Avustralya'da Tazmanya Aborjin Merkezi (TAC) ofisine, bu hafta dört kanıt poşeti içerisinde Aborjinlere ait kemik kalıntıları teslim edildi.
TAC'ın kampanya yöneticisi Nala Mansell, kemik kalıntılarını teslim edilme şeklinin "tam bir saygısızlık ve umursamazlık" olduğunu belirtti.
Avustralya yayın kuruluşu ABC'nin haberine göre, kemikleri teslim eden adli tabiplik görevlisi polisin "İşte atalarınızın kemikleri. Bunları size bırakmam istendi," dediğini aktaran Mansell, "Yüzlerce yıldır Aborjinlerin kalıntılarının uluslararası müzelere gönderilmesiyle uğraşmak zorunda kalan Aborjin toplumu için korkunç bir durum," dedi.
“Irkçılık”
Mansell, kendilerinden önceki nesillere ait kemiklerin ilk kez bu şekilde iade edilmediğine dikkat çekerek, kısa süre önce çikolata ve puro kutularının içinde de kemik teslim aldıklarını söyledi.
Adli tabibin kalıntıları test etme yetkisi olmadığına işaret eden Mansell, tabibin kemik kalıntılarını ele alış biçimini ve Aborijin toplumunu bilgilendirme süresinin uzamasını "ırkçılık" ve "yasaların ihlali" olarak değerlendirdi.
1995 tarihli Adli Tıp Yasası, adli tabibin insan kalıntılarının Aborjinlere ait olabileceğinden şüphelenmesi halinde, Aborjin toplumunun sürece dahil olabilmesi ve kemiklerin saygılı şekilde iadesini sağlamak için Tazmanya Aborijin Merkezi ile iletişime geçmesini gerektiriyor.
Aborjinler hakkında
1606’da Hollandalı denizcilerin gördüğü Avustralya kıtası 100 yıl boyunca “Yeni Hollanda” adıyla anılıyordu ve Aborjinlerle ilk tanışma 100 yıl sonra, 1770’de gerçekleşti.
İngilizler kıtayı sömürgeleştirince, Avrupalı işgalcilerle gelen hastalıklar, savaşlar, toprak kayıpları ve kültürel asimilasyon gibi faktörler, Aborjin toplumunu derinden etkiledi. Aborjin nüfusunun büyük bir kısmı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetti.
Köleleştirmeye isyan eden yerli halk, Avrupalıların “cezalandırma” dedikleri katliama maruz kaldı. Toplu katliamlar 1928’e kadar devam etti. Yaşananlar, 1997’de Avustralya İnsan Hakları Komisyonu tarafından soykırım ilân edildi. (TY)