Hala Tanığız Platformu Sosyal Bilimler Öğrencilerinin düzenlediği "Bilgi ve İktidar 3" paneli dün (29 Mayıs) Boğaziçi Üniversitesinde gerçekleşti. Panelde iktidar mekanizmalarının muhaliflere baş etme yöntemleri ve bilim-aktivizm ilişkisi tartışıldı.
"Gazetecilerin iktidar ve özgür düşünce arasındaki açıları iyi bilmeleri gerekiyor"
"İktidarın Sac Ayakları: Hukuk-Medya-Siyaset" başlıklı birinci oturumun moderatörlüğünü Karin Karakaşlı yaptı.
bianet editörü Erol Önderoğlu konuşmasında gazetecilerin yargı süresine nasıl bakması gerektiği meselesine değindi. Araştırmacılar ve gazetecilerin kritik ilişkilere sahip olduğununun altını çizen Önderoğlu, Pınar Selek davası gibi siyasi davalarda yargının kurduğu baskının aslında haber ve araştırma kaynağını oluşturan gruplara karşı da bir baskı olduğunu söyledi ve ekledi: "Medya etik kodları basın meslek kuruluşları tarafındn gazetecilere verilmiyor. Bu tarz siyasi davalar üzerinde çalışan gazetecilerin hukuk anlayışına sahip olmaları, iktidar ve özgür düşünce arasındaki açıları iyi bilmeleri gerekiyor."
Karakaşlı da "siyasi muhaliflerin üzerine yaftalanmaya çalışılan dilden ve süreçten ayrı, kendi kimlikleriyle yansıtılması gerektiğini" belirtti.
Hukuk, siyaset ve adalet ilişkisi
Kaos GL ve Amargi'nin avukatlığını yapan, aktivist Yasemin Öz, hukuk kavramını irdeledi. "Hukuk, yalnızca adaleti tehsis etmek için bir yol değil, hedefe ulaşmak için iktidarı nasıl kullanıcağına dair ideolojik bir sistemdir" diyen Öz, "Hepimiz bu iktidarın bir parçasıyız. Muhalif kaldığımız noktalarda bile iktidarı besliyoruz. Nasıl bu sürecin bir parçası haline geldiğimizi bilirsek, nasıl bir dönüştürücü muhalefet oluşturmamız gerektiğini de biliriz" diye konuştu.
Sosyolog Nazlı Ökten, toplum sözleşmesi kuramından yola çıkarak siyaset ve adalet ilişkisini ele alırken, "çoğu insanın artık kazandığı öğrenilmiş çaresizlik durumu, adaletsizliklerin kamuoyunda çok görünür olmamasının da sebebi. Pınar Selek davasında beni en çok etkileyen Pınar'ın kararlılığı oldu. Devlet de Pınar'ın bir kadın olarak bunu yapmasına inanamıyor, arkasındaki erkekleri arıyor" dedi.
Bilim ve aktivizm
İkinci oturumda akademisyen Zeynep Direk, Pınar Selek'in araştırmacı kimliğini, yöntemini ve çalışmalarının kavramsal iskeletini anlattı. "Pınar'ın düşüncesinin yaşayarak öğrenme özelliği var. Yazılarında onu harekete geçiren şey özgürlük düşleri olduğunu söylüyor. Ama onun için özgürlük bütünsel birşey, yani bütün varolanlar için özgürlük. Feminizmi de buna giden bir yol olarak görüyor, birlikte varoluşun imkanlarını arıyor."
Direk'in konuşmasının ardından Özgür Sevgi Göral moderatörlüğünde düzenlenen forumda ise bilim ve aktivizm ilişkisi, iktidar mekanizmalarına karşı dönüştürücü bir muhalefet oluşturmanın yolları tartışıldı.(ÇT)