UNFPA Türkiye'nin, Dünya Nüfus Raporu'na paralel olarak bugün yayınladığı, “Çocuk Yaşta Evliliklerin Sağlık Riskleri ve Sonuçları Raporu”na göre, Türkiye'de 20-49 yaş arasındaki her 5 kadından 1'i 18 yaşından önce evlendi. Çocuk yaşta evlendirilen kız çocuklarının üçte biri ise yine çocuk yaşta, 18 yaşından önce anne oldu.
UNFPA Türkiye’nin çocuk yaşta evliliklere ilişkin raporuna göre, çocuk yaştaki evlilik ve gebelikler, anne ve bebek ölümlerinin yanı sıra, düşük, erken doğum, zor doğum, gebelikte bebekte büyüme geriliği, ağır kanamalar, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara daha fazla maruz kalma ve doğum sonrası sıkıntılar gibi pek çok sağlık sorununu da ortaya çıkarabiliyor.
Çocuk Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası anlaşmaları imzalayan ülkelerin zararlı uygulamalara son verme görevi bulunuyor. Çok sayıda ülke bu konuda yasalar çıkarsa da yasalar tek başına yeterli değil. UNFPA’in Dünya Nüfusu Raporu’nun da belirttiği üzere, on yıllardır süregelen deneyim ve araştırmalar toplum temelli yaklaşımların değişim konusundaki daha başarılı olduğunu ortaya koyuyor.
Rapora göre, ayrıştırıcı sosyal normları değiştirmeyi hedefleyen programlar zararlı uygulamaları ortadan kaldırmakta etkili; ancak yalnızca bu uygulamalara odaklanılmamalı. Müdahale programları, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik zararlı uygulamaları, insan hakları ihlalleri ve eşit olmayan toplumsal statüler ekseninde daha geniş bir perspektiften ele almalı.
"Eğitimle, çocuk yaşta evliliği ve kadın sünneti sona erdirmek mümkün"
Raporagöre, 10 yıl içinde, kız çocuklarının eğitime katılım süresinin uzatılması, kız çocuklarına hayat becerilerinin öğretilmesi, erkeklerin ve erkek çocuklarının sosyal değişime katılımıyla çocuk yaşta evlilikleri ve kadın sünneti uygulamasını sona erdirmek mümkün.
UNFPA Raporu, 2020 yılında yapılacak 3.4 milyar dolarlık bir yatırımın bu iki zararlı uygulamayı bitirebileceğini ve 84 milyon kız çocuğunun yaşadığı acıya bir son verilebileceğini söylüyor.