Cumartesi Anneleri/İnsanları, Galatasaray Meydanı’ndaki 610. Oturmalarında 23 yıl önce Siverek'te gözaltına alınarak kaybedilen Hüseyin Taşkaya'nın akıbetini sordu.
Hüseyin Taşkaya'nın oğlu Şerif Taşkaya, “Adaletin olmadığı yerde huzur olmuyor, barış olmuyor, demokrasi olmuyor, savaş oluyor” dedi.
Kızı Serpil Taşkaya ise şöyle konuştu: “Yaşadıklarımız bir film değil, biz de senarist, oyuncu değiliz. Bunlar devletin bize yaşattığı acı gerçekler, biz de bunun mağdurlarıyız. Her ne kadar adaletin işlemediği bir zamanda olsak da, biz buradayız, adalet meydanındayız. Şimdi ben size 7 yşında okula babasının elini tutarak gelen arkadaşlarımıza nasıl baktığımı mı, çocuklarıma dedelerinin kayıp olduğunu anlatmanın acısını mı anlatayım. 30 yıllık eksikliğimi anlatmam mümkün değil. Babaannemden, annemden aldığım bu meydanı çocuklarıma aktaracağım. Tarih zalimi affetmemiştir, affetmeyecektir.”
Hüseyin Taşkaya'nın eşi Sultan Taşkaya da 23 senelik mücadelelerini anlattı, “Katiller gözümüzün önünde cirit atarken kahroluyoruz” diyerek “barış” talebini dile getirdi.
Oturmada Cizre ve Yüksekova'da gerçekleştiilemeyen Cumartesi oturmaları hatırlatılırken, öldürülen avukat Tahir Elçi anıldı. Gözaltında tutulan avukatlar ve hak savunucularının serbest bırakılması istendi.
Hüseyin Taşkaya nasıl kaybedildi?
Cumartesi Anneleri/İnsanları adına Hüseyin Taşkaya'nın yeğeni Şehriban Taşkaya’nın okuduğu basın açıklamasında “Hüseyin Taşkaya'nın gözaltında kaybedilmesinde suçun unsurlarını, faillerini ve devletin sorumluluğunu açığa çıkartacak bir yargılama faaliyeti yapılana kadar bu dosya bizim için kapanmayacak. Hüseyin Taşkaya için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz” denildi.
42 yaşındaki Hüseyin Taşkaya, Bucak aşiretinin hedefinde olduğu için ailesiyle birlikte Urfa Siverek’ten İstanbul’a göç etmişti. Kalan işlerini tamamlamak için Siverek’e döndü. 6 Aralık 1993’de amcası Mehmet Taşkaya'nın evine yapılan baskınla gözaltına alındı. Aile polise, savcılığa ve valiliğe başvurdu; “Sedat Bucak'a sorun” yanıtını aldı. Ailenin görüştüğü DYP milletvekili Bucak ise “Bizim ekip almış fakat devlete teslim etmiş; bundan sonra haberimiz yoktur, devlet biliyor” dedi.
Siverek Emniyetine başvuran Fadime Taşkaya, "Bir daha buraya gelmeyin, yoksa onlar da kaybedilir" diye tehdit edildi. Taşkaya’dan bir daha haber alınamadı. 23 yıldır Taşkaya dosyasında etkili bir soruşturma faaliyeti gösterilmedi.
Açıklamada "Hüseyin Taşkaya'nın gözaltında kaybedilmesinden başta Sedat Bucak ile korucular Ahmet Bucak, Ahmet Ersin Bucak, Halil Beyazkaz, Kemal Üzeyiroğlu, İsmet Özeyranoğlu, Mustafa Üzeyiroğlu sorumludur. Dönemin Siverek Jandarma Karakol Komutanı Üsteğmen Ahmet Şentürk, Siverek Kaymakamı Celalettin Yüksel, Urfa Jandarma Alay Komutanı Saral, Jandarma Asayiş Bölge Komutanı Korgeneral Hasan Kundakçı, Urfa Emniyet Müdürü Mehmet Cebe, Urfa Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Fidanboy, Urfa Emniyeti Siyasi Büro Amiri Mustafa Tekin, Urfa Valisi Tevfik Ziyarettin Akbulut, Urfa Valisi Akbulut, OHAL valisi Ünal Erkan, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, Genelkurmay Başkanı Doğan Güneş, Başbakan Tansu Çiller, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel sorumludur" denildi. (ÇT)