BM İnsan Hakları Konseyi'nin, dört hafta sürecek 51. Oturumu Cenevre'de başladı. Afganistan'dan Ukrayna'ya kadar pek çok acil konu oturum gündeminde tartışılacak.
BM Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiser Vekili Nada El-Naşif Konsey'e yaptığı sunumda Rusya'nın komşusunu işgalinin üzerinden 200'ü aşkın gün geçtiğini ve Ukrayna'da "sivil nüfusun çektiği acıların süre gitmekte" olduğunu söyledi.
In her global update to #HRC51, Acting @UNHumanRights Chief @NadaNashif detailed several pressing human rights concerns "requiring urgent action."
— UN Human Rights Council ???? #HRC51 (@UN_HRC) September 12, 2022
????????????????????????????????
????????????????????????????????
????????????????????????????????
????????????????????????????????
????????????????????????????????
????????????????????????????????
????????????????????????????????
????????????????????????????????
????????????????????????
Read her full STATEMENT ➡️https://t.co/BC5T8CnaQL pic.twitter.com/h9JVnil451
Şubat sonları ve Mart'ta Kiev, Çernihiv, Kharkiv ve Sumy bölgelerindeki ağır ihlalleri soruşturmakla görevlendirilen Özel Ukrayna Bağımsız Araştırma Komisyonu'nun olası savaş suçlarıyla ilgili bulgularını ilk kez 23 Eylül'de Konsey'e sunması bekleniyor.
El-Naşif, ülkenin savaşla parçalanmış olmasının ötesinde, ciddi yakıt kıtlığı ve gıda güvenliğine yönelik tehditlerin artık dünyanın en fakir kimi ülkelerinde norm haline geldiğini söyledi.
Karadeniz Tahıl Girişimi çağrısı
Rusya, Ukrayna, BM ve Türkiye'nin de dahil olduğu, Ukrayna limanlarından tahıl ve diğer gıda malzemeleri sevkiyatının yeniden başlatılmasına izin veren anlaşmayı memnuniyetle karşıladıklarını bildiren ve bu yaklaşıma "tam saygı" gösterilmesi gerektiğini belirten Nada El-Naşif, uluslararası toplumu da "gıdanın ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını sağlamaya" çağırdı.
İnsan Hakları Komiser Vekili, Rusya'da, Ukrayna'daki savaşı eleştirenlere yöneltilen "gözdağı, kısıtlayıcı önlem ve yaptırımlar"ın, "gazetecilere baskı", internet kısıtlaması ve diğer sansür biçimlerine yol açarak, "temel özgürlükleri" de baltalamış olduğunda vurguladı.
Göreve yeni atanan Avusturyalı Yüksek Komiser Volker Türk'ün işe başlamasına kadar vekalet görevini sürdürecek olan El-Naşif Rusya'yı, güvenliği için risk oluşturduğunu varsaydığı "Devletlerin temsilcileri, yabancı veya uluslararası örgütlerle" beyan edilmemiş temasları kriminalize etmek, bunun yanı sıra, "yabancı ajan" yaftasını "yabancı nüfuzu altında" olduğu düşünülen kişileri de kapsayacak şekilde genişletmek üzere aldığı önlemleri gözden geçirmeye çağırdı.
Enerjide geri adım olmamalı
El Naşif, Ukrayna çatışmasının neden olduğu Avrupa enerji krizine tepki olarak, bazı Avrupa Birliği ülkelerinin fosil yakıta yeniden yatırım yapmaya yönelme dürtülerinin "anlaşılabilir" olmakla birlikte "süre giden iklim krizi karşısında geri adım atmaya yer olmadığını" savundu.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiser Vekili, "tüm Devletleri, uluslararası insan hakları yükümlülükleri doğrultusunda, COP27'de [BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC)] çok güçlü bir sonuç elde etmeye, bu bağlamda kayıp ve zararları karşılamaya ve iklim finansmanı taahhütlerini yerine getirmeye ve artırmaya davet ediyorum." dedi.
