Sinop’un Ayancık ilçesindeki Ayancık Hidroelektrik Santrali (HES) için başlayan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu’yla ilgili çalışmalar devam ediyor. İlk Elektrik Enerji Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından 2006’da üretim lisansı alınan ve "ÇED gerekli değildir" oluru ile yapımına devam edilen proje, 2012 yılında tamamlandı. Fakat yürütülen 14 yıllık hukuki mücadele sonucunda Danıştay’dan projeyi durdurma kararı çıktı.
Şirketin projeyi tekrar başlatma amacıyla, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ÇED raporu almak için başvurmasıyla süreç yeniden başladı. 22 Eylül 2020’de yapılması planlanan ancak pandemi nedeniyle ertelenen ÇED raporu için halkın katılım toplantısı 22 Haziran 2021’de gerçekleşti. Ayancıklılar, hukuksuz olduğu gerekçesiyle HES toplantısını yaptırmadı.
"Dereler özgürdür, özgür akacak" sloganları atıldı
Toplantıda Ayancık halkı, projenin mahkeme kararıyla iptal edildiğini, şirketin ise var olan eksik proje için ÇED raporu almaya çalıştığını söyleyerek toplantının hukuksuz olduğunu firma ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkililerine açıkladı. Bir ÇED toplantısı yapılabilmesi için mahkeme kararıyla iptal edilen projenin yıkılması gerektiğini dile getirdiler.
Ayancık Çevre Koruma Başkanı Mukaddem Sarısoy’un ilçe halkı adına yaptığı konuşmayı bakanlık yetkilileri yarıda kesince tartışma çıktı. Bunun üzerine salonda alkışlarla protesto başladı. "Ayancık’ta HES istemiyoruz" ve "Dereler özgürdür, özgür akacak" sloganları atıldı. Bakanlık ve şirket yetkilileri toplantıyı terk etti.
"Bu proje sucul hayatın ölümü demek"
Projeye neden karşı çıktıklarını bianet’e anlatan Sarısoy, proje yeniden faaliyete geçerse Ayancık’ta içme suyu konusunda çok büyük sıkıntılar yaşanacağını belirterek, şunları söyledi:
"Uluslararası standarda göre, dereye bırakacağınız can suyu yüzde 50 olmalı. Yani regülatörde 100 litre su tutuyorsanız, 50 litresini dere yatağına bırakmanız gerekiyor. Ama bu projede yüzde 10’u bırakılıyor. Yüzde 10 da sucul hayatın ölümü demek. İçme suyu kuyularımız dere yatakları etrafına yerleştirilmiş. Yer üstü suları azalınca yeraltındaki kuyulara gidecek su da kalmıyor.
"2007’de İller Bankası ve Ayancık Belediyesi’nin, HES’in Ayancık Belediyesi içme suyu ve tesislerini nasıl etkileyeceğiyle ilgili bir inceleme yaptırdığı ortaya çıktı. Buna yönelik hazırlanan tutanakta, HES için alınacak suların Ayancık içme suyunu karşılayan sondaj kuyularının üst kısmında bulunması ve onları by pas etmesi nedeniyle Ayancık deresi alüvyonundan beslenen bu kuyuları olumsuz yönde etkileyeceği belirtilmişti. Şirket, tutanağı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan gizlediği için ‘ÇED gerekli değildir’ oluruyla, Ayancık’ta HES yapılabildi.
"2030’da Sinop susuz kentler arasında olacak"
"Bizim şu anda bile Karakestane’den gelen suya rağmen suyumuzda azalma var. Yazın su sorunu daha fazla olacak. 2030 yılına gelindiğinde Sinop susuz kentler arasında yer alacak. Şu an bile ilçe köylerde su sıkıntısı yaşanıyor. Geçen yıl Ayancık Belediyesi’nden su gitmeyen köy kalmadı.
"ÇED raporuna başvuru sürecinde şirket hiçbir eksikliği gidermeden projeye devam etmek istiyor. Zaten mahkeme kararı bunu kapatırken senin ÇED raporun yok demiyor. Doğaya telafisi olmayan zararlar yaşatan eksikliklerin var diyor.
"2018’de proje sorumlularının çevreye kasten zarar verme suçundan 18 ay hapis cezası aldığını unutmamak gerekiyor. Çünkü projenin inşaatında ortaya çıkan hafriyat yönetmeliklere uyulmayarak, ormanlık alana, çevreye zarar verecek şekilde rastgele atıldı. Bu ihmal sonucunda bölgede heyelanlar meydana geldi ve durum ilçe merkezini tehdit eder boyutlara ulaştı.
