Dün akşam ve bugün İthaki Yayınları'nın Kadıköy'de bulunan merkezi, Ergenekon savcısı Zekeriya Öz'ün emriyle basıldı. Baskında, Ergenekon operasyonu kapsamında tutuklanan gazeteci Ahmet Şık'ın henüz yayına hazırlama aşamasında olan kitabının kopyasına el konulduğu açıklandı.
"Özgürlüğe tecavüzdür"
Konuyla ilgili görüştüğümüz Türkiye Yayıncılar Birliği Yayınlama Özgürlüğü Komitesi Başkanı Ragıp Zarakolu, askeri cunta dönemleri dışında ilk defa bir yayın evinin böylesine bir uygulamayla karşı karşıya kaldığını söyledi ve yaşananların yayınlama özgürlüğü bakımından asla kabul edilemeyeceğini ifade etti.
Zarakolu sözlerine şöyle devam etti:
"Hiçbir sivil dönemde bir yayınevi basılmamıştı. Bu nedenle bunu ciddi endişeyle karşılıyoruz. İthaki, saygın, bildiğimiz, tanıdığımız bir yayınevi. Devletin hoşuna giden yayın yapar ya da yapmaz; bunun yolu bellidir. Bu, bizim, Yayıncılar Birliği olarak mesleki anlamda sahip çıktığımız yayınlama özgürlüğüne doğrudan doğruya tecavüzdür.
Bu yaşananlar ne yazık ki, pek çok yayınevini otosansür uygulamaya yöneltecektir. Bu durumda olay yargıya bile varmadan herkes kendi sansürcüsü olacak. Yayınlama Özgürlüğü Komitesi olarak bunu protesto ediyoruz".
"Yaşanan süreç bu ülkedeki ufuksuzluğa işaret ediyor"
Yaşananları kınadığını belirten Metis Yayınevi yetkilisi Semih Sökmen, durumu ufuk kararması olarak nitelendiriyor. Ufuk kararmasına işaret eden Sökmen, bu nedenle sürecin son derece boğucu ve can sıkıcı olduğunu söylüyor.
Yayınlanmamış şeyin, yayın olarak kabul edilemeyeceğine dikkat çeken Sökmen, bu durumun düşünce ve ifade özgürlüğüne çok ağır bir darbe olduğu görüşünde.
Sökmen, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu korkunç bir baskı anlamına geliyor. Açıkçası 12 Eylül'ün hemen sonrasında kitap yayınlamaya başladım ama o kadar kötü koşullarda bile, henüz yayınlamadığım kitap hakkında korku duymadım. Bana kalırsa, bir kitap peşin suçluluk hükmü taşıyamaz. Yayınlanmamış bir kitap aslında kitap değildir; bir teksttir sadece. Kitabın suç unsuru taşıyıp taşımadığını görmek için yayınlanması gerekir. Baştan o kitabın suçlu olduğuna karar veremezsiniz. Mahkemeler bile bir kitabın suç unsuru olup olmadığına karar vermek için üniversitelerden bilirkişi çağırırlar."
"12 Eylül Anayasasını bile ihlal ediyorlar"
Bianet'e konuşan Öğretim Görevlisi Ahmet İnsel ise savcılığın, Şık kitap çalışmaları nedeniyle tutuklanmadı" sözlerine atıfta bulunuyor. İnsel, İthaki Yayınevi'ne yapılan polis baskınlarının Ahmet Şık'ın, yazdığı kitap nedeniyle tutuklandığının kanıtı olduğu görüşünde.
"Yayınevine gidip kitabı soruyorlar. Eğer kitabı suç kanıtı olarak kullanıyorlarsa, demek ki bunlara göre kitap suç. Yayınlanmamış bir şey 12 Eylül anayasasına göre bile suç olamaz." (EKN/EÖ)