Sivas'ın Kangal ilçesi sınırları Bakırtepe'de altın aramak isteyen Koç Holding'e bağlı Demir Export A.Ş. İstanbul'daki binası önünde protesto edildi.
Bakırtepe Çevre Platformu, iki yıldır siyanürlü altın madeni aranmasına karşı mücadele ediyor. Son olarak 11 Şubat'ta şirketin hazırladığı ÇED raporunun da yürütmesini durdurttu. Dernek daha önce de ÇED raporunu iptal ettirmişti.
Bakırtepe, Yama Dağı'nın uzantısında yer alan, doruğunda küçük bir gölü ile, 1850 metre rakımlı, sönmüş volkanik bir dağ.
Doğal ve kutsal bir mekan
Pazar günü yapılan basın açıklamasında okunan basın metninden satır başları şöyle:
* Bakırtepe çok sayıda endemik bitki barındıran; keklik, tavşan, tilki, kartal, serçe, sığırcık, yılan, arı, fare, kelebek ve daha çok sayıda canlıya yurt olan bir doğa parçasıdır. Bunun yanında Alevi, Sünni, Kürt, Türk tüm köylerin kutsal kabul ettiği, dua edilen, derman beklenen bir ziyaret yeri.
* Siyanürün ne olduğunu bilmiyorduk. Bunu öğrenerek işe başladık. Sivas İdare Mahkemesi’nden aldığımız yürütmeyi durdurma kararlarıyla siyanürcü şirketin faaliyetini durdurduk.
Arsenikli su içtik
* Adını suyun gözesinden alan, Bakırtepe’nin eteğindeki Pınargözü Köyü; aynı bölgede yıllardır demir madeni işleten Demir Export A.Ş. tarafından yürütülen maden çıkarma çalışmaları sonucunda susuz kaldı. Yöre halkının itirazı sonucu, şirket köye boru ile su getirdi. Kaymakamın “borularla gelen suyu içmeyin” diye gönderdiği uyarı yazısından da anlaşıldığı üzere şirket, 6 ay boyunca köylüye arsenik oranı çok yüksek olan suyu kullandırdı. Bu gerçeğin açığa çıkması sonucu siyanürcü şirket bu kez damacana ile su dağıtmaya başladı.
Hukuki süreç:
* Dava süreci devam ederken, 27 Ağustos 2013 tarihinde Bakırtepe bölgesindeki Eğricek Köyü, Molladeresi Höyüğü 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı ilan edildi.
* 25 Kasım 2014'te “ulusal kalkınmada sürdürülebilir çevre ile sürdürebilir kalkınma kavramları üzerinde durarak birinin diğerine feda edilmemesi ve sağlıklı bir dengenin kurulması gerektiği, dava sürecinde alınan bilirkişi raporunda tespit edilen jeoloji, yer altı suları, flora-fauna konularındaki eksikliklerin bu haliyle projenin çevre üzerindeki etkilerinin mevzuat ve bilimsel esaslara göre kabul edilemez olduğu, halkın katılımının da sağlıklı olarak yapılmadığı, halkın görüşlerinin projeye yansıtılmadığı” tespiti ile mahkeme, ÇED olumlu kararını iptal etti.
* Şirket Temmuz 2014’te yeni bir ÇED raporunu bakanlığa sundu.
* 31 Aralık 2014'te verilen ikinci ÇED olumlu kararının iptali amacıyla Sivas İdare Mahkemesi’nde açılan davada mahkeme yürütmenin durdurulmasına karar verdi. (NV)