Haberin Kürtçesi için tıklayın
Barış İçin Akademisyenler’in “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini 1128 imza ile kamuoyuna sunmasının üzerinden iki yıl geçti.
Bildirinin ikinci yıldönümünde Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde iki imzacının yargılandığı davanın ilk duruşması görülecek.
35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek duruşmalar öncesi adliye önünde yapılan açıklamada bildiri metinlerinin yer aldığı pankartları taşıyan Barış İçin Akademisyenler “Sözümüzün arkasındayız” dedi.
"Barış talebi yargılanamaz"
Prof. Dr. Ayşe Erzan, Prof. Dr. Fadime Gök ve Prof. Dr. Zelal Ekinci’nin okuduğu açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Baskılar, linçler, gözaltılar ve tutuklamaların yaşandığı bu iki yıllık süreçte 500'e yakın imzacı arkadaşımız işlerinden edildi. 15 Mart 2016’da tutuklanma kararı çıkarılan dört meslektaşımız 22 Nisan’a kadar tutuklu kaldılar.
“25 Şubat 2017’de genç bir akademisyen olan Mehmet Fatih Tıraş Çukurova Üniversitesi’ndeki görevi hukuksuz bir şekilde sonlandırıldıktan sonra intihar etti. 27 Şubat 2017’de Eren Deniz Tol ve 1 Aralık 2017’de Arif Dirlik hocalarımızı kaybettik.
“Yaşadığımız bunca acı ve maruz bırakıldığımız adaletsizlik ve hukuksuzluğa 5 Aralık’tan beri ‘terör propagandası yapmak’ suçundan yargılandığımız davalar eklendi.
“Bizler baskıya, zulme ve adaletsizliğe karşı barış sözümüzde ısrarcı olduk. Öğrencilerimiz, demokratik kitle örgütleri, feministler, LGBTİ örgütleri, ekoloji aktivistleri, Türkiye ve dünyadan insan hakları, barış ve emek örgütleri ile akademisyenlerin yanı sıra sinemacılar, edebiyatçılar, sağlıkçılar, hukukçular gibi meslek gruplan dayanışmayı büyüttüler.
“Bugün tam iki yıl sonra sözümüzün arkasındayız diyoruz. Bir kez daha bilim insanları hakikati dile getirmek zorundadır diyoruz. Barış istemek suç değildir, 'Barış talebi yargılanamaz' diyoruz.”
Ne olmuştu? 1128 akademisyen, 10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" adına "Bu Suça Ortak Olmayacağız" başlıklı bildiriyi yayınladı. Toplam imza sayısı 2212'ye ulaştı. Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy ve Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı Barış İçin Akademisyenler/İstanbul grubu adına "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisi kapsamında yaşananları basın toplantısıyla paylaştı (10 Mart 2016). Camcı dışındaki üç akademisyen 15 Mart 2016’da; tutuklama kararı çıktığında yurtdışında olan Camcı ise Türkiye’ye döndüğünde 31 Mart 2016’da “örgüt propagandası” suçlamasıyla tutuklandı. Dört akademisyen 22 Nisan 2016'daki ilk duruşmada serbest bırakıldı. İlk duruşmada savcı suçlamayı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301. maddesinde belirlenen "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama" şeklinde değiştirmesiyle yargılama izni için Adalet Bakanlığı'na başvuruldu. Ekim 2017'de en az 148 imzacı akademisyen hakkında da iddianame hazırlandı. Savcı İsmet Bozkurt'un hazırladığı iddianamede imzacı akademisyenler 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 7/2 maddesinde yer alan "Terör örgütü propagandası" ile suçlandı. İlk duruşmalar 5 Aralık 2017'de görüldü. |
(TP/BK)