Kaynak: AA
Fotoğraf:pixabay
Uzmanlar, salgında zamanının büyük çoğunluğu evde geçen çocukların hem hareketliliklerinin azaldığını hem de beslenme düzenlerinin değiştiğini söylüyor.
Anadolu Ajansı'nda yer alan haberde, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa (İÜC) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ömer Faruk Başer, yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını sürecinde edinilen yanlış beslenme alışkanlıkları nedeniyle birçok sistemi etkileyen, karaciğerde yağlanma yapan ve insülin direnci geliştiren metabolik sendromun çocuklarda görülmeye başlandığını belirtti.
Öte yandan çocuk sağlığı uzmanları, sadece yanlış beslenme değil, bilgisayar başında geçirilen zaman nedeniyle hareketsiz yaşamın, karaciğer yağlanmasıyla seyreden metabolik sendroma neden olduğu konusunda uyarıyor.
Doç. Dr. Başer, salgında vaktinin büyük çoğunluğu evde geçen çocukların hem hareketliliklerinin azaldığını hem de beslenme düzenlerinin değiştiğini anlattı.
İki yönlü değişim
Başer, beslenme alışkanlıklarının iki yönlü değişime uğradığına işaret ediyor:
"Bir tarafta beslenmeleri zayıf olan fakat Covid-19 nedeniyle doktora gitmekten korkan, bu nedenle beslenme bozuklukları daha da derinleşen çocuklar, diğer taraftaysa devamlı evde kaldığı için gıdayla teması artan çocuklar var."
Başer, çocukların, derslerinin ardından mutfakta, masa üzerinde gördükleri gıdaları atıştırma alışkanlığı edinmeleriyle gıdayla temaslarının arttığını ve öğün düzensizliklerinin başladığını dile getirdi.
Bunun sonucunda ise hem kilo artışı yaşandı hem de birçok sistemi etkileyen metabolik sendromun ortaya çıktığını kaydetti.
Başer şöyle devam etti:
"Karaciğer yağlanmasıyla seyreden metabolik sendrom bizler için çok önemli. Çünkü yakın zamanda erişkin yaş grubunda bu hastalıkları görüyorduk.
"Bunun tek sebebi beslenme de değil. Çocuklarımızın bilgisayar başında oturması ve hareketsizliği özellikle karın etrafındaki çap ve yağlanma artışına neden oldu. Ayrıca, tüketilen gıdaların karbonhidrat içeriğinin fazla, glisemik indekslerinin yüksek olması nedeniyle fazla olan yağ cilt altında, karaciğerde ve çeşitli organlarda depolanmaya yol açıyor.
"İkinci aşamada da karaciğer fonksiyon bozuklukları da ortaya çıkabiliyor. Bu tabii bizi oldukça korkutuyor. Tedavi yaklaşımlarımızda da çocuğumuzun beslenme düzenini ve mümkün olduğu kadar hareket yapmalarını sağlamak yer alıyor."
Tek suçlu salgın dönemi değil
Bu rahatsızlıklarda tek suçlunun salgın dönemi olmadığını anlatan Başer, gıda içeriklerinin son yıllarda zaten bozulduğunu, beraberinde çok fazla gıda teması olmasının ve hareketsizliğin artmasının da bu sorunları daha fazla öne çıkardığını dile getirdi.
Son yıllarda kendilerine başvuran hastalarda karaciğer yağlanmasına sıkça rastladıklarına değinen Başer, "Türkiye bazlı bir çalışmamız yok ama bölgesel bazlı çalışmalarda, özellikle adolesan yaş grubunda yüzde 6-8-10'lara kadar çıktığını görüyoruz. Geçtiğimiz yıllarda çok daha düşüktü" dedi.
Ebeveynlere çocuklarının evde temas ettikleri gıda maddelerine dikkat etmeleri uyarısında bulunan Başer, onlara sunacakları gıdalarda sağlıklı tarafta kalmalarını tavsiye etti.
(AÖ)