Konuşmaların merkezinde "F tipi cezaevi uygulamasının" son bulması talebi vardı, Adalet Bakanlığı da uygulamaları nedeniyle eleştirildi.
İlk sözü olan İHD Genel Başkanı Hüsnü Öndül, yakında Türkiye Cezaevleri raporunu kamuoyuna açıklayacaklarını belirterek şu noktaları vurguladı:
* Türkiye cezaevleri sempozyumu ve uluslararası cezaevi sempozyumu düzenleyeceğiz. Kasım ayı sonunda cezaevi kurultayı düzenleyeceğiz.
* Hafta başında DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ve Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği Başkanı Kaya Güvenç ile yaptığımız toplantıda, biz demokratik kitle örgütleriyle birlikte yeniden Adalet Bakanlığı'na gitme kararı aldık.
* Adalet Bakanlığı'na gidiş yeni bir olay değil, yani defalarca gidildi, tek tek kurumlar, üç beş kurum bir arada gitti. Ama her seferinde gerçekleştirdiğimiz eylemleri, yeniden gerçekleştirmek durumundayız.
"Yasal düzenlemeler aldatmaca"
Forumda söz alan İstanbul Barosu yönetim kurulu üyesi Murat Çelik ve Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şube Başkanı Avukat Several Demir, Adalet Bakanlığı tarafından yapılan "TMY'nin 16. maddesinin değiştirilmesi, İzleme Kurulları ve İnfaz Hakimliği oluşturulması" gibi düzenlemelerin, cezaevi sorununda bir çözüm olmadığını belirtti.
"16. madde değişikliği kamuoyuna iyileştirme olarak sunuluyor, Ancak durum tamamen tersi. Zaten F tipi, hücre tipi sisteminin esasını oluşturan düzenlemeye ulaşabilmek için 16. maddenin şu anki halinin olması gerekiyor " diyen Avukat Murat Çelik şu hatırlatmaları yaptı:
* Sadece ıslah edilen tutuklu ve hükümlülerin ortak mekanlardan faydalanabileceğine karar verilmiş. Bunun dışındaki insanlar eğitim, spor, sosyal ve kültürel haklardan faydalanma imkanına sahip değildir.
* Tutuklu ve hükümlüler, idarenin koyduğu tredman dediğimiz sisteme cevap verdikleri takdirde, bu normalde temel hak olarak görülen haklara ancak bu şekilde sahip olma imkanına sahip olacaklar.
Avukat Several Demir ise izleme kurulları ve infaz hakimliği uygulamalarına ilişkin olarak şunları söyledi:
* İnfaz hakimliği maalesef işlemiyor. İşlese de şöyle işliyor. Sıklıkla F tipi cezaevlerinde disiplin cezaları veriliyor. Bu disiplin cezalarına, mahpuslar hemen itiraz ediyorlar, infaz hakimliğine gidiyor, infaz hakimliğinden onaylanıp geri geliyor. İnfaz hakimliği şu ana kadar böyle işliyor.
* Vekaletname aranmaksızın görüşmek, yasal hakkımız olduğu için Tekirdağ İnfaz Hakimliği'ne, vekaletname ibrazının gerek olmadığına karar verilmesine ilişkin bir başvuru yaptık.
*Tekirdağ İnfaz Hakimliği böyle bir karar verdi ama, halen vekaletnamemiz olmadan F tipi cezaevlerine giremiyoruz.
* İzleme kurulları F tipi cezaevlerini aklama merkezlerinden farklı işlev göremeyecekler. Çünkü mülki amirin onayladığı, önerdiği kişiler arasından atanacaklar ve bağımsız olmayacaklar ve bu otoritenin öngördüğü koşullarda çalışacaklar. İzleme kurulları F tipi cezaevleri açısından denetleme işlevine sahip olamazlar.
"19 Aralık dışarıya size yapıldı"
Forum'a ölüm orucu eylemcileri de katıldı. Edirne F Tipi Cezaevi'nden tahliye edilen İsmail Sadiç, 19 Aralık operasyonunu şöyle anlattı:
* Naklen televizyonda, katliamı izlemek zorunda bırakıldınız. Orada biz coplanmış, kurşunlanmış, bombalanmış, gazlanmış olabiliriz, ama orada biz ona karşı direndik. Dışarıda siz bunları izlemek zorunda bırakıldınız, bu çok daha büyük bir işkence.
* İzlemek ve karşı çıkamamak, izlemek ve engel olamamak, izlemek ve buna karşı çıkacak araçlara sahip olamamak, bu daha büyük bir işkence. İşte 19 Aralık televizyondan naklen yayınlanmasının tek nedeni buydu.
* Biz bedenen teslim alınmak istendik, dışarısı, kafada, düşüncede, ruhta, tarihte teslim alınmak istendi. O yüzden, 19 Aralık bizim şahsımızda insana yapıldı, dışarıdaki size, insana yapıldı. Bunun naklen yayınlanmasının tek nedeni budur.
"F tipi cezaevi kaldırılmalı"
Forumda söz alan İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu üyesi Ümit Efe, somut olarak ve önerilerini şöyle sıraladı.
* F tipi cezaevleri kapatılmalı.
* Süren işkencelerin durdurulması, işkence ve katliamlara karışanlar derhal yargı önüne çıkarılmalı,
* F tipi cezaevlerinin insan hakları savunucuları, sivil toplum örgütleri, tabip odaları, türk mimar mühendis odaları birliğinin denetimine açılması,
Acil olarak ölüm oruçlarının sona erdirilmesi için, mahpuslarla görüşmeler başlatılmalı,
* F tipi cezaevlerinde uygulanan tecridin kaldırılması, mahpusların hiçbir ön koşula bağlanmaksızın birlikte yaşayabilecekleri ve farklı bloklarda kalanların biraraya gelebilecekleri, fiziki ve yasal düzenlemeler yapılmalı,
* Bu doğrultuda TMY'nın 16.maddesi tamamen kaldırılmalı,
* Mahpusların sayımlarda zor kullanılarak aşağı kata indirilmesine son verilmeli,
* Yaralı ve işkenceye maruz kalan tutuklu ve hükümlülerin adli tıbba sevki acilen yapılmalı,
* Başta yaşam hakkı ve bir arada yaşama hakkı olmak üzere, mahpusların hakları yasal güvenceye bağlanmalı ve bu konuda bağımsız denetim organları kurulmalı... (NU)