Kadın Adayları Destekleme Derneği (KADER) Başkanı Nuray Karaoğlu, 31 Mart yerel seçimlerinde AK Parti'nin 1297 adayından 24'ünün, tüzüğünde yüzde 33 cinsiyet kotası olan CHP'nin 842 adayından 44'ünün, MHP'nin 750 adayından 14'ünün, İYİ Parti'nin 122 adayından 5'inin, Saadet Partisi'nin ise 261 adayından yalnızca 2'sinin kadın olduğunu açıkladı. Seçime katılan partiler arasında kadın aday oranını yüzde 50 olarak belirleyip açıklayan tek parti ise HDP oldu. Kadınların siyasette temsilinin Türkiye için önemli bir mesele olmaya devam ettiğini gösteren bu tabloyu kadınlarla konuştuk.
Candan Yüceer: "Kabullenmek güç"
CHP Tekirdağ milletvekili, TBMM Kadın- Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK) üyesi Candan Yüceer, "Tüzüğümüzde üçte birlik cinsiyet kotası var. Bunu tam olarak hayata geçirebildiğimizi söyleyemeyiz. Yerel seçimlerde de savunulacak bir rakam ve orandan söz etmemiz mümkün değil" dedi. Siyasetin her alanında kadın diyen bir parti olduklarını dile getiren Yüceer, var olan durumu kabullenmenin güç olduğunu belirtti. Ancak Yüceer, her ne kadar adaylık konusunda kendileriyle çelişiyor olduklarını ifade etse de iktidardan farklı bir yerde durduklarını sözlerine ekledi.
Melda Onur: "CHP açısından üzücü"
Eski CHP milletvekili Melda Onur ise, adaylıklar açıklanmadan önce çok sayıda kadın adaya yer verileceği yönündeki söylemleri hatırlatarak şunları söyledi;
"Bunların yerine getirilmemesi CHP gibi sosyal demokrat bir parti açısından üzücü. Bizim açımızdan kadın adaylar durumu üzücüdür. Genel Başkan olarak Kemal Kılıçdaroğlu'nun cinsiyeti yoktur. Kadın Kolları başkanımız genel başkanın, eş başkanı olmalıdır. Kemal Bey, partisindeki belediye başkanlığı yapacak kadınları tanıyor olmalıdır. Sırf kadınlar, kadın aday önermediler diye 'kadın aday koyulmaması' kabul edilebilir bir şey değil. Adaylarda aranan liyakat meselesi sadece kadında aranan bir durum olmamalı. Bu anlamda Kemal Kılıçdaroğlu'nun şemsiyesi altında kalan ve icazet eden bir kadın kolları görmek beni son derece üzüyor. CHP'deki kadınlar tüm bunlara tabii ki itiraz da ediyor. CHP'deki kadın üyelerin partinin en çok çalışan ve emek veren grubu olduğunu eklemek gerekir."
Ebru Asiltürk: "Kotaya gerek yok"
Yerel seçimlere, "Cepsiz Ceketliler İş Başına", "Rant Değil Dürüst Belediyecilik" vurgusuyla hazırlanan Saadet Partisi'nin Kadın Kolları Başkanı Ebru Asiltürk ise eşit temsiliyet ve kota meselelerine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu; "Ülkemizin yerel ve genel problemlerinin çözümünü siyasette kadın temsiliyetinin arttırılması ile aşılamayacağını, hususi sorunların kaynağına inerek, psikolojik, ekonomik ve sosyal çalışmalarla sonuç alınabileceğini biliyoruz. Ancak bu ifade kadın temsiliyetinin olmaması anlamına gelmemelidir. Partimizin önümüze kota koymasına gerek yok. Her Saadetli kadın, siyaset yaparken katkı sağlayacağı alanı kendi belirler."
Toplumsal yaşamın kadın - erkek tarafından belirlendiğini, bu nedenle kadına ait sorunlar ve çözümleri yerine, insana ait sorunları konuşmanın daha yerinde olduğunu belirten Asiltürk, kadının ailenin en önemli unsuru olduğunu söyledi.
Saliha Aydeniz: "Başkan kim, değil başkanlar kim"
Yüzde 50 oranıyla en fazla kadın belediye başkan adayını gösteren HDP, "Jin bi hevre" (Kadınlar birlikte) vurgusuyla yerel seçimlere hazırlanıyor. HDP Diyarbakır milletvekili Saliha Aydeniz, kota ve eşbaşkanlık sistemlerini uygulamanın, pratik anlamda da söz, yetki, karar sahibi olmayı beraberinde getirdiğini söyledi.
Aydeniz yerel yönetimlerde kadın dostu şehirler, kadın dairesi ve kadın komisyonlarının kurulmasının ciddi bir farkındalık yarattığını vurgularken, sokakta, kamuda, evde, aktif siyasette kadınların öncülüğünün kabul edildiğini ekledi. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yerel yönetimlerden sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Hediye Karaaslan ise "2014 yerel seçimleriyle eşit temsiliyete dayalı eşbaşkanlık sistemi uygulandı. Tabii öncesinde de kadın hareketlerinin, bölgede yarattığı ciddi toplumsal değişimler söz konusuydu. Eşbaşkanlık ise hemen kabul edilen bir sistem olmadı. Ancak 2019 yerel seçimlerine yaklaşırken, halk tabanında çok ciddi bir kabulün olduğunu görüyoruz. Örneğin eskiden 'başkan 'kim diye sorulurken şimdi 'başkanlar' kim, 'kadın aday' olarak kim gösterilecek gibi sorular sorulduğunu gözlüyoruz" diye konuştu.
Atölye BİA hakkındaIPS İletişim Vakfı/bianet'in Atölye BİA adıyla düzenlediği habercilik seminerleri medyanın farklı birimlerinden gazetecilere, işsiz bırakılmış gazetecilere, iletişim fakültesi öğrencilerine ve gazetecilik yapmak isteyen herkese açık. Atölye BİA kapsamında düzenlenecek olan temel gazetecilik programları "Gazeteciliğe Giriş, Haber Fotoğrafçılığı, Hak Odaklı Habercilik, Toplumsal Cinsiyet Odaklı Habercilik, Barış Gazeteciliği, Yargı Haberciliği, Araştırmacı Gazetecilik, Habercilikte Yeni Medya, Gazeteciler için Görselleştirme Araçları, Dijital Güvenlik" gibi konuları kapsayacak. 2018 yılında başlayan Atölye BİA programı ile Gazeteciler için Yeni Medya Atölyesi, Haber Fotoğrafçılığı Atölyesi, Kürtçe Habercilik ve Çeviri Yapmak Atölyesi, Çevre ve Kent Haberciliği Atölyesi,Yargı Haberciliği Atölyesi ve Gazeteciler için Haber Atölyesi gerçekleştirildi. 2019 yılının ilk programı "Temel Gazetecilik Atölyesi" 11-18 Şubat tarihleri arasında gerçekleşti. Temel Gazetecilik Atölyelerinin ikincisi 20-27 Şubat tarihleri arasında gerçekleşecek. Yıl boyunca temel ve ileri gazetecilik atölyeleri düzenlenmeye devam edecek. Bu proje İsveç Uluslararası Kalkınma İşbirliği Ajansı (SIDA) desteğiyle gerçekleştiriliyor. |
* Atölye BİA haberleri için tıklayın.
(AE/DE)