Demokratik Toplum Partisi (DTP), partiye yönelik operasyonları protesto etmek için Diyarbakır, Koşuyolu Parkı'nda iki gün sürecek açlık grevi başlattı.
Aralarında DTP eşbaşkanlarının, milletvekillerinin, belediye başkanlarının da bulunduğu binlerce kişilik kalabalığın parkta toplandığını söyleyen DTP Diyarbakır milletvekili Akın Birdal, eylemlerini bianet'e değerlendirdi.
Birdal: Seçim sonucundan çıkan mesajı almadılar
"Ben DTP'ye yapılanların seçimden sonra sonuçların doğru okunmamasıyla, halkın ne hissettiğine dair vermiş olduğu mesajın algılanamamasıyla ilgili olduğunu düşünüyorum."
Birdal "Kürt sorununda demokratik çözüm, barış adına içinde çocukların, annelerin, gençlerin de bulunduğu bu kalabalığın mesajı alınmalı. Umarım iki günlük eylem sonunda halkın ne istediğine kulak verilir" dedi.
Ahmet Türk'ün "Partimize dönük bu darbe ile adeta dağa çıkmayı teşvik etmektedir" sözlerine üzerineyse Birdal şöyle söyledi.
"Türk, devletin siyaset kanallarını kapatmasını eleştirdi, dağa çıkılacak demedi. Sorunun demokratik yoldan çözülmesine vurgu yaptı. Artık tanınmak yetmiyor, kabullenmek ve anayasal zeminde gerçekleştirmek talebi var ortada."
DTP 12 ilde gerçekleştirilen operasyonlarda parti yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 52 kişinin tutuklanmasını protesto etmek için başlattığı açlık grevini Diyarbakır Koşuyolu Parkı içerisinde kurulan çadırlarda gerçekleştiriyor.
Açlık grevine aralarında DTP Genel Başkanı Türk, DTP Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, milletvekilleri ve belediye başkanlarının da bulunduğu yaklaşık 5 bin kişi katıldı.
DTP'nin sloganı "DTP'yi susturma, silahları sustur, diyalogun önünü aç" oldu. Eylem bu sabah 10:00'da başladı. Açlık grevine katılanlar su, çay ve kahve dışında bir şey yiyip içmeyecek.
Türk: Halkın tercinin dikkate alınması gerek
Genel Başkan Türk, hükümet ve Genelkurmay'ın dağdaki silahlı grupları indirme amacıyla politikaların gerekliliğine vurgu yaptığını, 'darbe' olarak nitelendirdiği DTP'ye yönelik operasyonla çatışmalı sürecin derinleşmesine hizmet eden politik yaklaşımında ısrarcı olduğunun görüldüğünü söyledi.
Türk, "Bu tür toplumsal sorunlarda köklü çözüm gelişebilmesi ve bu çözümün demokratik bütünlük içinde gerçekleşebilmesi, halkın tercihi ile açığa çıkan siyasal iradenin dikkate alınması ile sağlanır. Kürt sorunu da bu yaklaşımla ela alındığı taktirde hiç de çözülemeyecek karaktare sahip değildir" dedi.
DTP'ye yönelik operasyonun 'Özgür Kürd'ün, demokratik özerkliği esas alan demokratik siyaset yönetim anlayışına karşı bir saldırı' olduğunu söyleyen Türk, demokrasisini yaratan ve iradeleşen Kürt siyasetine olduğu kadar, Türk halkının barışçıl ve demokratik özelliğini dirilten umutlarına, demokrasi dinamiklerine bunların talep ve özlemlerine vurulan bir darbe olduğunu anlattı. (EZÖ)