UNICEF’in kadın sünneti raporuna göre dünyada 125 milyondan fazla kız çocuğu ve kadın sünnet edilmiş durumda. 30 milyon kız çocuğu ise önümüzdeki on yılda sünnet edilme tehlikesiyle karşı karşıya.
Afrika ve Ortadoğu’da 29 ülkede yapılan araştırmaya göre sünnet edilen kadın sayısının en yüksek olduğu ülkeler sırasıyla Mısır, Etiyopya, Nijerya, Sudan ve Kenya ile Burkina Faso. Somali’deki kadın ve kız çocuklarının ise yüzde 98’i sünnet edilmiş.
Toplumda kabul görme uygulamanın yapılmasında öne sürülen en yaygın gerekçe. Hijyen, daha iyi bir evlilik ihtimali, bekareti korumak, dini gereklilik ise diğer nedenler arasında. Uygulama çoğunlukla Müslümanlarda görülmekle birlikte diğer dinlerde de yapılıyor.
Sünnet uygulamasında vurgulanan diğer bir nokta ise geleneksel uygulayıcılardan uzman sağlık personeline geçişin gerçekleşmesi. Böylelikle uygulamanın medikalizasyonunun arttığı savunuluyor. Örneğin Mısır’da uygulamanın uzman sağlık personeli tarafından yapılma oranı 1995 – 2008 yılları arasında yüzde 55’ten yüzde 77’ye yükseldi. Gana, Irak gibi ülkelerde ise bu oran bir hayli düşük.
Rapordan dikkat çekici bazı noktalar şöyle:
* Yemen’de sünnetlerin yüzde 97’si evde gerçekleştiriliyor ve yüzde 75’inde bıçak veya jilet kullanılıyor.
* Burkina Faso’da yaşayan kadın ve kız çocuklarının yüzde 76’sı sünnet edilmiş ancak sadece yüzde 9’u uygulamanın devam etmesi gerektiğini savunuyor.
* Togo’da Müslüman kadın ve kız çocuklarının yüzde 21’i, Hıristiyanlarında yüzde 1’i sünnet edilirken; Nijerya’da Hıristiyanların yüzde 55’i, Müslümanların yüzde 2’si sünnet edilmiş.
* Gine’de kadın ve kız çocuklarının yüzde 19’u kadın sünnetinin ortadan kaldırılması gerektiğini söylerken, bu oran erkeklerde yüzde 42. Kamerun’da ise erkeklerin yüzde 85’i kadın sünnetine karşı.
* Eritre’de kadın ve kız çocuklarının yüzde 60’ı sünneti dini bir gereklilik olarak görüyor.
* Kenya’da sünnet edilmiş kadın ve kız çocuklarının yüzde 59’u uygulamanın hiçbir yararı olmadığını savunuyor.
* Eğitim görmeyen kadınlar, orta ve yüksek eğitim gören kadınlara göre sünneti dört kat daha fazla destekliyor.
Raporda kadın sünnetine karşı ilk kampanyanın düzenlendiği (Mısır) 1920’den bu yana kadın sünnetine karşı mücadele ve kazanımların kronolojisi de yer alıyor. (FK/ÇT)