Duruşmada, ölenlerin yakınları ile olayda yaralananların da ifadeleri dinlendi.
Olayın meydana geldiği hanın karşısındaki Aydoğmuş hanın sahibi Mustafa Aydoğmuş: "Patlama olduğunda camlar tüm vücuduma saplandı. Bir tanesi de kemiğime isabet etti. Selçuk Başlar'ı plastikçi olarak biliyordum. Çat pat ve oyuncak tabanca imal ediyor diye duymuştum. Daha önce de bizim handa kiracıydı. Çıkarmak için 4 ay uğraştım."
Prestij işhanında işçi olarak çalışan ve olayda yaralanan Hasan Alcay: "Binanın sallandığını tam karşılarındaki binada olduğumuz için çok rahat görebiliyorduk. Bina her gün sallanıyordu ve biz de bunu oradakilere söyledik. Bize 'boş ver' dediler."
'Babacığım sen cennetten gelmedin ama 5 yaşına girdim'
Kadir Cesur'un annesi Fatma Cesur : "Çocuklar ortada kaldı. Yanan yüreğimize azıcık su serpsinler yeter. Bu Pazar torunumun doğumgünüydü. Bana 'Babaanne babama mektup yazalım' dedi. 'Ne yazalım' dedim. 'Babacığım sen cennetten gelmedin ama ben 5 yaşına girdim' dedi. Sonra bana dönüp, 'Babam gelmedi doğumgünüme ben cennete gitmeyeceğim. Çünkü babam oradan gelmiyor' dedi."
Olayda ölen Levent Coşkun'un kardeşi Mehmet Coşkun: "Ölen abimdi. Bekârdı. Evlenmek üzereydi. Patlamadan sonra 5 gün boyunca cesedini aradık. En sonunda Adli Tıp morgunda bulduk. Parçalandığı için DNA ile tespit ettiler. Abimin işyerine ziyarete gittiğimde işyerinin en üst katının camlarının siyaha boyalı olduğunu görüyordum."
Olayda ölen Semra Bakkal'ın kardeşi Serpil Bakkal: "Ablam patlamadan önce üst kattan garip bir koku geldiğini söylemişti. Olayın ardından Selçuk Başar'ın ürettiği patlayıcıları yol üzerindeki bir kuruyemişçide buldum. Üretim kodlarıyla karşılaştırınca patlamadaki ürünlerle aynı olduklarını tespit ettik. Üzerindeki üretim bilgisinden www.sahibinden.com adlı internet adresinden sıra dışı ürünler kısmında Silver marka meşaleler olarak satıldığını gördük. Bu ürünler, kaçak olduğu için şifre vererek satın alabiliyorsunuz."
Olayda ağır yaralanan Mobin Veltan: "4. katta iki tane işyeri vardı. Biri Selçuk Başlar'ın biri de benim de çalıştığım Mehmet Demirtürk'e ait dokuma atölyesiydi. İki işyeri de aynı çatıyı yarı yarıya kullanıyordu. Bunun için de kira ödeniyordu. Belediye zabıtaları 10-15 günde bir Selçuk Başar'ın yanına geliyorlardı."
Lezgi Şimşek'in abisi Mustafa Şimşek: Telefon geldi. Patlama olduğu söylendi. Sonra cesedini bir hastanede bulduk. 6 çocuğu vardı. Davayı yıllardır takip ediyoruz. Bunları cezalandırmadan da peşini bırakmayacağız. Bizim canımız yandı. Bari bundan sonra başkaları önlem alsın da başkalarının canı yanmasın.