Birleşmiş Milletler (BM) Ekonomik ve Sosyal İşler Bölümü'nün yayınladığı "Dünya Ekonomik Durumu ve Görünümü 2024" raporunda, "süre giden riskler ve belirsizlikler ortamında, küresel GSH (Gayri Safi Hasıla) büyümesinin 2023'te tahmini yüzde 2,7'den 2024'te yüzde 2,4'e [gerileyeceği] " öngörüldü.
Raporda, "büyümenin 2025'te ılımlı bir şekilde yüzde 2,7'ye yükseleceği, ancak pandemi öncesi trend olan yüzde 3,0'ün altında kalacağı" tahmin ediliyor. Raporun tespitine göre, "dünya ekonomisinde 2023'te en kötü resesyon senaryosu" gerçekleşmemiş olmakla birlikte, "ufukta, uzun süreli bir düşük büyüme dönemi" görünüyor.
BM Türkiye 2024 öngörülerini aşağı çekti
BM raporu bu bağlamda Türkiye için büyüme tahminlerini aşağı çekerken, 2023'te yüzde 55,2 olarak ölçtüğü enflasyonun 2024'te nispeten gerilese de yüzde 42,6'da kalacağını, 2025'te de tek haneli sayılara inmeyerek yüzde 21,7 dolayında gerçekleşeceğini öngördü.
"Dünya Ekonomik Durumu ve Görünümü 2024" raporu Türkiye ekonomisinin 2022'de pandemiden çıkılırken yüzde 5,5 büyüdüğünü, ancak büyümenin 2023'te yüzde 3,5'e gerilemiş olduğunu ve 2024'te yüzde 2,7'ye düşmesinin beklendiğini bildirdi. Rapora göre, büyüme 2025'te toparlanarak yüzde 3,1'e dönecek.
Önceki BM raporunda Türkiye ekonomisinin 2023'te yüzde 4,2, 2024 ve 2025'te yüzde 3,5 büyüyeceğini öngörmüştü.
Depremin etkisi yerel ölçekte kaldı
BM raporu, Türkiye'yi içeren tespitlerinde geniş çaplı hasara ve on binlerce kişinin ölümüne yol açan 6 Şubat 2023 depremlerinin yol açtığı "doğrudan zararın ilk değerlendirmelerde 34 milyar dolar (Dünya Bankası, 2023) ve geniş ekonomik maliyetin 84 milyar dolar (TÜRKONFED, 2023) tahmin edildiğini" bunun da 2023'te "GSYH'de yaklaşık yüzde 1'lik bir kayıp anlamına gel[diğini]" açıkladı.
Bununla birlikte, rapora göre, "[...] daha sonra etkilerin büyük ölçüde deprem bölgesinde lokalize olduğu tespit edildi." GSYH kapsamında, "depremden etkilenen bölgelerdeki yeniden yapılanma harcamaları ekonomik faaliyetlerdeki aksamayı kısmen telafi etti." BM raporu, "Ayrıca, yılın ilk yarısında beklenenden daha güçlü seyreden iç talep ve mali teşvikler[in], ekonomik büyümeyi yılın başlarında açıklanan tahminlerin üzerine çıkar[dığını]" belirledi.
Erdoğan'ın "faiz teorisi" battı
Rapor, "Yıllardır uygulanan geleneksel olmayan para politikası ve düşük faiz oranları" şeklinde ifade ettiği Erdoğan'ın "faiz sebep, enflasyon netice" teorisine dayalı uygulamaların "Türkiye'de verimliliği ve ekonomik büyümeyi büyük ölçüde aksattığnı ve bu durumun da zayıf bir yerel para birimiyle sonuçlandığını", "zayıf para biriminin [ise] enflasyonda hızlı yükselişe yol açtığı"nı saptadı.
Rapor, "Yekililerin saldırgan bir biçimde yeniden sıkı para politikasına dönmesinin [ise] 2024'te büyümeyi olumsuz etkileyeceği"ni ve "2024'te enflasyonda gerileme olsa da 2025'e kadar çift hanelerde kalmaya devam edeceğini" öngördü.
Türkiye'de 2023'te enflasyonu tahmini yüzde 55,2 olarak ölçen BM raporu, gidişata göre, yıllık enflasyonun 2024'te yüzde 42,6 ve 2025'te yüzde 21,7 olarak gerçekleşebileceğini öngörüyor.
(AEK)