Fotoğraflar: Mervan Sak
Gaziantep hem gastronomisi hem tarihi yapıları hem de çarşılarıyla Türkiye’nin önemli turizm kentlerinden. Gaziantep Valiliği’nin paylaştığı rakamlara göre, sadece 2019’da 125 bini yabancı 719 bin turist şehri ziyaret etti. Ancak koronavirüsün etkisiyle, şehir ekonomisinin temel direği turizm büyük darbe aldı. Göbeklitepe, Nemrut, Zeugma gibi simgeleriyle GAP turizminin gözde kentlerinden Gaziantep’te turizm geliri pandemiyle beraber yaklaşık 85 azaldı. Gaziantep’in sembol noktalarından Bakırcılar Çarşısı’nda da hayat durma noktasına geldi.
Esnaf aylardır geçinemiyor
Gaziantep Bakırcılar Çarşısı 400 yıllık geçmişe sahip. Bakır ve krom gibi madenlerin ustaların elinde hayat bulduğu Bakırcılar Çarşısı, Gaziantep turizminin gözbebeği. Sadece bakır sanatı değil, aktarlar, yemeniciler, sedef kakmacıları, baharatçılar, baklavacılar ve geleneksel kutnu kumaşı işlemecileri gibi birçok dükkan da yine bu çarşıda. Bakırcılar Odası Başkanlığı’na göre, çarşı tezgahlarla beraber en az 400 dükkana ev sahipliği yapıyor. Bu da binlerce kişinin buradan geçimini sağlaması demek. Ancak esnaf hem pandemiden hem de kur artışından dolayı aylardır geçinemiyor.
Baharın gelişiyle beraber sokakları yabancı ve yerli turistlerle dolan Bakırcılar Çarşısı’nda şimdilerde esnaf, dükkanlarının önünde müşteri bekliyor. Ustalar kapılarına kilit vurma noktasına geldi.
Gaziantep’in tarihi Bakırcılar Çarşısı’nın ustalarıyla salgından nasıl etkilendiklerini konuştuk.
"Geçinemediğim için çocuğumu okutamıyorum"
*Ahmet Büyük
On yaşından beri baba mesleğine dört elle sarılan Ahmet Büyük (53) en büyük sorunun turistlere ev sahipliği yapamamaları olduğunu söyledi. Mesleğinde 40 yılı deviren bakır ustası, satış yapamadığı ve geçimini sağlayamadığı için derin üzüntü duyduğunu şu sözlerle anlattı:
"Oğlum üniversite okuyordu. Geçinemediğimiz için okulunu dondurmak zorunda kaldı. Benim için acı olan çocuğumu okutamamam oldu ve bu bana çok dokundu. Öbür yandan üç aylık elektrik, su ve iş ile ev kiram birikti, ödeyemedim."
Hem mesleklerinin temelinde turizm olduğu hem de kendileri il dışına ürünlerini götürüp satamadığı için ortada beş parasız kaldığını, sadece bir buçuk yıl önce, Bakırcılar Çarşısı’na komşu cadde ve sokakların çoğunun yabancı binlerce turistle dolu olduğunu söyleyen Büyük, gelen yerli halkın alışveriş yapmadığını söylerken, özellikle yabancı turistlerin sektörleri için önemini de şöyle anlattı:
"Yabancı turistlerin hem el emeği düşkünlüğü hem de parası var. Kur nedeniyle onlara söylediğimiz fiyatlar da uygun geliyor. Kısacası onlarda para bizde el işi var. Bu sanat için buraya geliyorlar."
"Virüs var diyorlar ama kongre yapıyorlar"
Büyük, koyulan yasakları bir türlü anlamadığını söyledi ve tepkisini şu şekilde dile getirdi:
"Bize çıkmayın, virüs var diyorlar ama sürekli kongre yapıyorlar. Binlerce kişi katılıyor. İnsanlar da 'Madem bunlar kongre yapıyor, bir şey olmuyor, biz niye dışarı çıkmayalım’ diyor. Bu işte bir tezatlık var. Profesörler, doktorlar, bilim insanları dikkat edin, çıkmayın diyor ama başımızdakiler kurallara uymayıp kongre düzenliyor."
Devlet desteğinden faydalanan yok
Tarihi Bakırcılar Çarşısı’nda görüştüğüm esnaflardan sadece biri devlet kredisinden faydalanabilmiş. Diğerlerine ya kredi çıkmamış ya da bu şartlarda nasıl ödeyeceklerini bilmedikleri için başvurmamışlar.
*Salman Çarlı
73 yıldır bakırcılık mesleğini yapan Salman Çarlı (81) da devletin verdiği kredinin geri ödemeli ve faizli olduğu için alamadığını ve dükkanını kapatma eşiğine geldiğini söyledi:
"Pandemiyle birlikte bizim meslekte kriz başladı. Müşteri uğrayamaz oldu. Yerli insanlar bizden pek alışveriş yapmaz. Bakmayın şu an buralarda insanların dolaştığına. Sadece gezmek için çıkıyorlar. Biri de bir dükkâna girip alışveriş yapmıyor. Onları da anlamak lazım çünkü iş olmayınca ceplerinde beş kuruş para olmaz. Bu nedenle sadece bakmakla yetiniyorlar." Hükümeti de eleştiren Çarlı, meslektaşlarının hiçbirinin devlet desteklerinden faydalanamadığını, çevresindeki komşulardan aldığı destekle ayakta kaldığını belirtti.
