“Biz bitti demeden hiçbir dava bitmez. Davanın peşini bırakmayacağız, izlenebilecek her türlü yolu izleyeceğiz. Ulusal ve uluslararası her düzeye taşıyacağız. Askeri ya da sivil tüm darbelere hayır. Darbecilerin aklanmasına hayır.”
Devrimci 78’liler Federasyonu, 12 Eylül darbesi davasının düşürülmesine dair açıklama yaptı.
TIKLAYIN - 12 EYLÜL DAVASI DÜŞTÜ
12 Eylül askeri darbesi davası, dönemin Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Ali Tahsin Şahinkaya'nın ölmeleri nedeniyle dün Ankara 10.Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada düştü.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 12 Eylül darbesi döneminde işlenen suçların sanıkların ölmesi ve zamanaşımına uğradığını da belirterek bozmasının ardından dava dosyası yeniden mahkemeye gönderilmişti.
Diğer soruşturma ve davalar da sonlandı
Devrimci 78’liler Federasyonu, dünkü duruşmayı izledi ve davanın düşme kararının ardından yaptığı açıklamada, “Bu karar, ülkenin birçok bölgesinde açılmış işkence davalarının da önünü kesmeye yönelik bir karardır” dendi.
Evren ve Şahinkaya’ya açılan davanın yanı sıra Diyarbakır, Metris, Mamak ve diğer birçok kentteki hapishaneler, gözaltı merkezleri ve diğer insanlığa karşı suçlarla ilgili başlatılan soruşturmalar vardı.
Savcı Kemal Çetin bu soruşturmaların 57 ile dağıtılmasına karar verdi. Diyarbakır Cezaevindeki soruşturmalar başta olmak üzere bu soruşturmalarda çoğunlukla takipsizlik kararı verildi.
Kırklareli ve Bursa’daki iki işkence soruşturması davaya dönüşmüştü ancak zamanaşımından düşürüldü. Amasya’daki işkence davası da aynı gerekçeyle düşürüldü.
TIKLAYIN - 12 EYLÜL’ÜN YARGIDAKİ DURUMU NE?
AİHM’in “insanlık suçu” kararına rağmen düşürüldü
Devrimci 78’liler Federasyonu, düşürülme kararının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), insanlık suçlarında zamanaşımı olmayacağına dair kararına rağmen alındığını ifade etti.
“Darbeciler aleyhine verilen hükmün, Yargıtay tarafından zamanaşımını da tartışarak bozulması, darbecilerin korunup kollandığı anlamına gelir.
“27 Mayıs darbesi yargılanmadığı için 12 Mart darbesi olmuş, 12 Mart darbesi yargılanmadığı için 12 Eylül darbesi olmuş, 12 Eylül darbecileri ile hesaplaşılmadığı için de sürekli darbeler ve darbe girişimleri devam etmiştir.
“Bu darbelerin ve darbe girişimlerinin sorumlusu bu hesaplaşmanın önünü kesenler ve darbelerden medet umanlardır.”
“OHAL günlük yaşamın parçası haline gelir”
Darbelere neden karşı olduklarını da şöyle özetlediler:
“Darbelere karşıyız çünkü gazeteler televizyonlar kapatılır. Sansür ve otosansür yoğunlaşır.
“Gazeteciler tutuklanır, işten atılır.
“Üniversitelerde hocalar, öğrenciler üniversitelerden atılır, tutuklanır, üniversite özerkliği yok edilir.
“Söylenen her muhalif söz suç olur. Darbelere karşı çıkanlar ‘vatan haini’ ilan edilir.
“Demokratik hak ve özgürlükler askıya alınır ülke kanun hükmünde kararnameler yönetilir.
“OHAL günlük yaşamın bir parçası haline gelir.
“Gözaltı süreleri uzar, işkence yaygınlaşır.
“Bağımsız yargı yok edilir. Kuvvetler ayrılığı ortadan kalkar.
“Demokratik hak ve özgürlükler yok edilir.”
“Askeri mahkemelerin kararları yok sayılmalı”
Başta 12 Eylül darbesi olmak üzere tüm darbelere hayır dediklerini ifade eden federasyon, taleplerini şöyle sıraladı:
* 12 Eylül darbesi ile hesaplaşmak göstermelik yargılamalarla olmaz. Askeri mahkemelerin verdiği tüm kararlar ve yargılamalar yok sayılmalı.
* 12 Eylül’de zarar gören insanların gördüğü zararlar tazmin edilmeli. Darbecilerin mal varlıklarına el konularak bir 12 Eylül fonu oluşturulmalı.
* Vatandaşlıktan atılan tüm insanlar kayıtsız şartsız vatandaşlığa geri alınmalı.
* Darbe yargılaması, yukardan aşağı genişletilerek sıkıyönetim komutanlarının, kışla komutanlarının, valilerin, emniyet müdürlerinin, danışma meclisi üyelerinin, cezaevi müdürlerinin, işkencecilerin, katillerin, işkenceci doktorların, darbeyi destekleyen din görevlilerinin yargılanmasının yolu açılmalı. (AS)