Fotoğraf: Eğitim haklarını istemeye devam eden Afgan kadınlar/HRW
Uluslararası toplumun ve dünya liderlerinin Afganistan'a ilişkin kaygılarının yükseldiği bir dönemde BM İnsan Hakları Konseyi'nin Pazartesi günü Cenevre'deki 51. Oturumunda (HRC 51) söz alan Avrupa Birliği Afganistan Özel Temsilcisi Tomas Niklasson, Afganistan'ın Roma Statüsü'ne taraf olduğunu hatırlatarak, Taliban'ın verilen hiçbir sözü tutmadığını söyledi.
Roma Statüsü kısaca, 15 Haziran 1998 - 17 Temmuz 1998 arasında Roma'da toplanan Birleşmiş Milletler Konferansı'nın karara bağladığı Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Kuruluş Sözleşmesi'ni ifade ediyor. Afganistan'ın Roma Statüsüne taraf olduğunun dile getirilmesi, Afgan liderlerin ülkedeki insan hakları ihlallerinden dolayı Uluslararası Ceza Mahkemesi'nce kovuşturulabileceklerini ima ediyor.
Avrupa Birliği'nden yapılan açıklamada da, "AB, Afganistan'daki insan hakları ihlallerinin ve uluslararası insancıl hukuk ihlallerinin artmasından derin kaygı duya geliyor" denildi ve "hesap verebilirlik bağlamında Afganistan'ın Roma Statüsü'ne taraf olduğu"nun hatırlatıldığı ifade edildi.
AB'nin Afganistan'a yönelik uyarıları
■ AB, Afganistan'da "Yeni öğrenim yılının başladığı Mart'tan bu yana altıncı sınıf ve yukarısında kızların okullara alınmadığını" hatırlattı ve "hayatın her alanında Afgan kadın ve kız çocukları için fırsat eşitliğine olan bağlılığını yineledi."
■ "Kadınlar ve kız çocuklarının haklarında kötüleşmenin sürdüğüne" dikkat çeken AB, "Afganistan'daki tüm kadın ve kız çocuklarının yaşamın her alanına tam, eşit ve anlamlı katılımı ve her türlü şiddetten korunmasına sıkı sıkıya bağlı" olduğunu tekrarladı.
■ Bildiride Ayrıca ayrıca etnik ve dini azınlıklara ve topluluklara mensup kişilerin, LGBTİ bireylerin, insan hakları savunucularının, gazetecilerin ve diğer medya çalışanlarının öldürülmesi, keyfi gözaltılar, zorla kaybetmeler, fiziksel istismar ve işkencenin kabul edilemez olduğu vurgulandı.
■ Açıklamada, "Sivil toplum için daralan alan ve insan hakları ve temel özgürlükler üzerindeki kısıtlamalar birincil endişe kaynağı olmaya devam ediyor" denildi.
AB, Taliban'la ilişki kurmak için ilkesel olarak saptadığı beş kriter açısından verilen hiçbir sözün tutulmadığını vurguladı ve Taliban'ı Afganistan'daki BM Yadım Misyonu'nun (UNAMA) insan hakları alanındaki yetkisini tam olarak kullanmasını sağlamaya çağırdı.
AB'nin beş kriteri
■ 2593 (2021) sayılı BM Güvenlik Konseyi Kararı uyarınca ülkeyi terk etmek isteyen tüm yabancı uyrukluların ve Afganların güvenli, emniyetli ve düzenli bir şekilde ayrılmalarına izin verilmesi ve hareket özgürlüğüne tam saygı.
■ Özel olarak kadın ve kız çocuklarının yanı sıra çocuklar ve azınlıklara mensup kişilerin haklarını tam kullanmasını teşvik etmek, korumak ve saygı göstermek ve konuşma ve insan hakları savunucularına özel önem vererek hukukun üstünlüğü ve medya özgürlüğüne saygı göstermek.
■ Afganistan'da insaniyet, tarafsızlık, yan tutmazlık, ve bağımsızlık ilkelerine uygun olarak insani yardım operasyonlarının uygulanmasına izin vermek ve Uluslararası İnsancıl Hukuka tam saygı. Taliban insani yardım operasyonlarının bağımsızlığına saygı duymalı ve tüm kadın çalışanlar dahil olmak üzere tüm insani yardım personeline tüm bölgeye güvenli ve engelsiz erişim sağlamak. İnsani yardımlardan yararlananların güvenliğinin teminat altına alıınması ve yardım hizmetlerine ücretsiz ve engelsiz erişim verilmesi.
■ Afganistan'ın terörizmin barınması, finansmanı ve diğer ülkelere ihracı için bir üs olarak hizmet etmesini önlemek. Taliban'ın tüm uluslararası terörizmle dolaylı ve dolaysız bağlarını kesmesini sağlamak üzere her türlü çabanın gösterilmesi.
■ Müzakereler yoluyla kapsayıcı ve temsili bir hükümet kurulması. Bu bakımdan AB, dengeli ve tüm etnik ve dini azınlıklar dahil olmak üzere içerici temsile sahip, adınların karar alma pozisyonlarına anlamlı katılımını sağlayan bir hükümetin kurulması için çağrıda bulunmaya devam edecektir. Bu kalıcı barış ve ülke bölgenin istkrarı açısından temel koşuldur. BM Güvenlik Konseyince yaptırım uygulanan kişilerin geçici hükümete katılması ciddi kaygı kaynağıdır.
(AEK)