Şehrin ilk ve tek kadın sedef ustası
Bakırcılar Çarşısı’nın simgeleşmiş sanatlarından biri de sedefçilik. Usta sayısının parmakla sayılır noktaya geldiği sedefçiliği, turizm ayakta tutuyor. 10 yıl önce sedef işlemeciliğine başlayan Nurgül Türkmen (44) bugün Gaziantep’in ilk ve tek kadın sedef ustası. Türkmen, bazı günler siftah bile yapamadıklarını belirterek, bir yılda artan malzeme fiyatlarını şöyle anlattı:
"Eve ekmek götüremiyorum. Tek ekmek teknemiz burası. Devlet desteği alamadık. Üç gündür daha yeni siftah yaptım. Kullandığım malzemelerin fiyatı gün geçtikçe artıyor. Dolar bazlı olduğu için dolar yükseldiğinde malzemenin fiyatı da yükseliyor. Sedefin kilosu bin 750 TL’den üç bin 500 TL’ye, cila 70 TL’den 125 TL’ye, ispirto 45 TL’den 65 TL’ye, ağaç kabuğu bin 600 TL’den 2 bin TL’ye ve telin fiyatı da 48 TL’den 65 TL’ye yükselmiş durumda."
*Nurgül Türkmen
Bu süreçte her gün daha da zorlandığını ve dükkâna boş gelip boş gittiğini ifade eden Türkmen, alınan tedbirlere karşı olmadığını fakat bu durumdan en çok esnafın etkilendiğini söyleyerek şöyle devam etti:
"Dükkân sahibinden dolayı çok sorun yaşıyorum çünkü dükkanın ve atölyenin kirasını veremiyorum. Elektrik, su ve doğalgaz faturalarım birikti, ödeyemiyorum. Bu süreçte eve kapanınca internetten satış yapmaya başladım. Ufak tefek de olsa satıyordum ama o da yetmiyordu. Elemanlarımızı da işten çıkarmak zorunda kaldık. Evde çocuğum var. Birçok isteği oldu, karşılık veremedik. Aylarca telefon faturasını ödeyemedik. Çok üzüldük. Artık sadece geçinmek, ayakta kalmak, yaşamak derdindeyiz."
Hammadde fiyatı bir yılda yüzde 120 arttı
Gaziantep Bakırcılar Saatçiler Av Bayileri ve Sedefçiler Odası Başkanı Celal Açık (53), 44 yıldır baba mesleği olan bakırcılık işini yaptığını ve daha önce hiç bu kadar zor duruma düşmediklerini söyledi.
Bakırcılık işinin insan tarihine yansıyan bir zanaat olduğunu ve bakırcılık denildiğinde akla ilk Gaziantep’in geldiğini söyleyen Açık, bu işin çıraklığını, kalfalığını, ustalığını ve şimdi de başkanlığını yürüttüğünü ve Gaziantep’in tarihini ve kültürünü dünyaya tanıttığını belirtti.
Açık, ayrıca pandemiden dolayı dükkanlarını açamadığını ve bu durumdan çok etkilediğini ifade ederek şunları söyledi:
"Şu an pandemiden dolayı sektör çok kötü durumda. Biz de bu durumdan en az ne kadar etkilenebiliriz ona bakmamız gerekir. Krizden nemalanan çok insan var. Bunlar fırsatçılık peşinde. Hükümet bu fırsatçıları bulup ceza vermeli. Esnafı denetleyeceğine bu fırsatçıları denetlemeli. Kullandığımız malzemeye zam geldiği için istikrar sağlayamıyoruz. Ya batıyoruz ya da kıt kanaat geçiniyoruz. Bakır 40 TL’den 90 TL’ye, kalay ise 150 TL’den 450 TL’ye yükseldi. Normalde bakırın 60 TL civarı olması gerekiyor. Şimdi borsa düşse de yükselse de bakır ve kalayın fiyatı her iki durumda da yükseliyor."
"Esnaf ekonominin sigortasıdır"
Başkan Açık ve bakırcı esnaf, müşterilerinin yüzde 90’ının turistler olduğunu söylerken, satışların da aynı oranda azaldığını kaydetti.
*Celal Açık
Sadece Gaziantep’te değil, tüm Türkiye’de esnafın ülke ekonomisinin bel kemiği olduğuna değinen Açık da şunları söyledi:
"Pandemiden en çok etkilenen kesim esnaf ama şükreden de esnaf. Esnaf Türkiye’nin sigortasıdır. Devlet esnafa kredi verdi ama tekrar o parayı geri alacak. Borçları ötelense de sonuçta bu borcu verecek. Bu ay vermezse mecbur öbür ay verecek. Esnaf en küçük krizden bile en ağır etkilenen kesim. Aslında yanında çalıştırdığı elemanlardan pek bir farkı yok.
"İşçisine verdiği kadar kazanıyordur. Ülkedeki işsizliği de gidermek için devlet önümüzü açacak, istihdamı sağlayacak biz esnaf olarak da yanımıza eleman alacağız. Şu an kiralarımızı, sigortalarımızı ve işçilerimizin primlerini yatıramıyoruz. Biz bakırcılar veya esnaf olarak bu konulara çözüm bulmasını bekliyoruz. Bu konuda hükümetin doğru ve yanlış adımları oldu. Şimdi her şeyi göz önünde bulundurup doğrusuyla yanlışıyla bu işin içinden çıkmamız gerekiyor."
(SO)