Cumartesi Anneleri/İnsanları, Galatasaray Meydanı’ndaki 612. buluşmalarında, 1991’de kaybedilen İbrahim Demir ve Agit Akipa ile Ankara’da gözaltına alınan ve 55 gündür kayıp olan Müjgan Ekin’in akıbetini sordu.
Oturma eylemine HDP İstanbul milletvekili Hüda Kaya da katıldı. Kaya “Her güne yeni ölümlerle uyanıyoruz. Giden bizim canımız. Giden tüm halkların evladı. Şiddet şiddeti doğuruyor. Gücü elinde bulunduranlar artık bu halka şiddeti, savaşı dayatmasın. Güç elinizde; barışın yolunu açın. Kayıpların, şiddetin, savaşın önüne geçin” diye konuştu.
Kayıp yakınları devlet yetkililerine “Çözüm ölümde değil, yaşamı savunmada” diye seslendi.
“Unutma, iyiler daima haklıdır”
Agit Akipa’nın oğlu Fehmi Akipa, babasının 26 yıldır kayıp olduğunu söylerken, “Biz acımızı çektik. Tek dileğimiz ülkeye barış ve huzurun gelmesi” diye konuştu.
İbrahim Demir’in kızı Deniz Demir, Kürtçe yaptığı konuşmasında, babası kaybedildiğinde henüz 10 yaşında olduğunu anlatırken, insanların hala katledildiğini söyledi, “Artık yeter barış, barış, barış diyoruz” dedi.
Eylemde İbrahim Demir’in annesi Sare Demir’in mektubu okundu. Sare Demir, mektubunda şu ifadelere yer verdi:
“26 yıl geçti, ben yaşlandım. Yüreğim, acısını kaldıramayacak kadar yaşlandı. Sana anlattığım masallarda hep iyiler kazanırdı. Ama gerçek hayatta öyle olmadı. Bazen kötüler de kazanabiliyormuş. Ama sen yine de unutma iyiler daima haklıdır.
“Bir çocuğu öldürdüklerinde annesini de öldürüyorlar. İnsan olan bir anneyi ağlatmaz ama onlar zalimdi. Merak etme oğul, onları saklandıkları karanlıktan çıkaracağız, hesap soracağız.”
“Müjgan Ekin nerede?”
Cumartesi Anneleri/İnsanları adında Leyla Havva Kaya’nın okuduğu basın açıklamasında, Ankara’da, kamera kayıtları ve tanıklarla gözaltına alındığı ortada olan Müjgan Ekin’den 55 gündür haber alınamadığı belirtildi.
“Baba Esat Ekin’in ulaştığı bulgulara savcılık, emniyet, İçişleri Bakanlığı ulaşamıyor. Müjgan Ekin’in can güvenliğini sağlamak, nerede olduğunu açığa çıkarmak ve kamuoyuna açıklamak hükümetin görevidir. Müjgan Ekin’in nerede olduğu açıklanana kadar ‘Müjgan Ekin nerede?’ sorusunu sormaya devam edeceğiz.”
“İbrahim Demir ve Agit Akipa'nın failleri"
Açıklamada İbrahim Demir ve Agit Akipa’nın dosyasındaki cezasızlığın son bulması istendi.
O zaman Süleyman Demirel’in Başbakan, İsmet Sezgin’in İçişleri Bakanı olduğu söylenirken, şu ifadelere yer verildi:
“İbrahim Demir ve Agit Akipa’nın kaybedilmesinden, Çukurlu Karakol Komutanı Üsteğmen Yüksel Güven, İdil Jandarma Komutanı Binbaşı Mustafa Karatan, Kaymakam Kasım Esen, Cumhuriyet Savcısı Bekir Rayif Aldemir, Şırnak Jandarma Tugay Komutanı Osman Kurt, Şırnak Valisi Aydın Arslan, Dönemin OHAL Valisi, bugünün AKP kurucusu ve milletvekili Mehmet Necati Çetinkaya sorumludur.”
Demir ve Akipa’ya ne olmuştu?
“Şırnak’ın İdil İlçesine bağlı Çukurlu Köyü’nde yaşayan köylüler, korucu olmayı kabul etmedikleri için sürekli baskı altındaydı. 36 yaşındaki İbrahim Demir ve 39 yaşındaki muhtar Agit Akipa bu nedenle defalarca gözaltına alındı ve ağır işkence gördü. Akipa ve Demir, askerlerin, köyde işgal ettikleri okulu ve bazı evleri terk etmeleri için kaymakamlığa ve İçişleri Bakanlığı’na dilekçe başvurdu. Karakol komutanı, “Sizi yaşatmayacağız” diyerek onları tehdit etti.
“12 Aralık 1991 sabahı Demir ve Akipa İdil’den köylerine döndükleri sırada, JİTEM elemanları, korucu ve askerler tarafından bulundukları traktörden indirildiler. Traktördeki diğer kişiler, durumu ailelerine anlattı. Karakola başvuru yapan ailelere, komutan, “Onları hiç görmedik” yanıtını verdi. Bir asker ise gizlice “Mağaralara gidin” dedi. Yapılan arama üzerine, 13 Aralık ‘91’de girişi taşla örülerek kapatılmış bir mağarada Akipa ve Demir’in cansız bedenleri bulundu. Gözleri ve elleri bağlanmış halde bulunan İbrahim Demir işkence edilerek, Agit Akipa da başından silahla vurularak öldürülmüştü. Tüm girişimler sonuçsuz kaldı, gözaltına alındıkları kabul edilmedi. Tanıklara, faillerin bilinmesine rağmen hukuk işletilmedi, dosya, delil yetersizliği iddiasıyla ‘kovuşturmaya yer olmadığına’ karar verilerek kapatıldı.
“2011 yılında Demir ve Akipa aileleri, Diyarbakır’da katledilen avukatları Tahir Elçi aracılığıyla İdil Cumhuriyet Başsavcılığına yeniden başvuru yaptı. Başvuru üzerine başlatılan soruşturma devam ediyor. Dava 2012 yılında da AİHM’e taşındı. (ÇT)
* Fotoğraf: Twitter