Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) milletvekilleri, Irak ve Suriye’ye sınır ötesi operasyonun iki yıl daha uzatılmasını öngören tezkereye dair Meclis’te açıklama yaptı.
DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, “tezkerenin yıllardır Meclis’te onaylanmasını ve Cumhurbaşkanlığına bu yetkinin verilmesini” eleştirdi.
Kılıçdaroğlu’ndan “tezkere” açıklaması
"Kürde karşı savaş tezkeresi"
Tezkerenin 'güvenlik ya da beka tezkeresi' olmadığını belirten Aydeniz, “Bu tezkere Kürde karşı savaş tezkeresidir” dedi ve ekledi:
"Kürtlerin Rojava'da ve Irak'ta oluşturmak istedikleri ortak yaşama müdahaledir. Bundan dolayı bu tezkere güvenlik tezkeresi değil, Kürt halkının varlığına, diline, kültürüne, kendi topraklarındaki yaşamına karşı bir tezkeredir.
"Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük savaşta su depolarının, elektrik tesislerinin, petrol tesislerinin, buğday ambarlarının, hastanelerin, camilerin, yaşam alanlarının bombalanması güvenlikle nasıl tarif edilebilir?
Meclis Irak ve Suriye tezkerelerinin uzatılması için karar verecek
"Savaş ekonomik kriz demek"
“4 Ekim-11 Ekim tarihleri arasında ikisi çocuk 47 sivil hayatını kaybetti. Bu mudur güvenliği tehdit eden? Dolayısıyla güvenlik ismi altında bir halkın varlığı terörize edilmek isteniyor. Tezkerelerin tek amacı bir taraftan savaşı körüklemek, diğer taraftan Kürde savaştır. Kürt sorunu demokratik yol ve yöntemlerle, demokratik bir zeminde, Meclis’te çözülmesi gerekir. Ancak iktidar, tezkerelerle sınır ötesinde savaş, sınır içinde de daha çok gözyaşı, baskı, yok sayma üzerinden kendini konsolide etmeye çalışıyor.”
“Bu tezkerenin bir başka boyutu da ekonomik krizdir. Ne kadar savaş o kadar ekonomik kriz. Ne kadar sınır ötesi operasyon o kadar ekonomik kiriz. Geçinemiyoruz diyenlere Erdoğan’ın 'bir kurşunun fiyatını biliyor musunuz' cevabı, ekonomik krizin sebebinin bu savaş olduğunu gözler önüne sermektedir. Savaşla, tezkereyle, ötekileştirmeyle sorunlar çözülmez. Demokratik yol ve yöntemlerle çözülmelidir.
"Suriye tezkeresine 'hayır' dedik, elbette doğrusunu yaptık"
"Savaşla sorun çözülmez"
“Kürt sorununun çözümsüz bırakılması değil, müzakere yolunun açılması gerekmektedir. Kayyım ve tecrit politikalarla bu sorunlar bitmez. Savaşla, tecritle, siyasi operasyonlarla bu sorun çözülmez. Bu sorunun çözüm yolu barış ve diyalogdur. İsrail-Filistin de arabulucu olmak isteyenler, Kürtlerle ortak yaşam zemini oluşturmadan Ortadoğu’da arabuluculuk rolü oynayamaz.
“Meclis’e getirilecek tezkere için muhalefete de sorumluluk düşüyor. Gelin hep beraber Meclis’te çözümleri konuşalım, Ortadoğu’nun demokrasisinin geliştirilmesinde rol oynayacağımız gündemi konuşalım. Her fırsatta kendi tek adam rejimini yenilemek isteyen iktidarın savaş politikalarına asla onay vermeyeceğiz. Halkların birbirine kutuplaşmasına izin vermeyeceğiz. Bu tezkereye 'hayır' diyeceğiz. Muhalefetin de bu hak ihlallerinde rol oynamaması gerektiğini söylüyoruz.”
(RT)