"HES yapımında bölgede 24 binden fazla ağaç kesildiği ortaya çıktı. Yeniden ağaçlandırma ise usule uygun yapılmadı. Her yeri bizim bölgemizde olmayan akasya yaptılar. Çünkü akasya bulunduğu yeri çabuk kaplar. Sırf kendi eksiklerini kapatmak, ağaç var görüntüsü vermek için her yere akasya diktiler. Kestikleri ağaç 20 senede büyüdü diyelim, diktikleri üç senede büyüyor ama bölgeye uygun değil.
"İnsanlar, olumsuz yansımalarını görmedik diye düşünüyor olabilir ama çalışmaya başladığı andan itibaren daha belirgin etkiler yaşanacak. O zaman da iş işten geçmiş, ÇED alınmış olacak, geriye dönüş mümkün olmayacak. O yüzden bu süreç önemli, hala bir geriye dönüş imkânımız var."
"Ayancık için çevre felaketi olur"
Sinop Nükleer Karşı Platform (NKP) da Ayancık halkına destek için ÇED toplantısına katıldı. Sinop NKP dönem sözcüsü Kayhan Konukçu, Bakanlık görevlilerinin toplantıyı terk etmesini kazanım olarak değerlendirerek, "Çevre Kanunu’na göre ÇED’in alınabilmesi için halkın katılım toplantısı yapılmış olmalı. Gerze ve Ayancık termik santral projelerinde de aynı şey yapıldı ve sonuçta bu projeler iptal edildi. Ben umuyorum ki, bu proje de iptal edilecek. Aksi halde bu Ayancık için bir çevre felaketiyle sonlanacak ve ilçenin içme suyu kuyuları kuruyacak. Ayancık halkıyla mücadeleye devam edeceğiz" dedi.
CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz de toplantıya katılanlar arasındaydı. Tartışma sırasında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri Sinop Valiliği’nin toplantının yapılmasına dair kararını Karadeniz’e verdi ve okumasını istedi. Karadeniz kararı, "Bunu valiliğin Ayancık’a ihaneti diye okuyacağım" dedi. Katılımcılar daha sonra toplantının yapılmadığına dair bir tutanak imzalayarak dağıldılar.
Çevik kuvvet toplantının yapılacağı alanın çıkışında hazır bulundu. Fotoğraflarını çektiğimizde basın kartımız yoksa silmemiz gerektiğini söylediler. Yaşanan tartışmada, toplantıya katılanların da karşı çıkmasıyla polisin baskısı sonuçsuz kaldı.
Ne olmuştu?
2006’da eski Orman ve Devlet Bakanı Ersin Taranoğlu’nun genel müdürlüğünü yaptığı İlk Elektrik Enerji Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş, Ayancık HES Projesi için EPDK’dan 8,58 megawatt elektrik (MWe) üretim lisansı aldı. Daha sonra proje üzerinde revizyona gidildi ve 2009’da projenin gücü 15,60 MWe’e çıkarıldı.
2008’de ÇED yönetmeliğine göre 0,5 MWe ile 25 MWe arasında üretim kapasitesine sahip olan depolamasız hidroelektrik santraller için ÇED raporu gerekip gerekmediğine Çevre İl Müdürlükleri karar verdiğinden, Ayancık HES için Sinop İl Çevre ve Orman Müdürlüğü tarafından “ÇED gerekli değildir” kararı verildi.
2011 yılında Ayancık Çevre Koruma Derneği, 51 kişiyle Ayancık HES’in çevreye verdiği zarar nedeniyle kamu adına yürütmenin durdurulması ve projenin iptali için Samsun 1. İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Bir yıl sonra Ayancık HES’in kuruluşu tamamlandı fakat faaliyete geçtikten kısa süre sonra 2013 yılında Samsun 1. İdare Mahkemesi, “ÇED Gerekli Değildir” kararını iptal etti ve sonrasında üretim durduruldu.
Valilik ve Danıştay’ın kararı temyize götürmesiyle HES yaklaşık iki yıl faaliyette bulundu.
2015 yılında Samsun 1. İdare Mahkemesi tarafından Ayancık HES yeniden kapatıldı ve Danıştay kararı onadı.
Şirketin projeyi yeniden başlatma amacıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ÇED raporu almak için başvurmasıyla süreç yeniden başladı. 22 Eylül 2020’de planlanan ÇED toplantısının pandemi nedeniyle iptal edilmesi sonucunda toplantı 22 Haziran 2021’e ertelendi. Ancak halkın tepkisi üzerine gerçekleştirilemedi.
(SO)