“Amanın bir yeşillik, bir yeşillik, bir yeşillik; o kadar olur. Efkar Tepesi’nden bakınca ucu başı belirsiz, kopkoyu bir yeşillik görünüyor. Cevizler çamlara, çamlar çalılara, çalılar meşelere karışıp vede yeşillerle kaynaşıp gidiyor”
“Arıcılık yap buralarda. Serpiştir her yakaya kovanları, çağır arıları. Dünyanın bütün arıları, uykuyu tüneği uçurup buralara taşınmazlarsa ben yoğum! Bahar günleri yeşil insanı delirtiyor! O börtü böcü, o koku; o vızıltı; sanki kala kala bir eski edebiyat kitaplarında, bir de buralarda kalmış! Yenisini yetiştirmeyi bırakın, bunları bu haliyle korumak bile, gelip geçecek hükümetlerin başarısı sayılır.”
Fakir Baykurt bu satırları Artvin – Savşat’ın Efkar Tepesi’nden aşağıları seyrederken yazdı. Yıl 1959 idi. Kitabına da ad oldu Fakir Öğretmen; aradan geçen 57 yıl içinde Efkar Tepesi’nde, onun kardeşi Cerattepe’de Karadeniz’in öbür tepelerinde yaylalarında, vadilerinde nasıl bir talanın, yağmanın, hoyratlığın olabileceğini nereden bilebilirdi. O bütün yurt ve doğaseverliği ile gelip geçecek hükümetlere, aman hiç olmazsa bu güzellikleri bu haliyle koruyun diye sesleniyordu.
Efkartepe, Cerattepe, Bakırtepe…
Ülkemizin bütün tepeleri, yaylaları, dereleri ne yazık ki aynı tehlike içinde.
Bizim tepemizin adı: Bakırtepe.
Bakırtepe, Sivas'ın Kangal, Eğricek ve Elkondu Köyleri’nin ortak tepesi. İki bin metre rakımda. Bir yanı ardıç ve çam ağaçları, öbür yanı; alıç, süslülük, karamıh, kuşburnu ağaçları ile bezeli. Kekliklerin, kartalların, serçe, sığırcık, gelincik, tavşan tilki, kurtların yurdu. Kekik, kenger, çiğdem, navruz, gelincik, papatya, çobanyastığı, dana kuyruğu, öküzgözü, kuzukulağı, yabaniyoncanın yaşam alanı.
Kangal köpeklerinin, Akkaraman koyunlarının, yerli sığır türlerinin, sıcak çermikteki doktor balıkların anayurdu.
Dertlere deva, hastalara şifa dileyenlerin esin kaynağı… Tam doruktaki çukurun içinde irili ufaklı taşların arasında âbihayat bir su. Ne yosun bağlar, ne böceklenir. Akarı yok. Sünnilerin namaz kıldıkları, Alevilerin semah döndükleri adak adanan, kurban kesilen, kutsiyet atfedilen bir yer. Ziyaret günlerinde onlarca kova su çekilir de bir milim eksilmez.
İşte bu bizim Bakırtepe’de; Cerattepe’de ne yaşanıyorsa aynısı yaşanıyor. Siyanürle Altın İşletmeciliği… Dağımızı, eteğindeki yazı’yı delik deşik ettiler. Şu sıra siyanür havuzları kazıyorlar. Henüz işin başında olmalarına karşın şantiyeden yayılan gürültü ve yoğun toz bulutları hayatı felç etti. Arılar, kuşlar, hayvanlar, böcekler kaçtı gitti… İstiyorlar ki, çevredeki köylüler de kaçsın. Köylüler kaçmadı. Mücadele ediyoruz. ÇED Olumlu Raporu’nun halka sunumu ile başlayan hukuki süreçte Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Demireksport (Koç Holding)’e karşı açtığımız ilk davayı kazandık. Sevincimiz kursağımızda kaldı. İkinci CED geldi. Üçüncüsü yolda… Ne bitmez tükenmez bir yol.
Meramıza, tarlalarımıza izinsiz girdiler. Yüzlerce insanımızla birlikte, şantiyelerine dayandık. Ankara’da, İstanbul’da, Sivas’ta, Çetinkaya’da Kangal köpeklerimizle birlikte yürüyüşler yaptık. Davalar açtık. Birçoğunu kazandık. Ama ne yazık ki “Devlet” dediğimiz aygıt şirketten yana. Toprağımıza, suyumuza, havamıza zehir bulaştıracakları aşikâr iken bu böyle…
Şirket hamle üstüne hamle yapıyor. Ruhsat alanlarını genişlettiler, kapasite arttırdılar. Eğricek köyüne, köyün mezarlığına 500 metre kadar yaklaştılar. Bunun için de dava açtık.
Civardaki bütün buğday başaklarını, meyve ağaçlarını, çiçekleri, otları kırmızı toz kapladı. Beteri siyanür… Rüzgarla, bulutla, buharla, yağmurla, Kalkım Çayı, Çaltı Çayı boyunca Divriği’ye oradan Keban’a kadar ulaşacak zehir. Altın arayıcıları, avcıları “Vahşi Batı” günümüzde böyle hortluyor.
Bakırtepe’de Helenistik çağda, o günün ilkel olanakları ile maden işlenmiş. Bulguları hâlâ duruyor. MTA’nın müzesinde kimi bulgular sergileniyor. Şantiye alanına metrelerce mesafede 1. Dereceden sit alanı olan “Kaptırkaya’nın Kale” dediğimiz höyük, tehdit altında.
Şirket çalışıyor. Biz de çalışıyoruz. Biz hayatı, onlar parayı savunuyor.
Fakir Baykurt öğretmenimiz yol gösteriyor; “Hiç olmazsa bu haliyle koruyun” diyor.
Cerattepe, Bakırtepe, yurdun bütün tepeleri kardeştir. Tepeler kazanacak…