Fotoğraflar: Emre Orman
Cumartesi Anneleri/İnsanları, 735. açıklamalarını da İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nin bulunduğu Çukurluçeşme Sokak'ta yaptı.
Cumartesi İnsanları/Anneleri, İçişleri Bakanlığı'nın "yasaklaması" nedeni ile 35 haftadır Galatasaray Lisesi önünde açıklama yapamıyor.
Bu haftaki eylemlerinde karanfiller ve kaybedilen yakınlarının fotoğraflarıyla katılan Cumartesi Anneleri/İnsanları’na, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sedat Şenoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu destek verdi.
Galatasaray'dan vazgeçmeyeceğiz vurgusu
Haftanın basın açıklamasını gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren’in kardeşi Cumartesi Anneleri/İnsanları’ndan İlkbal Eren okudu. Eren şunları söyledi:
“Türkiye demokratik bir hukuk devleti olmadığı için, devleti yönetenler kendilerini hukukun üstünde gördüğü için, bizim barışçıl toplanma ve protesto hakkımız 36 haftadır keyfi bir biçimde engelleniyor. Bu engelleme, bizim haklarımızı ihlal ettiği gibi Anayasa'yı da ihlal eden gayrimeşru bir uygulamadır.
“Kadir Keremoğlu'nu ve tüm kayıplarımızı aramaktan vazgeçmeyeceğiz. Kayıplarımızla buluşma mekânımız olan Galatasaray'dan vazgeçmeyeceğiz.”
"Adalet istiyoruz"
Eylemde, Keremoğlu’nun oğlu Bahattin Keremoğlu da konuştu, şunları söyledi:
“Adalet talebiniz var. Devlete sesleniyorum; bırakın bu işkenceyi. Tek isteğimiz kemikleri bize versinler. Babamın da bir mezarı olsun. Haftada ayda bir Fatiha okuyacak bir mezarımız olsun. Adalet demekten vazgeçmeyeceğiz Hep bu alanlarda olacağız.”
Kadir Keremoğlu nasıl kaybedildi? Yüksekovalı olan Keremoğlu ailesi Van'da yaşıyordu. Varlıklı olan aileyi tehdit eden JİTEM mensupları, 'ölüm listesinde adınız var' diyerek haraç istiyordu. Aile haraç ödemeyi reddedince hedef haline geldi. 75 yaşındaki Kadir Keremoğlu 14 Nisan 1995 tarihinde Van merkezdeki Keremoğlu Camii'nden çıkarken 01 EA 600 plakalı Beyaz Toros, 65 ER 279 plakalı Doğan, 06 FH 600 plakalı Broadway ve 34 ALL 82 plakalı otomobildeki kişiler tarafından kaçırıldı. Aile yaptığı araştırma sonucunda, kaçırıldıktan sonra Yeşil kod isimli Mahmut Yıldırım'a teslim edilen babalarının önce Van JİTEM merkezine, daha sonra da Van Jandarma Alay Komutanlığı'na götürüldüğünü öğrendi. Ayrıca kaçırmayı gerçekleştiren araçlardaki JİTEM'le ilişkili şahısların kimlik bilgilerine de ulaştı. Van Valisi Mahmut Yılbaş'a giderek yardım talebinde bulunan aileye vali, 'bana yazılı başvurmayın, size ancak sözlü olarak yardımcı olabilirim' dedi. Van Emniyet Müdürü ise, 'Siz devlete karşı isyan mı çıkaracaksınız' diyerek aileyi tehdit etti. Dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'la görüşen aile buradan da sonuç alamadı. 22 Nisan 1995 tarihinde aileyi arayan ve kendisini özel harp dairesi mensubu olarak tanıtan kişi "Babanızı bırakmak için 750 bin mark istiyoruz" dedi. Parayı hazırlayan aile babalarının sesini duyup yaşadığını öğrendikten sonra ödemeyi gerçekleştireceklerini söyledi. Ancak bu istek karşılanmadı. Daha sonra aile ile irtibata geçen ve kendisini İstihbarat görevlisi Nazif Karacan olarak tanıtan kişi "Halen babanız sağ. Serbest bırakılmasında umut var. 200 milyon verin babanızı serbest bırakalım" dedi. İstenen fidye Ziraat Bankası Kavaklıdere Şubesi'ne yatırıldı. Olay, Aktüel Dergisi'nin 285 ve 286 sayılı nüshalarında kapak oldu. Kadir Keremoğlu'nun oğullarından biri 13 Ocak 1997 tarihinde TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu'na gidip ifade verdi ve olayı detaylarıyla anlattı, zanlıların isimlerini verdi. Bütün bunlara rağmen, tüm emniyet, adli, idari ve askeri makamlara başvuran ailenin bir sonuç alınmadı. Diyarbakır, Hakkari ve Van adliyeleri arasında gidip gelen dosyada hukuk işletilmedi. Yargısal yolların tüketilmesi üzerine dava 2015 yılında Anayasa Mahkemesi'ne taşındı. Anayasa Mahkemesi de cezasızlığın bir parçası oldu ve davayı reddetti. Dava AİHM'e taşındı. Kadir Keremoğlu'nun akıbetinin açığa çıkartılmasını, sorumlu olanların cezalandırılmasını sağlayacak nitelikte bir yargılama faaliyeti bugüne kadar gerçekleşmedi. |
(EMK)