TBMM Genel Kurulu'nda Süryani yurttaşların Noel'ini kürsüden Süryanice kutlayan Mardin Milletvekili George Aslan İYİ Parti milletvekillerinin sözlü saldırılarına uğradı.
Saldırılar sırasında daha önce Bingöl'de bir bölge ziyaretinde hoşuna gitmeyen eleştiriler yöneltiği için kendisi gibi ultra-milliyetçi bir seçmene hakaretler yağdıran ve bu nedenle İYİ Parti Grup Başkan Vekilliği görevinden istifa etmek zorunda kalan Lütfü Türkkan'ın başı çektiği görüldü.
Lütfü Türkkan grup başkanvekilliği görevinden istifa etti
"Dilleriniz de Allah'ın ayetleridir"
Aslan'ın Süryanice konuşmasını protesto eden ve kendisini göreve çağıran İYİ parti milletvekillerine TBMM Başkan Vekili Sırrı Süreyya Önder, geçtiğimiz günlerde TBMM'de vefat eden Saadet Partisi Kocaeli Milletekili Hasan Bitmez için Arapça dua ettiğini hatırlattı:
" [...] Ben burada rahmetli için istirca yaptım, biriniz 'Bunun Türkçesi ne?' dediniz mi? Burada Bakara’dan ayet okunuyor, biriniz 'Türkçesi ne?' dediniz mi? (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)" dedi.
"O da kendi diliyle halkını selamlamış. Sordunuz mu?"
Türkkan'ın "o ayettir" yanıtı üzerine Önder Türkkan'a şöyle yanıt verdi:
"Sayın Türkkan, 'O ayettir.' dediniz, bir ayet daha okuyayım: 'Dilleriniz de Allah’ın ayetleridir.' der. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)[...]"
Ne oldu?
TBMM Genel Kurulu’nda bütçe görüşmeleri devam ederken söz alan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mardin Milletvekili George Aslan, konuşmasını bitirirken bu, "2023’teki son konuşma[sı]" olacağı için, "şimdiden başta Türkiye’de yaşayan Rum, Ermeni ve Asuri Süryani yurttaşlarımız olmak üzere, tüm Hristiyanların Noel Bayramı’nı kutluyorum." dedi
Aslan, oturumu yöneten TBMM Başkan Vekili Sırrı Süreyya Önder'e dönerek "Sayın Başkan, Noel’le ilgili aynı sözleri Türkçe bilmeyen Süryani halkıma da Süryanice diliyle söylemek istiyorum müsaade ederseniz." diyerek izin istedi. Önder'in "Buyurun, tamamlayın Sayın Aslan" diyerek süre verdiği Aslan'ın Süryanice konuşması tutanaklara “…” şeklinde ve "Bu bölümlerde hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi" dipnotuyla geçti.
Tartışmanın Aslan, İYİ Parti ve DEM Parti Milletvekilleri ve Başkan arasında geçen sonraki bölümü tutanaklarda şöyle yer aldı:
GEORGE ASLAN (Devamla) – BAŞKAN – Buyurun.
GEORGE ASLAN (Devamla) – “…”[(*)]
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Başkan, ne oluyor ya! Ne oluyor Başkan!
AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) – Reddediyoruz.
TURAN YALDIR (Aksaray) – Sayın Başkan, tiyatro mu izliyoruz?
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Başkan, hep beraber izlememize müsaade etmeyin!
GEORGE ASLAN (Devamla) – “…”(*)
TURAN YALDIR (Aksaray) – Devletin dili Türkçe değil mi Sayın Başkanım?
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Evinde gidip konuşsun, sokakta tamam ama burası Türkiye Büyük Millet Meclisi.
GEORGE ASLAN (Devamla) – “…”(*)
TURAN YALDIR (Aksaray) – Nasıl oradan iyi izleniyor mu Sayın Başkan?
AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) – Herkes Türkçe konuşacak.
GEORGE ASLAN (Devamla) – Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Çok rica ediyorum, bir dakika daha hiç sataşmaya mahal vermeden…
BAŞKAN – Buyurun.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Yok, öyle bir şey!
TURAN YALDIR (Aksaray) – Sayın Başkan, böyle bir şey olabilir mi ya!
GEORGE ASLAN (Devamla) – Sataşmaya mahal vermeden…
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Yok, öyle bir şey kardeşim!
AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) – Hayır, hayır!
TURAN YALDIR (Aksaray) – Anayasa’nın 3’üncü maddesinde söylüyor bunu, resmî dil Türkçedir.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Burası Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türkiye'nin resmî dili Türkçe, burada Türkçe konuşmak zorundasınız!
GEORGE ASLAN (Devamla) – Bakın, biz başka bir gezegenden buraya gelmedik, biz buranın yerleşik halklarıyız. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Siz, biz yok, burası Türkiye Büyük Millet Meclisi, burada Türkçe konuşmak zorundasın; babanızın çiftliği değil! Babanın çiftliğinde konuş, burada değil, hadi!
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) – Sizinkinin de değil, sizin de babanızın çiftliği değil!
GEORGE ASLAN (Devamla) – Ben tarihimden bir örnek vereyim: Sümer, Akad, Asur, Babil; bu toprakların on iki bin yıllık yerleşik halkıyız.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Bırak bu işleri ya, bırak hamaseti!
