Demokrasi İçin Birlik (DİB), son dönemde siyasette yaşanan gelişmelere ilişkin yaptığı yazılı basın açıklamasında ekonomideki çöküşün nedeni olarak ‘saray rejimi’ gösterdi, çözümün halkçı bir seçenek yaratabilmekten geçtiğini söyledi.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın istifası ile Merkez Bankası’ndaki görev değişikliğine dair görüşlerini aktaran DİB ekonomik krizle ilgili şu açıklamayı yaptı:
“İktidar salgın yönetiminde de, ekonomi yönetiminde de ipin ucunu çoktan kaçırdı. Yurttaşlar salgınla birlikte ölüme, işsizliğe ve açlığa terkedildi. Ekonomi yönetiminde sorumlu damadın feda edilmesi, Saray rejiminin son 3 yıllık politikasının yarattığı enkazı halkın sırtına yıkarak çark etmenin yollarını aradığını gösteriyor. Hiçbir politik manevra halkın yaşadığı yıkımın gerçek sorumlusu olan Cumhurbaşkanı’nı temize çıkaramaz.
"Ülke her bakımdan enkaz altında ve söz konusu olan tek tek hepimizin hayatı. Salgın korkunç bir hızla yayılırken, salgının derinleştirdiği ekonomik kriz hayatı sürdürülemez hale getirdi. Tercihini sermayenin çıkarlarından yana yapan iktidar, bu çoklu krize çözüm üretebilmekten uzak. Sürmekte olan bütçe görüşmeleri de halkın kaynaklarının nasıl ranta ve sermayeye aktarıldığını, halkın barınma, eğitim, beslenme, sağlık, ulaşım gibi en somut ihtiyaçlarının nasıl hiçe sayıldığını ortaya koyuyor. Artan ve giderek derinleşen yoksulluk yetmiyormuş gibi, krizi halkın sırtına daha fazla yükleyecek acı reçetenin kapıda olduğu müjdesi bizzat Saray tarafından verildi.
"O Saray ki, odalarının sayısı, danışmanlarının maaşı bilinmiyor, o Saray’da verilen kararları yurttaşlar denetleyemiyor, o Saray’ın bir günlük masrafı 2 bin 240 asgari ücretlinin gelirine bedel, halkın yaptırmak için günlerce beklemek zorunda kaldığı korona testi o Saraydakiler için günlük, basit bir rutin. Bu yoksul ülkenin başkanının 17 uçaklık filosundan, yapılmakta olan iki sarayından henüz söz etmedik.”
"Ekonomideki çöküşün nedeni Saray rejimi"
Ekonomide yaşanan çöküşün sorumlusu olarak ‘Saray rejimini’ gösteren DİB, açıklamasında “Saray’ın ülkeyi enkazın altında bırakan ekonomi politikalarındaki sorumluluğu, Maliye ve Hazine Bakanı damadın sosyal medya üzerinden istifa edip daha sonra da kayınpederi tarafından görevinden af edilmesiyle ört bas edilemez. ‘Ekonominin tek sorumlusu benim’ diyen Erdoğan’ın Albayrak’ı feda etmesi, Merkez Bankası Başkanı’nı görevden alması, Saray Rejiminin gidecek yolları tükettiğinin, iç çatışmalarla daha da kırılgan hale geldiğinin belirtisi” ifadelerine yer verdi.
Albayrak’ın istifasını görmeyen gazeteleri de eleştiren DİB, bunun ülkedeki bütün kamusal denetim mekanizmalarının çökertildiğinin göstergesi olduğunu savundu.
İktidarın son günlerde hukuk ve ekonomi reformunu gündeme getirmesiyle ilgili olarak da yurttaşlarla alay edildiğini söyledi:
“Hukuk vaat edilenler ise emekçiler, işsizler, Kürtler, kadınlar değil. Saray rejimi sermayeye daha fazla güvence, hukuk teklif ederken, geniş yığınları daha büyük bir güvencesizliğe sürüklemenin yollarını örüyor. Daha da ötesi yurttaş rızası üretmekten aciz iktidarın yargıyı ve kolluk güçlerini sopa olarak kullanmaktan vazgeçemeyeceği de ortada.”
"Çözüm halkçı bir seçenek yaratabilmekte"
Albayrak’ın gidişinin ekonomide herhangi bir değişiklik yaratmayacağını aktaran Demokrasi için Birlik ülkede yaşayanların yaşamsal ihtiyaçlarının ‘Saray' tarafından karşılanamayacağını ifade etti.
Tek çözüm olarak yurttaş hareketi gösterdi ve “Tek çözüm bu taleplerin etkin bir yurttaş hareketi tarafından sahiplenilmesi ve arkasına büyük bir toplumsal güç alabilmesidir” dedi.
Bu koşullarda demokrasi güçlerinin, özellikle bütçe tartışmasının yapıldığı bu günlerde somut talepler etrafında ortak eylemlilikler örmesinin acil bir ihtiyaç haline geldiğini aktaran DİB, etrafında birleşilmesi gereken talepleri şöyle sıraladı:
- Varlık fonu lağvedilmelidir.
- Kamu özel işbirliği anlaşmaları (KÖİ) lağvedilmelidir.
- Şehir hastaneleri kamulaştırılmalı ya da kamu yönetimine geçmelidir.
- İmar rantından servet vergisi alınmalıdır, sağlanan ek gelirle işsizlere gelir desteği sağlanmalıdır.
- Salgın ve ekonomik kriz koşullarında yurttaşlara doğrudan destek için kaynak ayrılmalı, aşamalı olarak 18 yaşından itibaren herkese verilecek bir temel gelir güvencesi gündeme alınmalıdır.
DİB açıklamasında “Demokrasi güçleri bu talepler etrafında ortak bir hareket örebildiklerinde, meşruiyetini ve rıza üretme yeteneğini yitiren Saray rejiminin aşılması da olanaklı hale gelecektir” dedi. (HA)