* Çizim: Mine Yörük
Akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edildikleri işe iade talebiyle başladıkları açlık grevleri 120. Gününde.
Nuriye Gülmen’in kardeşi Beyza Gülmen hakkında ablası için dilek feneri uçurduğu gerekçesiyle kaldığı yurttan atılması talebiyle soruşturma açıldı.
Beyza Gülmen ile soruşturmayı, Gülmen ve Özakça’nın sağlık durumunu konuştuk.
Gülmen ve Özakça 23 Mayıs'tan itibaren tutuklu, açlık grevleri 120. gününde. Semih Özakça'nın kendisi gibi ihraç edilen eşi Esra Özakça'nın açlık grevi de 45. gününde.
"Dilek feneri uçurmak yurttan atılmaya gerekçe olamaz"
Beyza Gülmen, Osmangazi Üniversitesi 3. Sınıf öğrencisi, Kredi ve Yurtlar Kurumu’na bağlı bir yurtta kalıyor. Gülmen, kendi telefonuna ulaşamayan yurt müdürünün 30 Haziran’da babasını arayarak ifade vermesi gerektiğini söylediğini anlattı.
“Yaz okuluna başladığım için Eskişehir’e gidip geliyordum. 3 Temmuz Pazartesi günü yurda giderek yurt müdürü ile görüştüm. Emniyetten bir yazı geldiğini söyledi. Neyle suçlandığımı da o zaman gördü. Okulda ya da yurtta değil, Eskişehir’de açık alanda dilek feneri uçurmuştuk, gözaltı gibi işlem yaşanmamıştı. Emniyetten yurttan atılmam için yazı gelmiş. Yurtta ifademi verdim. 15-20 gün içinde sonuç belli olacak.
“Avukatlar, bu uygulamanın amacının ablama mesaj göndermek olduğunu söylüyor. Ablamı açlık grevinden vazgeçirmeye yönelik bir şey olduğunu düşünüyoruz. Ben de bunun karşılığında yapmam gerekeni yapmaya, yaşananları anlatmaya çalışıyorum. Söylediğim herkes çok gülüyor, ablam için dilek feneri uçurmak yurttan atılmamın talep edilmesi gerekçe olamaz.”
"Kas ağrıları var"
Beyza Gülmen, Semih Özakça’nın ailesinin pazartesi günü görüştüğünü, Nuriye Gülmen’i de en son bayramda gördüklerini anlattı. Her gün görüşe giden avukatlar aracılığıyla sağlık durumlarına dair bilgi aldıklarını söyledi.
“Ablam kollarını oynayamadığı, mektup yazamadığı için üzülüyordu. Avukatlar ablamın birkaç gündür daha iyi olduğunu söylediler, kollarını kullanabiliyor, rahat hareket edebiliyormuş.
“Semih hocanın saçları dökülüyor.
“Her ikisinde de böbrek ağrısı ve yoğun kas ağrısı var.
“Hücre içinde hep oturarak işlerini görmeye çalışıyorlar. Tek başına işlerini görecek durumda değiller. Yanında kalanlar yardımcı oluyor. Hem enerjilerini harcamamak hem de yoğun kas ağrıları nedeniyle hareket edemiyorlar.
“Ablamın oturduğunda daha çok ağrısı oluyormuş, genel olarak uzanıyormuş. Hapishaneden havalı yatak istemişler ama hapishane reddetmiş. Yara oluşmaması için yuvarlak yastıklar kullanıyor.
Esra Özakça açlık grevinde 45. günde
Gülmen ve Özakça’nın 22 Mayıs’ta gözaltına alınıp tutuklanmasıyla Semih Özakça’nın eşi ve kendisi de ihraç edilen bir öğretmen olan Esra Özakça da açlık grevine başlamıştı. Beyza Gülmen, açlık grevinde 44. günde olan Esra Özakça’nın yüksel Caddesi’nde karşılaştıkları polis şiddeti nedeniyle daha ileri günlerdeki belirtileri gösterdiğini anlattı:
“Şu anda gösterdiği belirtiler 60. günlerdeki gibi. İlk günlerinden beri Yüksel Caddesi’ndeydi, gözaltına alındılar, sürekli biber gazına maruz kaldı. Gaza maruz kalan herkesin bağırsaklarında sorun oldu. Bacaklarında kas ağrıları var. Ama hala koşturup çaba harcıyor.”
"Ablam kazanacağımıza inanıyor"
Beyza Gülmen, ablası Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın taleplerinin bir an önce kabul edilmesini istediklerini söyledi:
“Ablam ve Semih hocanın talepleri ortada, çok kararlılar. Ablam son görüşte çok kararlı ve inançlıydı, kazanacağımıza inanıyor. Bizde onların bir önce, sağlıkları daha kötüleşmeden kazanmaları için çalışıyoruz. Bir an önce taleplerinin kabul edilmesini ve işlerine geri dönmelerini istiyoruz." (BK)