Birleşik Avrupa Solu Grubu, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde (AKPM) geçen hafta görüşülen Geri Kabul Anlaşmasını ve Başbakan Davutoğlu'nun AKPM'deki konuşmasını eleştiren bir açıklama yayınladı.
Birleşik Avrupa Solu (UEL) Başkanı Tiny Kox, Avrupa Komisyonu Başkanı'nın Avrupa'nın insan hakları alanındaki en önemli mihenk taşının Avrupa Konseyi olduğuna dair konuşmasını hatırlattı ve açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Eğer üyeleri aynı zamanda AB'nin de üyesi olan Avrupa Konseyi, saygınlığını korumaya devam devam etmek istiyorsa, AB'ye karşı direkt olmalıdır. Avrupa Konseyi üyesi olmakla birlikte üyeliğe uygun davranmayan Türkiye'ye karşı da direkt olmalıdır. Eğer insan hakları konusunda gerçekten de mihenk taşı isek, kararlarımız dinlenmelidir!”
“İnsanları, kendi vatandaşlarını göçe zorlayan Türkiye’ye yollamak yanlış”
Kox, mültecilerin gönderildiği Türkiye’nin insan haklarını ciddiye almayan ve kendi vatandaşlarını dahi göçe zorlayan bir ülke olduğunu vurguladı. Sürdürülebilirlik için önce Türkiye’nin usulsüzlüklerine son vermesi gerektiğini söyledi:
“AKPM çoğunluğunun, raportörleri Tineke Strik (Hollanda, Sosyalist Grup) ve Annette Groth'un (Almanya, Birleşik Avrupa Solu Grubu) özellikle Suriyeli mültecilerin daha iyi korunması ve yasal korunmaları konusunda yasal güvenceler verilmedikçe Türkiye'ye gönderilmemesi çağrısını desteklemesinden dolayı oldukça memnunum.
“Elbette, mülteci akışını doğru yönde kontrol etmeye çalışmamız ve suistimalleri önlememiz iyidir. Ancak insanları, insan haklarını ciddiye almayan ve kendi Kürt vatandaşlarını göçe zorlayan bir ülkeye göndermek hiç de iyi olmaz. Eğer yapısal olarak sürdürülebilir bir şey yapmak istiyorsak, Suriye'deki savaşı sona erdirmeyi ve Türkiye'nin artık usulsüzlüklere bir son vermesini sağlamamız gerekir. Öyleyse: Bombalar değil uluslararası dayanışma, şaibeli anlaşmalar değil uluslararası hukuka saygı.”
“AKPM sıralarına şakşakçı olarak kurulmuşlardı”
Kox, 19 Nisan’da AKPM’de HDP milletvekili ve Birleşik Avrupa Solu Grubu temsilcilerinden Ertuğrul Kürkçü’nün Başbakan Davutoğlu’na soru yönelttikten sonra yaşananlara da değindi:
“Başbakan hiç sıkılmadan propaganda keyfini sürerken AKPM'ye gerçek bir tartışma için zaman bırakmadığı gibi Türk hükümetini eleştiren grubumuz temsilcisi Ertuğrul Kürkçü'ye karşı da yakışıksız bir tutum takındı. Bu arada, AKPM üyesi olmayan birçok Türk AKPM Genel Kurul'u sıralarına şakşakçı olarak kurulmuşlardı. Bütün bunlardan sonra Davutoğlu'nun konuşmasının çıtanın altında kaldığını söyleyebiliriz.” (ÇT)