, klitoris veya vajina dudaklarının genellikle kötü hijyen koşullarında anestezi olmadan bir kırık cam ya da jilet ile kısmen ya da tamamen kesilmesini içeriyor. Bu uygulamaya maruz kalan kadınlar ve kız çocukları, enfeksiyon ve kanamanın yanı sıra doğum esnasında yaşanabilecek risklerle karşı karşıya. Almanya merkezli Terre des Femmes kadın örgütünün verilerine göre sünnet edilen kadınların çeyreği yaşadığı komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybediyor.
Cinsiyet ayrımcılığıyla mücadele çağrısı
Dünya Nüfus Vakfı Genel Müdürü Renate Bähr da cinsiyet eşitsizliğinin nedenlerini anlamadan, kadın sünnetinin bitirilemeyeceğini belirterek cinsiyet ayrımcılığıyla savaşmak için harekete geçme çağrısı yaptı.
Bähr “Küresel kararların ve ulusal yasaların uygulanabilmesi için, bu toplumlarda ayrımcılığa karşı savaşan politikacıları, dini liderleri, öğretmenleri, bu uygulamalardan etkilenenleri ve tehlike altında olanları güçlendirmemiz gerekmektedir" dedi.
Almanya Kalkınma Bakanı Gerd Müller de bu uygulamanın sona erdirilmesi için çağrıda bulundu ve kadın sünnetinin kadınları aşağılayan bir uygulama olduğunu belirtti.
Kadın sünneti uygulaması genellikle dini ve kültürel nedenlerle Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde görülüyor. Dünya Sağlık Örgütü, uygulamanın 30 Afrika ve Asya ülkesinde yaygın olduğunu belirtti. Birleşmiş Milletler verileri, Somali, Gine ve Cibuti'de kadınların yüzde doksanının sünnetli olduğunu gösteriyor. Bu toplumlarda geleneksel anlayış, sünnetsiz kadınların saf olmadığını ve evlilik olasılıklarının az olduğunu dayatıyor. (EMK)