Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven, tecridin kaldırılması talebiyle başladığı açlık grevinin 96. gününde.
Güven’i, çözüm süreci dönemindeki Akil İnsanlar Heyeti’nde yer almış olan 78’liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eşbaşkanı Öztürk Türkdoğan ve gazeteci Ali Bayramoğlu, dün evinde ziyaret etti.
Heyette yer alması planlanan Prof. Dr. Baskın Oran, İstanbul Havalimanı’nda yaşadığı bir sorundan dolayı ziyarete katılamadı. Heyeti, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran ve Güven’in kızı Sabiha Temizkan karşıladı.
Türkdoğan: Kanunlar herkese eşit uygulanmalı
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre heyet, ziyaretin ardından Güven’in Diyarbakır’daki evinin önünde gazetecilere açıklama yaptı.
İHD Eşbaşkanı Türkdoğan Akil İnsanlar olarak Leyla Güven’e yaptıkları ilk ziyaretin farkındalık yaratmak amacıyla olduğunu ifade etti:
“İnfaz yasasının açık ve kanunların herkese eşit uygulanmalı. Türkiye’deki hiç bir tutuklu ve hükümlü üzerinde katı görüş yasakları, katı tecrit ve izolasyon uygulanmamalı.
“Bir insan hakları savunucusu olarak her fırsatta dile getiriyorum. Hükümet ve devlet yetkililerine sık sık hatırlatıyoruz. Burası bir kanun devleti ise herkesin kanunlara uyması gerekir.
“İnsan hakları savunucuları olarak yaşamdan ve sağlıktan yanayız. Kendisini sağlıklı bir şekilde aramızda görmek istiyoruz. Bu sorunun da bir an önce çözülmesini istiyoruz. Umuyorum ki; bu sese kulak verilir ve Türkiye’deki tecrit kaldırılır.”
TIKLAYIN - İHD, Bakan Gül ile Açlık Grevlerini ve İfade Özgürlüğünün Durumunu Görüştü
Türkdoğan, konuyla ilgili daha önce Adalet Bakanlığıyla görüştüklerini, Cumhurbaşkanı ile de görüşmek istediklerini ekledi:
“Türkiye cezaevlerinde tecridin kalkmasını istemek, infaz yasasının İmralı Hapishanesine uygulanmasını istemek kadar yasal bir talep olamaz. Bu talebi yerine getirmek hükümet tarafından oldukça kolaydır. Hem hükümet nezdinde hem kamuoyu nezdinde hem de uluslararası düzeyde girişimlerimiz sürecek.”
Bayramoğlu: Farkında olmama, vicdansızlık var
Gazeteci Bayramoğlu da şu açıklamayı yaptı:
“Türkiye’de önemli bir siyasi partinin eşbaşkanı ve milletvekili üç aydır hayatını ve bedenini, inancı veya bazı siyasi talepleri için ortaya koyuyor. İçinde bulunduğumuz bu ülkede ve iklimde inanılmaz bir duyarsızlık, farkında olmama, vicdansızlık hali var.
“Bir insan bedenini, canını ortaya koymuşsa, ona saygı duymamak mümkün değildir. Dolayısıyla bu saygıyı duyduğum için buradaydım. Bu sesi biraz daha fazla duyurmaya, elimden geldiğince gayret edeceğim.”
Can: İstemediğimiz halde ölümler olabilir
Celalettin Can da basınla şu sözlerini paylaştı:
“Kamuoyunda, hükümette Leyla hanıma karşı yeterli bir duyarlılık söz konusu değil. Leyla hanımın bu direnişi topluma yayılmaya başladı. Çeşitli sesler duyulmaya başladı. Leyla hanımın tek başına Öcalan üzerindeki tecritten çıkmaya başlamış ancak bu toplum üzerindeki genel bir tecride karşı yürütülen bir eylemdir.
“Cezaevlerinden ölümler gelebilecek. Seçime doğru giderken, Türkiye demokrasi açığını kapatmaya çalışırken, 300 insan açlık grevi içerisinde, ciddi bir hal alması gibi bir durumu beraberinde yaşayacağız.
“Leyla Güven’in başlattığı eylem 303 insanla sınırlı kalacak kanaatinde değilim. Daha da katılım olacak. İstemediğimiz halde, belki ölümler de olacak.”
Can, hükümete açlık grevi eylemlerinin taleplerinin karşılanması için çağrıda bulundu.
Ziyarete katılamayan Baskın Oran’ın mesajını aktaran Can, “İnsan hayatı ideolojinin üzerindedir. Leyla hanımı canlı istiyoruz” dedi. (AS)