Fotoğraf: HDP
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin haftalık Meclis grup toplantısında güncel gelişmeleri değerlendirdi.
İstiklal Caddesi’ndeki saldırıyla ilgili de konuşan Buldan, ilk açıklamalarında da “tarifsiz acılarını paylaştıklarını, başsağlığı dileklerinde bulunduklarını” söyledi:
“Sivilleri hedef alan katliamcı zihniyeti lanetliyoruz”
“Bu vahşetin ilk anından itibaren manipülasyona başlayan, algı operasyonlarından medet uman akıl, sosyal medya karartması ve yayın yasağı ile ne yazık ki Türkiye halklarının gerçekleri öğrenmesini de engellemeye çalışmıştır. Ancak çok geçmeden ortada bir bombalı saldırının ve acımasız bir katliamın olduğu anlaşılmıştır.
Partimiz bu ülkede şiddetsiz, çatışmasız, özgür ve eşit bir yaşam için mücadele eden, bunun için ağır bedeller ödeyen, Ankara’da, Suruç’ta, Diyarbakır meydanında bu şiddetin doğrudan hedefi haline gelen bir partidir.
Gerekçesi ne olursa olsun, failleri kim olursa olsun bu tür katliamcı saldırıların tavizsiz bir şekilde karşısında durmuştur ve durmaktadır. Yurttaşları hedef alan bu insanlık düşmanı saldırıları kınamakta ve lanetlemektedir. Yaşadığımız büyük kayıpların ve derin acıların son bulması için mücadelemizi tam bir kararlılıkla sürdürmekteyiz.
“Gar, Suruç ve onlarca katliamdan tanıyoruz”
Biz bu saldırıları 2015’teki 10 Ekim Ankara Gar Katliamından, Suruç Katliamından, partimizin mitingine yönelik Diyarbakır’da gerçekleştirilen katliamdan, Antep’teki düğün katliamından ve IŞİD eliyle gerçekleştirilen sayısız saldırılardan biliyoruz ve tanıyoruz.
Türkiye toplumuna korku salarak, şiddet ortamını büyüterek siyaseti dizayn etme çabalarına da yabancı değiliz. Algı operasyonlarıyla toplumu kutuplaştırarak karanlık planlarla seçim sürecini dizayn etme çabalarına, HDP olarak asla izin vermeyeceğiz.
Tüm demokrasi, hukuk ve adalet mücadelesi sürdüren kesimlere de çağrı yapıyoruz ve bu konuda ortak tutum sergilenmesinin elzem olduğunu belirtiyoruz.
“Şiddet iklimi hep birlikte reddedilmeli”
Topluma dayatılan bu şiddet iklimi hep birlikte reddedilmeli ve yaratılmak istenen kutuplaşma tuzağına düşülmemelidir. Sorunlarımızı konuşarak ve diyalogla çözme temel yaklaşımından asla uzaklaşmamalıyız.
Biz demokratik siyasette ısrarcı ve kararlıyız. Ülkenin ihtiyacı acil demokrasi, hukuk, adalet ve eşitliktir. Her türlü kaos planına, savaş ve çatışma siyasetine, toplumun şiddetle esir alınma girişimine karşı durmak her vicdan sahibi yurttaşımızın görevidir.
Bir kez daha Taksim saldırısında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Halkımıza başsağlığı diliyorum.
“Savaş politikaları ülkeyi karanlıkta bıraktı”
Siyasetin ve parlamentonun bu acı olaydan çıkaracağı sonuç, hamaset yarışı değil çözümsüzlük ve şiddet sarmalından ülkeyi ve toplumu bir an önce kurtaracak demokratik yolları birlikte tartışmak ve çözüm üretmek olmalıdır.
Toplumu esir almaya çalışan kaos planlarını boşa çıkarmanın yolu, güçlü bir demokrasi programını bu ülkenin gerçeğine dönüştürmekten geçer. HDP yıllardır bunun mücadelesini yürütmekte, Türkiye’nin demokrasi yörüngesine oturması için var gücüyle çalışmaktadır.
Yıllardır ısrarla bu ülkenin en önemli sorunlarından biri Kürt sorunudur, çözümü de diyalog ve müzakeredir diyoruz. Çözüm yeri parlamentodur diyoruz. Tecritle, güvenlikçi politikalarla, ret ve inkârla bir yere varamazsınız diyoruz. Kürt sorununda izlenen savaş politikaları yıllardır bu ülkeyi karanlıkta bıraktı. Toplumda derin yaralar açtı, açmaya da devam etmektedir.
Çözümsüzlük karanlığının yaratmak istediği dizayna karşı demokrasiyi ve barışı bu ülkede hep birlikte kurmamız kaçınılmaz bir sorumluluk olarak herkesin omuzlarındadır.
Kürdü de Alevi’yi de her bir inanç ve kimliği de eşit yurttaşlıkta buluşturalım; herkes eşit ve özgür bir yaşam içerisinde kendisini görsün. Bunun güçlü adımlarını atalım. Bu çağrıya kulak tıkayanlar da yaşanan krizlerin ve tıkanmanın sorumlusu olmaktan asla ve asla kurtulamazlar.” (AS)