Avukatlar Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’nda, 2009’da Güngören'de meydana gelen patlamada 18 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin davada sanık avukatı Bahri Belen'in saldırıya uğramasını protesto etti. Basın açıklamasını okuyan İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal “Avukatı yaka paça adliye dışına sürükleyen kolluğun sadece seyretmekle yetinmesi baromuzu hafızasına kazınmıştır” dedi.
Kocasakal Bahri Belen’in saldırıya uğramasıyla yaptığı basın açıklamasında “Biz savunma görevi yapıyoruz, bu görevimizin kutsal olduğuna inanıyoruz” dedi.
“Adliyelerin güvenliği ile görevli bulunan kolluk güçlerinin bu güçlerini avukatlara karşı nasıl kullandıklarına kısa bir süre önce tanıklık etmiştik. Şimdi aynı güç sahiplerinin, fütursuz ve pervasız saldırganlar karşısında nasıl da etkisizleştiğini görmekten derin bir üzüntü duyduğumuzu ‘etkili ve yetkili makamların’ ibretle gözlemlediklerini ummak istiyoruz.
“Avukatı yaka paça adliye dışına sürükleyen kolluğun sadece seyretmekle yetinmesi baromuzu hafızasına kazınmıştır.
“Meslektaşlarımızın şikayeti ile başlatılan soruşturma sürecinden itibaren, her adımın özenle takip edeceğimiz kovuşturma safhasında, sanıkların yasanın tayin ettiği en ağır şekilde cezalandırılmaları, bu koşullarda özel bir anlam taşıyacaktır.
“Bu husus ssadece savunma mesleği açısından değil, yargı görevi yapanların bir bütün olarak saldırganlar karşısındaki konumlarını belirlemek açısından da önemli bir gösterge olacaktır. Talep ettiğimiz bir ayrıcalık değildir. Saldırıya uğrayan avukatın, savunla görevini yerine getirirken maruz kaldığı bu eylem karşısında tıpkı yargıç veya savcı gibi telakki edilmesine yönelik yasal hükümlerin uygulanmasını bekleyeceğiz. Bekleyeceğiz eve özenle izleyeceğiz.
"Savunma görevimiz kutsaldır"
“Biz savunma görevi yapıyoruz.Bu görevimizin kutsal olduğuna inanıyoruz.Tarihte Romalılar kölelerinden bile esirgemedikleri savunma hakkını, 21. yüzyılda engellemeye çalışan bu saldırgan güruh bilmelidir ki tarihimizdeki hiçbir saldırı bizi yıldırmamıştır, bu da yıldırmayacaktır.
“Adalet sağlanmasında savunmanın öncü rolünün farkında olmayan bu cahiller, giriştikleri menfur eylemle, aslında kendilerini yaralamışlardır. Halkın hak arama özgürlüğünün ve savunmanın temsilcisi konumunda bulunan avukatların görevlerini yapmaktan uzaklaştırılması halka karşı girişilen bir eylem niteliği taşır.
“Ne ilginç ironidir ki, şimdi bu pervasızlıkları nedeniyle yargılandıklarında onları yine bir avukat savunacaktır. Savunma görevimize yüklediğimiz bu kutsallığı onlara anlatabilecek en iyi örnek de budur.”
Belen, 4 Temmuz’da Güngören davasında yargılanan altısı tutuklu dokuz sanıktan üçünün tahliye edilmesi üzerine burnuna aldığı darbe sonucu yaralanmıştı.
"Palalıların davasının takipçisiyiz"
6 Temmuz “Parkımıza Gidiyoruz” çağrısıyla Taksim’e gelenlere polisin müdahalesi sırasında protestoculara saldıran palalıların mahkeme tarafından serbest bırakılmasıyla ilgili olarak serbest bırakılıp bırakılmamasının önemli olmadığını, asıl mühim olanın cezalandırılıp cezalandırılmayacakları olduğunu söyledi.
"Burada bir numaralı azmettiren güç, polisten önce polisin bu tür şiddetini, saldırısını kutsallaştıran meşrulaştıran, destekleyen bizzat Başbakan ve siyasi iktidardır. Bunlara karşı Vali ve İstanbul Emniyeti’nin ne yapacağını, nasıl tavır alacaklarını merakla bekliyoruz. İster Twitter 'dan, ister ordan burdan. Ben daha validen herhangi bir açıklama duymadım. Dolayısıyla bu son derece vahimdir. Artık bir takım milisler mi gezinecek bu ülkenin sokaklarında, bindirilmiş mangalar, kıtalar, böyle mi olacak. O yüzden herkesin aklını başına alması gerekiyor. (EA)