Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yarın 33. Olağan Kurultayı'nı yapıyor. Genel Başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "blok liste" ile girileceğini açıkladığı Kurultay'dan beklentilerini CHP üyeleri bianet'e açıkladı.
CHP'nin eski Kocaeli Milletvekili İzzet Çetin, "Bu bir değişimin kongresi, partiyi bu zamana kadar baskı altında yönettiler" dedi. CHP'nin eski Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı ise "Bu kurultay yeni bir başlangıç olacak" diye konuştu.
Çetin: Partideki hantal yapı değişime uğrayacak
"Bu kongre, bir bakıma değişim kongresi. Genel Başkan Deniz Baykal'ın istenmeyen bir şekilde çekilmesinden sonra, Kemal Kılıçdaroğlu'nun tek aday olarak gireceği bir Kurultay olacak yarın. Kurultaylarda partilerin gelecekteki iki, üç yılı şekillenir. Bu partideki hantal yapının değişime uğrayacağı, partiyi iktidar yürüyüşüne götürecek bir kurultay olacaktır. Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığı ile de partiye bir hareketlilik, partililere moral geldi. Önemli olan bundan sonra partide sosyal demokrat kimliğe uygun politikaları hâkim kılmak ve bunu tüm Türkiye'yi dolaşarak anlatmak olacaktır.
CHP artık statükocu değil, değişimin dönümün partisi olmalıdır. Özünde devrim olan bir partinin, iktidara gelememiş olmasını yöneticilerin kendilerine dönüp bir sorması gerekiyor. Bu kurultaydan sonra yapılacak tüzük kurultayıyla, sosyal demokrat bir partiye yakışmayan, antidemokratik mevcut tüzüğün değişmesi gerekiyor. Şeffaf, katılımcı yeni bir tüzüğe ihtiyacımız var. Partiyi bu zamana kadar baskı alında yönettiler."
Gazalcı: Antidemokratik tüzük değişmeli
"Bu Kurultay'ı bir başlangıç kabul ediyorum; yeni bir dönem başlayacak. Herhalde iktidara yürüyüşün başlangıcı olabilir. Tabii her şeyin, bu kurultayda birden değişmesini bekleyemeyiz ama bir süreç başlayacak. Bu heyecanın sürmesi için tüzük kurultayı yapılıp, tüzüğün de değişmesi gerekir. Son zamanlarda tüzüğümüzü antidemokratik bir hale getirdik. Sadece tüzük değil, Siyasi Partiler Yasası'nın da demokratik şekilde değiştirilmesini savunmamız gerekiyor. Parti için ve ülke demokrasisi için çalışmalar yapılmalı.
Partide şimdiye kadar katılımcılık yoktu, Belediye Meclis üyelerine kadar, bütün adaylıklar yukardan tek bir kişiden belirleniyordu. Yerellerde bile artık yurttaşlar kendi seçimini yapamaz olmuştu. Bu kabul edilemez, demokrasiye uymayan bir yöntem. Baştaki adam gittiği zaman, değişim yönünde birşey oluyor ancak. Ben ilk kez 1977'de milletvekili oldum o zaman eleştiri, özeleştiri vardı partide, son zamanlarda eleştiri kalmamıştı. Bu son olanlar yaşanmasaydı, Kurultay'da yine aynı yönetim seçilecek eskinin tekrarı olacaktı." (SP)