Vekil, Konsey geleneğine uygun olarak, açılış konuşmasında acıları hafifletmek için "acil eylem" gerektiren çok sayıda başka ciddi küresel acil durumun da altını çizdi.
Burundi spot altında
Bunlar arasında, devlet güvenlik operasyonlarının "birçok sivili etkileyen" insan hakları ihlallerinde artışa yol açtığı Burkina Faso da vardı.
El-Naşif, Burundi'nin de " sivil alanın daralması"na tanık olduğunu söyledikten sonra iktidar partisinin gençlik kolu başkanının tüm "sorun çıkaranları" öldürme ve gece devriyelerini sürdürme çağrısını kaygıyla dile getirdi.
BM İnsan Hakları Komiser Vekili Orta Afrika Cumhuriyeti'nde, Hükümeti güvenlik güçlerinin ve "yabancı paralı askerlerin Müslümanlara ve diğer azınlıkları hedef alan saldırılarını derhal durudurmaya" çağırdı.
Haiti'de çete şiddeti belası
Haiti'deki ağır silahlı çete ihlallerini vurgulayarak, şiddeti azaltma çabalarında devleti desteklemenin acil bir yükümlülük ve uluslararası toplumun cinsel, finansal ve kentsel suçlarla mücadele etmek üzere gözetim ve hesap verebilirliği güçlendirmesinin bu açıdan önemli olduğunu söyledi.
Honduras'ta devam eden taciz ve cinayetler konusunda da El-Naşif, yetkilileri insan hakları savunucularını korumak için fonları artırmaya çağırdı ve üçte ikisi çevre savunucusu ve çoğu yerli veya Afro-Honduras kökenli yaklaşık 120 insanın saldırıya uğradığını kaydetti.
Papuada yoğunlaşan şiddet
Endonezya'nın Papua bölgesinde şiddetin yoğunlaştığına ilişikin haberler arasında, son haftalarda dört yerli Papua sakinin parçalanarak öldürüldüklerini öğrenmenin kendisini derinden sarstığını dile getiren El-Naşif orduyla silahlı gruplar arasındaki çatışmalarda çok sayıda insanın öldüğü ya da yerinden edildiğini vurguladı.
Bu arada Irak'taki siyasi çıkmazın "Ağustos sonunda 34'ten fazla kişinin ölümü ve yaklaşık 300 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan şiddet"e yol açtığını hatırlatan Komiser Vekili, tüm ilgili aktörleri "şiddeti önlemeye ve başta kadınlar ve sivil toplum olmak üzere tüm grupların ulusal diyalog süreçlerine katılımını sağlamaya" çağırdı.
Ebu Akleh cinayeti
El-Naşif İşgal Altındaki Filistin Toprakları'nda, İsrail güçleri tarafından, çocuklar da dahil olmak üzere artan sayıda Filistinlinin öldürülmesi ya da yaralanmasına da kaygıyla dikkat çekti.
İsrail ordusunun TV habercisi Şirin Ebu Akleh'in 11 Mayıs'ta öldürülmesiyle ilgili soruşturmasına dikkat çekerek, "uluslararası hukuk standartlarına uygun" bir ceza soruşturması çağrısında bulundu.
Konsey oturumda ayrıca, Afganistan'daki insan haklarının durumuna ilişkin BM Özel Raportörü Richard Bennett'in, Taliban'ın geçen Ağustos ayında yönetimi ele geçirmesinden bu yana kız çocuklarının ortaokul eğitiminin askıya alınması da dahil olmak üzere, kadınların ve kız çocuklarının medeni, siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel haklarındaki "şaşırtıcı gerileme"ye ilişkin raporunu dinledi.
Bennett, "Başka hiçbir ülkede kadınlar ve kızlar kamusal yaşamın tüm alanlarından bu kadar hızlı bir şekilde kaybolmadı" dedi ve buna rağmen "hesap verebilirlik çağrısında bulunmaya" devam ettiklerini de sözlerine ekledi.
(AEK)