Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Meclis grup toplantısını, kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediyesi önünde yaptı.
Grup toplantısına, Devrimci Parti Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşçı, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban, Toplumsal Özgürlük Platformu (TÖP) Sözcüsü Juliana Sözen, Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı Hakan Öztürk, Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanları Feray Yılmaz ile Mertcan Titiz, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, milletvekili Ahmet Şık, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Murat Çepni ve Emek Partisi (EMEP) Milletvekili Sevda Karaca da katıldı.
İlk konuşmayı yapan Eş Genel Başkan Hatimoğulları yaptı.
"Kayyım darbesini Mardin'den, Batman’dan, Halfeti'den, Esenyurt'tan hep birlikte geri püskürteceğiz" diyen Hatimoğulları, şöyle devam etti:
"Sanmayın ki kayyım sadece Kürtlere zarar veriyor"
"Kayyım demek Kürt'ün iradesini tanımadığı kadar Esenyurt’ta olduğu gibi Türk’ün de Terekeme’nin de Arap’ın da Ermeni'nin de Laz'ın da Çerkez'inde, bu ülkede yaşayan bütün farklı halklar ve inançların iradesini tanımamak demektir.
Atanmış valiler, kayyımlarla, kaymakamlarla seçimi ortadan kaldırmak istiyorlar. Öyle bir rejimi yasallaştırmak istiyorlar. Bu kayyımcı anlayışın sanmayın ki sadece Kürtlere zarar veriyor. Sanmayın ki sadece DEM Parti’ye zarar veriyor.
"AKP-MHP, Türkiye partisi değildir"
Esenyurt örneğinde de gördüğümüz gibi kayyımcı anlayış Türkiye’deki seçimleri lağvediyor, seçimleri ortadan kaldırıyor. AKP-MHP, Türkiye partisi değildir. AKP-MHP, yandaş partisidir. Kendisi dışındaki bütün partileri yok saymaktadır. Kendisi dışındaki bütün muhalefeti yok saymaktadır, Türkiyelileşmenin önündeki en büyük engel AKP-MHP ittifakının ta kendisidir.
"Eş Genel Başkanımıza linç uygulanıyor"
Dün Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan ile birlikte Batman’daki direnişi ziyaret ettik. Batman’da konuşmalar yaptık. Sevgili Eş Başkanımızın konuşması amacından kopartılarak yandaş, çamur medya tarafından hedef gösterilmiştir. Partimiz kriminalize edilmeye çalışılmaktadır ve Eş Genel Başkanımıza partimize bir siyasi linç uygulanmaktadır. Şu bilinsin ki ağzımızdan çıkan her lafın ağırlığını biliyoruz. Ağzımızdan çıkan her lafın tarihsel önem ve anlamını biliyoruz. Eş başkanımız yalnız değildir, partimiz hiçbir zaman yalnız olmadı, yalnız da kalmayacaktır.
"Gün hukuka ve adalete sahip çıkma günü"
Bu haklı davaya gelin hep beraber sahip çıkalım. Dün geç kaldık. Geç kaldık diye de Esenyurt’a da kayyım atandı. Biraz daha geç kalırsak sadece DEM Parti belediyelerine değil, Türkiye’nin batısındaki diğer belediyelere de kayyım atanacağından hiç kimsenin şüphesi olmasın. Gün demokrasiye, insan haklarına, hakka, hukuka ve adalete sahip çıkma günüdür.
Ardından konuşan Bakırhan ise, "Saray yandaşları ve kalemşörleri diyor ki terörden dolayı kayyım atadık. Bakın bunlar bütün kötülüklerini, hukuksuzluklarını bu terör kavramının örtüsünün arkasına saklayarak yıllardır bu ülkeyi sömürdüler, ülkeyi büyük bir cezaevine çevirdiler” dedi.
Bakırhan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Uzatılan el meğer kayyım atamak içinmiş"
İktidar bir yandan elimi uzatıyorum derken diğer eliyle yok sayıyor. Bu halk size nasıl güvensin? Bu halk meclise uzattığınız elin sahici olduğuna nasıl inansın? Buyurun bunun cevabını sizler verin.
Soruyoruz; dün elini uzatanlar bugün kayyım atayanlar değil mi? Peki biz bunların samimiyetine nasıl inanacağız, nasıl güveneceğiz. Uzattıkları ellerini tuttuk, bize uzatılan her eli tutarız. Toplumsal barış için uzatılan her el değerli ve kıymetlidir. Ama siz de gördünüz uzatılan el meğer kayyım atamak içinmiş. Gerçek durumlarını kayyım atayarak kendileri ifşa etti.
Kayyım barış ve çözüme giden yolu dinamitleyen bir yoldur. Kürt sorunu nedir diye sorup duruyorlar. Kürt sorunu nedir diyenlere sesleniyoruz. Kürt sorunu sabahın 5’inde Ahmet Türk'ün Devrim Demir’in kapısını çalarak seni belediye başkanlığından aldık demektir.
"Bir elinizde kayyım bir elinizde zulüm var"
Müzakereden kaçıyorlar. Niye müzakereden kaçıyorlar? Çünkü müzakere kimin sahici, kimin çözümden yana olduğunu, kimin gerçekten bu meselenin çözülmesini istediğini gösteren en önemli merhalelerden biridir. Müzakere yaparlarsa gerçeklikleri ortaya çıkacak diye müzakereden kaçıyorlar. DEM Parti olarak Kürt barışının asıl muhataplarından biri biziz, çözüme hazırız. Her zaman olduğu gibi bugün de elimizde hançer değil, barış güvercinleri var ve böyle olmaya devam edecektir. Ama sizin elinizde, bir elinizde kayyım bir elinizde zulüm var.
Sayın Bahçeli bize uzattığın elini biz tuttuk, ama diğer elini ortağın baltaladı. Bize uzattığın elde sorun yok. Diğer elini baltalayan ortağında sorun var. Madem bir çözüm istiyorsun, önce bu kayyım anlayışından bahset, madem çözüm istiyorsun tecridi kaldır, madem çözüm istiyorsun hukuku uygula, madem çözüm istiyorsun o zaman çek Mardin kayyımını."
(RT)