* Fotoğraf: AA
“Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla yargılanan akademisyenlerin yeni adli yıldaki adliye mesaileri 5 Eylül’de görülecek duruşmalarla başlayacak.
2 Eylül 2019’da başlayan yeni adli yıl akademisyenlerin yargılanmaya başladıkları 2017’den beri Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde başlayıp farklı illerdeki adliyelere yayılan üçüncü adli yılları olacak.
AYM’den ihlal kararı gelmişti
Geçtiğimiz adli yılın 20 Temmuz’da sona ermesinin ardından Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurul, 10 akademisyenin bireysel başvurularıyla görüştüğü dosya üzerinden “hak ihlali” kararı vermişti.
TIKLAYIN - AYM Gerekçeli Kararı: Akademisyenin İşi Düşünce Açıklamak
AYM, başvuruculara 9 bin lira tazminat ödenmesine, ihlalin ortadan kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılması için karar örneğinin yerel mahkemelere gönderilmesine de hükmetmişti.
Akademisyenleri yeni adli yılda ne bekliyor?
AYM’nin kararına göre, devam eden davalar ve kesinleşmiş cezalar için yerel mahkemelerin yeniden yargılama yaparak beraat kararı vermesi, istinaf aşamasında olan dosyalar için de bozma kararı verilmesi gerekiyor.
AYM kararını, ihraç edilen akademisyen başvurularını henüz karara bağlamayan OHAL Komisyonu da dikkate almak zorunda ancak buna rağmen aksi kararlar verebiliyor.
Fakat Komisyonun akademisyenlerin aleyhine bir karar vermesi durumunda kişilerin Danıştay’a başvuru hakkı doğuyor. AYM kararı Danıştay için bağlayıcı olsa da ihraç kararlarının yine kalkmaması söz konusu olursa, bu konu da ayrıca AYM önüne gelecek.
Avukat Eyüboğlu: Bizi dalgalı bir süreç bekliyor
Akademisyen dosyalarının müdafiliğini üstlenen avukatlardan Meriç Eyüboğlu AYM kararının ardından başlayan yeni adli yılda, yargılamalardaki sürecin nasıl izlemesi gerektiğine ilişkin şunları söylüyor:
"AYM bizim yargılamaların en başından beri söylediğimiz şeyi teyit etmiş oldu: Ortada bir suç yok. Dolayısıyla bu zaten açılmaması gereken davaların derhal sona ermesi, beraat kararıyla bitmesi, karar verilmiş dosyalar açısından da yeniden yargılama yapılaması gerekir. Ancak bu yetmez çünkü yaşanan mağduriyetler sadece ceza yargılamalarıyla sınırlı değil. OHAL Komisyonu'nun derhal harekete geçip ihraç kararlarıyla ilgili iade kararları vermesi gerekir. 'Bu suça ortak olmayacağız' metnini imzalayan tüm akademisyenlerin yaşadığı maddi manevi zararların tanzim edilmesi gerekir ki AYM kararının gereği yapılmış olsun.
"Ancak böyle olup olamayacağını bilemiyoruz. Eylül ayındaki duruşmalar bize bununla ilgili fikir verebilir. Ama daha önceki süreçte yaşadığımız gibi zamana bölünmüş bir sonuçla da karşı karşıya kalabiliriz; bazı mahkemeler AYM kararına uyarken bazıları uymayabilir. O yüzden bizi dalgalı bir sürecin beklediği ihtimalinin daha yüksek olduğunu düşünüyorum. Fakat yine de eninde sonunda bu karara uymak ve bu davaları bitirmek zorundalar, başka seçenekleri yok."
Kaç kişiye ceza verildi?
Akademisyen yargılamalarında 5 Aralık 2017’den bu yana 738 ilk imzacı, 47 ikinci imzacı olmak üzere toplam 785 kişiye dava açıldı. Türkiye genelinde, 785 akademisyen içinden mahkemeye çıkan (ilk duruşması görülen) akademisyen sayısı 746 oldu.
Bu 746 kişiden 204'ünün davası sonuçlandı. Farklı mahkemelerce verilen kararların tamamı mahkumiyet yönündeydi.
146 akademisyen 1’er yıl 3’er ay; 18 akademisyen 1'er yıl 10'ar ay 15'er gün; 8 akademisyen 1'er yıl 6'şar ay; 2 akademisyen 1'er yıl 6'şar ay 22'şer gün; 17 akademisyen 2 yıl 3 ay; 7 akademisyen 2 yıl 6 ay; 5 akademisyene 2 yıl 1 ay; 1 akademisyen 3 yıl olmak hapis cezasına mahkum oldu.
TIKLAYIN - Çağlayan Adliyesi Bir "Akademik Yılı" Daha Geride Bıraktı
Davası sonuçlanan 204 akademisyenden 29'una verilen hapis cezası 2 yılın üstünde kaldığı için (CMK md. 286), 7 kişi ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını (HAGB) kabul etmediği için toplamda 36 kişinin mahkumiyet kararı ertelenmedi. Kararlar itiraz yoluyla istinaf mahkemesine taşındı. (TP)