* Fotoğraflar: bianet
Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Hafta başından bu yana döviz kurunun faiz indirimi beklentileri ile kontrolden çıkmasına, yıllık enflasyonun yüzde 20'ye dayanmasına ve artan risklere rağmen Merkez Bankası bir kez daha faiz indirimine gitti.
Politika faizi 100 baz puan daha indirilerek yüzde 15'e düşürüldü. Dolar/TL kuru ilk kez 11'i aştı. Pazar ve market alışverişinde de bu durumun yansımasını ve fiyatlardaki artışı yurttaşlar bianet’e değerlendirdi.
Market ile pazarın arasındaki fiyat eşitsizliği cep yakıyor. Bazı ürünlerde fiyatlar iki kat artıyor. Semt pazarında kilosu 5TL olan domatesin kilosu markette 10 TL’ye kadar çıkıyor. Sarımsağın fiyatı pazarda bir demeti 10 lirayken, markette kilosu 41 liraya kadar ulaşıyor.
Muzun kilosu pazarda 10 lirayken markette 12 liraya kadar yükselebiliyor. Pazarda 3 TL olan havuç, markette 7 TL'ye, kilosu 3 TL olan mandalina 8 TL'ye, kilosu 3TL olan kabak 13 TL'ye, kilosu 22 TL olan Gemlik zeytini 36 TL'ye, kilosu 12 TL olan hamsi markette 35 TL’ye satılıyor.
“Stok yapıyoruz”
Gıda fiyatlarındaki bu artışı Bursa'da bir zincir markette alışveriş yapan tüketicilerden biri şöyle değerlendiriyor:
“38 yaşında, iki çocuk annesiyim. Eşim ve ben çalışmamıza rağmen fiyatlardaki artış cebimizi yakmaya devam ediyor. Artık alacağımız şeylerin gramajını düşürtmeye başladık. Fiyatlardaki yükselişten sonra iki kilo aldığım patatesi bir kilo almaya başladım.
“Tuvalet kâğıdı gibi hijyen malzemelerini alırken de iki kere düşünüyorum. Yağ, şeker ve çay gibi ürünleri de olası bir yükselişe karşı stok yaparak idare etmeye çalışıyoruz.”
“Tane hesabına döndük”
Çengelköy’de bulunan semt pazarına alışverişe gelen ve ismini vermek istemeyen bir vatandaş ise ekonomik sıkıntı çektiğini ifade ediyor:
“56 yaşında emekli bir vatandaş olarak bu sene yaşadığımız fiyat artışına bir anlam vermekte zorlanıyorum. Hükümetin fiyat politikası yüzünden yine vatandaş yaşam sıkıntısı çekmeye başladı. Bütün bunlar biliniyorken neden bir önlem alınamıyor? Her hafta market etiketleri değişiyor, fiyatlar yükseliyor, pazara çıkmaya çekinir hale geldik. Üstelik denetim yok gibi… Annelerimiz gibi kilo ile meyve ve sebze almak yerine tane hesabına döndük.
“Ben özellikle kalabalık aileler ne yapıyor diye üzülüyorum. Acaba devlet büyüklerimiz ne hissediyor bu konuda! Ekonomi sayfalarını takip ediyorum ve enflasyon artıyor diye okuyorum, bana yansımasını da görüyorum. Ama emekli maaşıma aynı yüzde oranda artış olmuyor. Maalesef biz orta gelirli halk, yaşam için gerekli harcamayı yapamıyoruz. Devletimiz artık bu duruma bir dur demeli.”
“Alıcı mutsuz, satıcı mutsuz”
Bazı ürünler ise pazarlarda da pahalılıkta marketlerle yarışıyor. Pazar esnafı da artıştan dolayı dertli. İsmini gizleyen bir pazarcı şunları söylüyor:
“Artışlar doğal. Çiftçiliği bitirmişler, tarımcılığı bitirmişler, yakıt olmuş 10 lira, gaz olmuş 7 lira. Ben ayva satıyorum. 6,5 liradan alıyorum, 7,50 liraya poşetiyle satıyorum. 1 lira kâr kazanıyorum. Kasa başına 20 lira kârım var. Günde 100 lira bıraksa bir yevmiye. Ne yapalım? Bu saatte sonra ne iş yapalım? Vatandaş bizimle pazarlık yapıyor, param yok veresiye verir misin diyor. Alıcı mutsuz, satıcı mutsuz."
(MFK/AE)