TURAN YALDIR (Aksaray) –Sayın Başkan, niye izliyorsunuz?
GEORGE ASLAN (Devamla) – Bu dil başka gezegenden gelmedi, bu dilleri kabul edeceksiniz; bu bir zenginliktir Türkiye için.
AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) – Etmiyoruz, kabul etmiyoruz!
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Evinde konuş kardeşim!
GEORGE ASLAN (Devamla) – Niye bunu kabul etmiyorsunuz?
TURAN YALDIR (Aksaray) – Sayın Başkan, niye izliyorsunuz?
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Burada herkes istediği dilde konuşamaz, böyle bir şey yok. Kendiniz Anayasa yazmayacaksınız.
GEORGE ASLAN (Devamla) – Avrupa’da bizim dilimiz okullarda resmî olarak okutuluyor.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Anayasa üzerine yemin ettin sen, o yemine uyacaksın.
GEORGE ASLAN (Devamla) – Yahu, Anayasa mı bıraktınız? Anayasa “…”[(*)] oldu, dağıttınız, yırttınız, hâlâ Anayasa’dan bahsediyorsunuz.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Senin yüzünden oldu, senin gibiler yüzünden oldu.
GEORGE ASLAN (Devamla) – Saygılar sunuyorum sayın milletvekilleri. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Aslan.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Başkan…
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, sayın hatip Türkçesini önceden söyleyerek “Kendi dilimde de Noel kutlaması yapmak istiyorum.” dedi.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Böyle bir şey olur mu Başkan ya! Böyle bir şey olur mu ya!
TURAN YALDIR (Aksaray) – Var mıdır böyle bir şey, Anayasa’da var mı Sayın Başkan?
BAŞKAN – Peki…
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Biz nereden bilelim Noel kutlaması mı yapıyor, başka bir şey mi söylüyor? Böyle bir şey olmaz Başkan!
BAŞKAN – Bir vekil onu kendisine yakıştırmaz.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Meclisin asaletini korumak size aittir, Anayasa’ya sahip çıkmak sizin vazifenizdir.
BAŞKAN – Elbette bana ait. Ben burada rahmetli için istirca yaptım, biriniz “Bunun Türkçesi ne?” dediniz mi? Burada Bakara’dan ayet okunuyor, biriniz “Türkçesi ne?” dediniz mi? (DEM PARTİ sıralarından alkışlar) O da kendi diliyle halkını selamlamış. Sordunuz mu?
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Yok öyle bir şey. Bir ayetle bunu karıştırmak kadar da büyük bir gaflet yok; çok başka bir şeyden konuşuyorsunuz.
BAŞKAN – Hiç önemli değil, dilden bahsediyoruz.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Çok başka bir şeyden konuşuyorsunuz.
BAŞKAN – Kendi dilinde selamladı, tahammül biraz ya.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Ya, bırakın tahammülü! Ne alakası var canım tahammül etmekle?
BAŞKAN – 4’üncü söz, Şanlıurfa Milletvekili Sayın Dilan Kunt Ayan’a ait.
Buyurun Sayın Ayan. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) – Ama gerçekten çok ayıp oluyor yani!
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Ya, olur mu böyle bir şey canım! Burasını çiftliğe çevirdiniz ya, vallaha çiftliğe çevirdiniz ya!
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) – Ne var ya, kendi dilinde kutlama yapıyor, ne var bunda? Ne var bunda?
SEZAİ TEMELLİ (Muş) – Ya, hadi be! Haddini bil!
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Elini kolunu kaldırma!
SEZAİ TEMELLİ (Muş) – Haddini bil!
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Kaldırma elini kolunu!
SEZAİ TEMELLİ (Muş) – Ne çiftliği! Ne çiftliği!
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) – Böyle yapmayın.
GEORGE ASLAN (Mardin) – Sen yokken benim atalarım burada imparatorluk kurdular, sen yokken imparatorluk kurdular, ne diyorsun!
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Kaldırmayacaksın, efendi gibi oturacaksın.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) – Sen oturacaksın orada.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Efendi gibi muamele göreceksin, yoksa o kolunu alırım senin, bak haberin olsun.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) – Sen oturacaksın; saygısız!
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Sezai, başkalarıyla karıştırma, otur efendi gibi.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) – Hadi!
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Terbiyesiz adam! Hadi! (DEM PARTİ sıralarından gürültüler)
GEORGE ASLAN (Mardin) – Misafir olan sensin, bu toprakların yerleşik halkı benim.
BAŞKAN – Sayın Aslan, lütfen yerinize oturun.
Bir saniye arkadaşlar…
Sayın Türkkan, “O ayettir.” dediniz, bir ayet daha okuyayım: “Dilleriniz de Allah’ın ayetleridir.” der. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar) Yani şimdi, bir dilden…
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Burası anayasal bir kurum, bu kurumda konuşulacak dil belli.
BAŞKAN – Elbette ki, söyledi Türkçesi’ni ve ardından da kendi halkına öyle seslendi. Bir dilden bu kadar…
TURAN YALDIR (Aksaray) – Kendi halkına miting meydanlarında seslenebilir, burası Türkiye Büyük Millet Meclisi Sayın Başkan.
BAŞKAN – Öyle değil, öyle değil.
SALİHE AYDENİZ (Mardin) – Gerçekten yeter ya!
BAŞKAN – Buyurun Sayın Ayan.
(AEK)