Sivil inisiyatiflerin yetkilileri bu olayı sivil toplum örgütlerinin önünün kesilmeye çalışmasıyla ilişkilendiriyor, davayı "ciddiyetten uzak" olarak görüyorlar. Yetkililerin görüşleri şöyle:
Öndül: Hepsiyle ilgilensek adliyeden çıkamayız
İHD Genel Başkanı Hüsnü Öndül: Dikkat edilmesi gereken birkaç husus var. Birincisi Nuh Mete Yüksel bu partner meselesini araştırmaya değil Dr. Necip Hablemitoğlu'nun kitabına dayandırıyor. İkincisi Dr. Hablemitoğlu'nun kitabı da bilgiye dayalı değil. Üçüncüsü, biz Alman vakıflarla ilişkiye geçmedik, ama bu ilişkiye geçmeyeceğimiz anlamına gelmez.
Bu durum bir tür paranoya. Her demokratik kitle örgütü arkasında devlete aykırı ilişkiler bulmaya çalışıyorlar. Bu nedenle ciddiye alınamaz. Saçma sapan işler yapıyorlar, bizim onlarla ilgilenecek halimiz yok. İHD hakkında zaten sayısız dava var, bunların hepsiyle ilgilenirsek adliyeden çıkamayız.
Fırat: Herkes gülmeye çağırılabilir
HYD Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Fırat: Hem üzücü hem komik. Biz de her türlü sivil inisiyatif gibi adı geçen kuruluşlarla ilişkiye geçtik. Ama bu Nuh Mete Yüksel için ne anlama geliyor acaba? Belki iddianame ortaya çıktıktan sonra herkes bu duruma gülmeye çağırılabilir...Bu casusluk meselelerini bıraksınlar artık, filmlerde bile artık geçmiyor bunlar. Yüksel'in mesleğinde bu dava gibi açtığı diğer davalarda da ciddiyet yok zaten. Bir sürü yargı kavramını zorlayan girişimlerde bulundu, bu da onlardan bir tanesi...
Mercan: Hep yapılıyor
Mazlum-Der Başkanı Ahmet Mercan: Gelişmeden haberim yok henüz. Türkiye'de sivil inisiyatifleri suçlamak çok kolay. Bunlar sürekli yapılan suçlamalar. Her türlü sivil kurumu dış ilişkiyle bağlantı kurmakla sivil inisiyatiflerin önü kesilmek isteniyor. Biz bundan önce de Dr. Necip Hablemitoğlu'na bir kitabındaki iddialar nedeniyle dava açmıştık. Orada da bir etkinliğimiz yüzünden dış bağlantılı olmakla suçlandık. Hep yapılıyor. (HA/BB)