Bölgede 19 ilde faaliyet gösteren 304 imzacıdan oluşan Bölge Emek Barış ve Demokrasi Platformu yayınladıkları deklarasyonla Kürt Sorunu’nun barışçıl yollarla çözümü için muhataplarına çağrıda bulundu.
Diyarbakır Sümerpark’taki Resepsiyon Salonu’nda yapılan etkinliğe; TMMOB İl Koordinasyon Merkezi, sendika temsilcileri ve meslek örgütleri katıldı.
Kürtçe ve Türkçe yapılan deklarasyonda konuşan TMMOB İKK Sözcüsü Doğan Hatun, Türkiye ve dünyada temel hak ve özgürlüklere dayalı, insan haklarına saygılı ortak bir yaşam idealinin her türden “savaş” gerekçesi ile yaşama geçmediğini söyledi.
“Kriz ve kaos derinleşebilir”
Hatun, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aslında karşı karşıya olunan büyük bir insanlık krizidir. Bu krizin hem Türkiye özelinde hem de dünya genelinde tezahürü ise şiddetin her türünü sistematikleşmesi, yaygınlaşması ve hayatın tek gerçeği olarak toplumlara dayatılmasıdır.
“Ancak demokrasi ile Ortadoğu ve Türkiye halkları kazanabilir. Bizler halkların onurlu bir yaşamı hak ettiğini ve bunu da demokratikleşerek; özgürlüğün, hakkın ve hukukun gasp edilmediği yöntemlerle geliştirilebileceğine inanıyoruz. Aksi takdirde; payımıza düşen savaş, kriz ve kaosun derinleşerek devam edeceğini görmekteyiz.”
“Barışa bir adım daha yaklaştık”
Türkiye’nin mevcut kaos durumunun tekçi politikalar ile aşılamayacağını söyleyen Hatun, şunları söyledi:
“İnkâr, imha ve savaşla hiçbir sorunun çözülemeyeceği, aksine daha da derinleşeceği bilinmektedir. DTK Eş Başkanı Sayın Leyla Güven öncülüğünde başlayan cezaevlerinde ve dünyanın dört bir yanına yayılan açlık grevi eylemleri ve bu eylemlerin sonlandırılması için öncülük eden başta beyaz tülbentli analarımız ve emek demokrasi mücadelesi veren demokrasi güçlerinin yürütmüş olduğu mücadele sonucunda, Türkiye barışına bir adım daha yaklaştığımızı ifade etmek istiyoruz.”
“Kürt Sorunu muhataplarıyla değerlendirilmeli”
Abdullah Öcalan’ın 2013 Newroz Bildirgesi ve 6 Mayıs 2019 tarihli deklarasyonunda yer alan; krizden çıkışın şiddet araçları ile değil, yumuşak güçle yani akıl, politik ve kültürel güçle gerçekleşebileceğini ifade ettiğini hatırlatan Hatun, şunları belirtti:
“Demokratik barışçıl çözüm için tarihi bir fırsat ile karşı karşıyayız. Ancak, son dönemlerde yurt içinde ve sınır ötesinde devam eden askeri ve siyasi operasyonlar barış umutlarımıza gölge düşürmektedir. Bu politikalardan bir an önce vazgeçilmeli, insan haklarına saygı, bir arada yaşama iradesine saygının gereği olarak herkesin kolektif haklarının kullanabildiği demokratik yapı inşa edilmelidir. Sonuç alınmadığı bilinen yöntemlerden vazgeçilerek, Kürt sorunun muhatapları ile demokratik barışçıl yollardan çözümü için ortaya çıkan fırsatlar mutlaka değerlendirilmelidir.”
Hatun son olarak tüm kesimleri ortak mücadeleye çağırdı. (BY/EMK)