Uluslararası Para Fonu (IMF) Dünya Bankası (DB) yıllık toplantılarını İstanbul'da bitirip İstanbul kararlarını açıklarken yaklaşık iki aydır IMF ve DB karşıtı eylemleriyle sokağa dökülen Dirensitanbul da kendi sonuç bildirgesini dün akşam (8 Ekim) Taksim Metro çıkışında düzenledi partiyle açıkladı.
Bandista'nın çaldığı sokak partisinde "Direnistanbul Yönetilemezler Komitesi" İmzasıyla "İsyanbul kararları" olarak açıklanan bildirgede "küresel kapitalizmden çıkış yollarını gösteren ve özgürlükçü anti-kapitalist bir yaşam için önerilen" program da açıklandı.
Saat 20:00'de başlayan yaklaşık 60 kişinin katıldığı parti saat 21:30'da sona erdi.
"Tüm yaşam alanlarını sömürgeleştirmiş olan kapitalist dünya sisteminin temellerini oymak için bir dizi direniş ve karşı mücadelelerden" oluşan program şöyle:
* Tüm iş kollarında çalışanların patronların baskısından ve sömürüsünden kurtulmaları için işyerlerinde grev, işgal ve benzeri direnişler;
* Fabrikalarda işçi özyönetimini gerçekleştirmeyi hedefleyen fabrika işgalleri;
* Patronsuz işyerlerinin yaratılmasını hedefleyen kolektif dayanışma biçimleri ve işyeri işgalleri;
* Tarımsal üretimin giderek büyük tohum tekellerinin denetimi altına girmesine ve tarımsal ürünlerin ekolojik bozulmasına karşı yerel tarımı ve permakültürü destekleyen küçük tarımcılığı arttıracak sendikal direnişler ve konfederel örgütlenmelerin yaratılması;
* Yoksul köylülerin yoksullaşmalarına veya köylerinden topraklarından sürülmelerine yol açan tarım politikalarına karşı toprak işgalleri ve toprağın kolektifleştirilmesi;
* Otonom belediyelerin ve özyönetimle yönetilen bölgelerin oluşturulması için işgal ve direniş hareketleri;
* Evsizleştirmeye, soylulaştırmaya karşı her yerde bina ve kamusal alan işgalleri ve özgürleştirilen mekanlarda dayanışmacı kolektif yaşam alanlarının oluşturulması;
* Doğayı sömürgeleştiren, sürekli tüketimi dayatan kapitalist üretime karşı, küçük yerel ölçekli alternatif üretim biçimlerinin geliştirilmesi;
* Etnik, ulusal, kültürel ayrımlar ve düşmanlıklar yaratan sınırların kaldırılması için her türlü bireysel ve toplu göç hareketinin desteklenmesi; tüm insanların kardeşliğinin ve kapitalizme ve devletler sistemine karşı ortak mücadelelerinin vurgulanacağı "sınırlara hayır" şiarının yaygınlaştırılması;
* Eğitimin ticarileştirilmesine, eğitimdeki sınıfsal ayrımcılığa ve eğitim alanındaki devlet baskısına son verilmesi için okullarda, üniversitelerde işgaller ve öğrenci konseylerinin kurulması, özgür okulların yaratılması, disiplinci eğitim sistemine son verilmesi;
* Kültürün ve sanatın ticarileşmesine ve gösterileşmesine karşı her türlü propaganda ve sanat-sabotaj hareketini desteklemek, kendi özgür alanlarımızı yaratmak ve ezilenlerin karşı kültürünü ve sanatını çoğaltacak anti-profesyonel hareketler oluşturmak;
* Kadınlara yönelik şiddete, cinsiyetçiliğe ve cinsiyet ayrımcılığına karşı giderek yükselen kadın mücadelesini güçlendirecek eylemler;
* Cinsiyetçiliğe, cinsel kimlik tahakkümüne karşı, feminist mücadeleyle dayanışma içinde erkeklerin de artık üstlerine düşeni ortaya koymaya başlayacakları, kendi erkekliklerini ve maşizmi sorgulayacak bir karşı kültürün yaratılması;
* Çocuklar ve gençler üstündeki yetişkin ve aile baskısına son verecek anti-otoriter kültürel değerlerin yaygınlaştırılması;
* Transfobi ve homofobiye karşı, farklılıklarımızla varız diyebilmek için lezbiyen, gey, travesti, transeksüel, biseksüel bireylere yönelen dışlama, ayrımcılık ve şiddete karşı direniş eylemleri;
* Devletlerin ve kapitalist çıkar gruplarının körüklediği savaşlara ve hayatlarımızı disiplin altında tutan militarizme karşı küresel savaş karşıtlığı seferberliği ve zorunlu ya da paralı her türlü askerliğin topyekün kaldırılması.
* Yaşamın iktidarlar tarafından sömürgeleştirilmesine ve denetlenmesine karşı direnişlerin her yerde çoğaldığı bir çağda, direniş biçimleri de hayal gücünün, cesaretin ve dayanışmanın artmasıyla çeşitlilik kazanmaktadır. Bu nedenle tüm farklı toplumsal mücadeleler arasında yatay bağlar kurarak direnişleri ağsallaştırmak önümüzdeki yılların toplumsal hareketlerinin başlıca hedefi olacaktır.(EZÖ)