Gazeteci Ahmet Şık'ın yayımlanmamış kitabına yönelik yapılan operasyonları ve bu kitaba ilişkin bilgi, belge ve nüshaları elinde bulunduranlar hakkında CMK 124. madde uyarınca örgüte yardım suçundan yargılanacak olmasını "hukuk dışı" olarak nitelendiren Avukat Ergin Cinmen, bu gidişatı denetleyecek tek mekanizmanın Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) olduğu görüşünde.
Ergenekon soruşturmasının, toplumun önemli bir kesiminin yıllarca temiz toplum, saydam devlet özlemini karşılayabilecek bir süreç olduğunu ifade eden Cinmen, "böylesi önemli bir işe başlayan mahkemelerin davayı mecrasından çıkarıp dar siyasi çıkarlara alet etmesinin" getireceği zararlara da dikkat çekiyor:
"Bu kadar büyük hukuka aykırılıklar varsa bu aykırılıkların hangi nedenlerden kaynaklandığı konusunda tespit yapıp gereken önlemlerin alınmasında tek görevli kurum HSYK'dır. Bence HSYK, vakit geçirmeksizin bu kabil hukuka aykırı kararların hangi nedenlerden kaynaklandığı konusunda soruşturma mekanizmasını işletmelidir. Ayrıca avukatlar da mahkeme kararına karşı bir üst mahkemeye başvuracaklardır."
"Yargılama yapılmadan, örgüt faaliyeti değerlendirilmesi yapılamaz"
Ergin Cinmen, herhangi bir yargılama yapılmadan mahkeme kararına peşin hükümler yazılmasının hiçbir hukuka sığdırılamayacağını söyledi.
Mahkemenin delil toplayabileceğini ama "bunları elinde bulunduran terör örgütü üyesi sayılır" diyemeyeceğini ifade eden Cinmen, hiçbir yargılama yapılmadan kitabın örgüt faaliyeti olarak da değerlendirilemeyeceğini sözlerine ekledi.
"Adalet ortadan kalkarsa korku paranoyası topluma yerleşir"
Avukat Ergin Cinmen, mahkeme kararlarının meşruiyetinin, mahkemelerin hukuka uygun olması durumunda geçerli olacağı görüşünde.
"Eğer bir mahkeme kararı açıkça hukuka uygun değilse hem o karar hem de o kararı veren mahkemenin meşruiyetleri tartışılmaya başlanır. Adalet duygusunun ortadan kaldırılması insanları çaresizliğe düşürür."
Adaletin ortadan kalkması durumunda, korku duygusunu genelleşeceğini ve giderek korku paranoyasının tüm topluma yerleşeceğini söyleyen Cinmen, Şık'ın basıma hazırlattığı kitabı daha basılmadan toplatmak suretiyle basımının engellemenin, bu kitabı elinde bulunduran kişiyi örgüt üyesi olarak peşinen suçlamanın hiçbir hukuk anlayışına sığmadığını vurguluyor. (EKN/EÖ)