Avustralyalılar, ülkenin asıl halkı Aborijinlerin anayasal olarak resmen tanınması ve parlamentoya yerlilerle ilgili konularda danışmanlık yapacak bir organ (Voice) oluşturulması önerisi için düzenlenen referandumda açık farkla "hayır" dediler.
“Evet” kampanyasının Cumartesi günü düzenlenen referandumunu kazanabilmesi için çifte çoğunluk, yani hem ülke genelinde hem ülkenin altı eyaletinden dördünde oyların yarıdan fazlasını elde etmesi gerekiyordu.
Yenilgi, Avustralyan’nın yerli halkı Aborjinlerin varlık ve haklarını savunanlarca, hem modern Avustralya'da uzlaşma ve kabullenmeyi ilerletmek üzere verile gelen zorlu mücadeleye bir darbe hem, ülkenin “İlk Uluslar”ı olarak anılan farklı Aborjin toplulukları mensupları için ayrımcılık ve daha kötü sağlık, yaşam ve geçim koşullarının süre gitmesi anlamına gelecek.
Yerli Avustralyalıların yaşam beklentisi, yerli olmayanlar göre sekiz yıl daha düşük, intihar oranı ulusal ortalamanın iki katı ve sağlık, eğitim ve bebek ölümlerinde durum göreli olarak daha kötü.
Referandum
Cumartesi günü ülkede oy kullanan 17 milyondan fazla Avustralyalı’nın yanı sıra, yurt dışında yaşayan çok sayıda gurbetçi de önceki haftalarda dünyanın dört bir yanındaki büyükelçiliklerde oylarını kullanmışlardı.
Başbakan Anthony Albanese, referandumun “hayır” ile sonuçlanmasından sonra Avustralyalıları birbirlerine karşı "nazik” davranmaya çağırdı."Bu görüş ayrılığımız bizi tanımlamıyor ve ve bizi bölmeyecek" dedi.
Albanese, "Bizler ‘evetçi’ ya da ‘hayırcı’ değiliz. Hepimiz Avustralyalıyız. Ve Avustralyalılar olarak hep birlikte, ülkemizi bu tartışmanın ötesine taşımalı ve bunu neden yaptığımızı unutmamalıyız."
235 yıldır süre giden kabullenmeyiş
Referandum, ada-kıtaya Britanyalıların yerleşmeye başlamasından 235, Aborjinlerin oy hakkı sahibi olmalarından 61 ve çocukların yerli ailelerin ellerinden zorla alınması da dahil olmak üzere onlarca yıl süre giden inkarcı devlet politikalarının verdiği zarar ve kayıplar için Başbakanın Aborjinlerden tarihsel özür dileyişinden 15 yıl sonra düzenlenmişti.
Referandumda oylanan "danışma organı", uzun süren muhafazakar iktidar döneminin ardından iktidara geldiği 2022 federal genel seçimlerde İşçi Partisi'nin en önemli vaatleri arasındaydı.
Ancak kamuoyu yoklamaları 2023 başlarında referanduma verilen güçlü desteğin sonraki aylarda ağır ama biteviye düşüşe geçtiğini gösteriyordu.
Oylama öncesinde tüm önemli anketlerde “hayır” kampanyasının kazanacağı ve “Voice”un reddedileceği görüldü. Oylamadan bir hafta önce “evet” oyları yüzde 40 dolayında seyrederken referandumun kendisi de Hamas-İsrail çatışmasının gölgesinde kalmıştı.
Referandumda oylanan Avustralya'nın altı eyaleti ve iki bölgesinin her birindeki yerel yerli seçmenlerce seçilen parlamentoya danışmanlık yapacak "danışma organı" (Voice) konsepti 2017’de Aborjin ve Torres Boğazı Adası liderlerince geliştirilmiş ve mutabakat sağlanmıştı. Anketlerde yerli seçmenlerin öneriyi çoğunlukla desteklediği görülüyordu.
Öneriye göre, organın nüfusun kendisini yerli olarak tanımlayan yaklaşık yüzde 4'üne değen konularda parlamentodaki çoğunluğa bağlayıcı olmayan tavsiyelerde bulunması öngörülüyordu.
Böyle bir danışma organının Avustralya parlamentosu tarafından çıkartılacak bir yasayla da oluşturulması mümkün olduğu halde, öneriden yana olanlar kurumun gelecekte işbaşına gelecek hükümetlerce ortadan kaldırılmaması için anayasal güvenceye kavuşturulmasını öngörmüşlerdi.
Neden "hayır"?
Daha önceki 1999 cumhuriyet referandumunda yerli mülkiyetinin tanınmasına ilişkin modelin, konseptin kendisinin önüne geçmesinden ve reddedilmesinden alınan dersle Voice’un, tam olarak neye benzeyeceği ve nasıl işleyeceğine konseptin onaylanmasından sonra karar verilmesi öngörülmüştü. Ancak bu kez de neye “evet” denileceğinin muğlak oluşu “hayır” tercihine güç kazandırdı.
“Voice” karşıtları bu muğlaklıktan yararlanarak "neye oy verdiğinizi bilmiyorsanız 'hayır' deyin” sloganına sarıldılar.
Bunun ötesinde hükümetin, hayat pahalılığı ve konut kriziyle başa çıkmaktaki başarısızlığı da referandumda hükümetin desteklediği “evet” tercihini zayıflattı.
Avustralya’nın da bir “bekacı” kanadı olduğu görüldü. "Voice"un ırk ayrımını anayasaya sokarak “vatanın bölünmesi”ne giden yolu açacağı tezi de sağda bir ölçüde yankı buldu.
Nihayet Liberal Partili yerli kodamanların “hayır” yanında saf tutmalarıyla orkestra tamamlandı.
Avustralya'nın gerçek halkı, bir kez daha ülke anayasasının dışında kaldı.
(AEK)