Uçağın kaçırıldığının anlaşılmasından çok kısa bir süre sonra Neuburg'daki hava üssünden ağır silahlarla teçhiz edilmiş iki avcı jetinin, gerektiğinde kaçırılan yolcu uçağını inişe zorlamak ve hatta düşürmek üzere havalandığı iddiası resmen doğrulandı.
Bild gazetesi de "F-4 F Phantom II" tipi uçaklarda 20 mm. çapında top ve ikişer "havadan havaya Sidewinder" roketi bulunduğunu ileri sürdü.
12 dakikada havalandılar
Öger Türk Tur'un Free Bird şirketinden kiraladığı Airbus'un Kaptan Pilotu Taner Özdilek' in Salı akşamı "Kaçırılıyoruz" sinyali vermesinden sonraki 12 dakika içinde start alan jetlere ateş emri verme yetkisi de Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Joschka Fischer'deydi.
Bir süredir hasta olan, Alman Sosyal Demokratlar Partili Savunma Bakanı Peter Struck'a vekalet eden Yeşiller Partisi lideri Fischer bu emri, geçtiğimiz hafta Federal Meclis'te kabul edilen "Hava Güvenliği Yasası" kapsamında verebilecekti.
Yasa henüz Eyaletler Meclisi'nde görüşülüp, kabul edilmemiş olmasına, dolayısıyla tam olarak yasalaşmış olmamasına rağmen, ateş açılması durumda anayasa ihlali sözkonusu olmayacaktı.
Yani, eğer işler kötüye gitseydi, bir yolcu uçağına ateş emrini, bir dönemler Avrupasının en güçlü barış partisi Yeşiller'in lideri vermiş olacaktı. 1998'den beri sosyal demokratlarla birlikte iktidarda olan Yeşiller partisi, Alman ordusunun II. Dünya Savaşı'ndan sonra ilk kez başka ülkelere yönelik askeri müdahalelere (NATO ya da Birleşmiş Milletler (BM) şemsiyesi altında) gönderen kararları destekliyor.
Parti tabanından gelen "anti - militarist", "pasifist" ya da "barışçı" itirazlar da zaman içinde giderek azalarak, artık duyulmaz hale gelmiş durumda.
Ne jet, ne de polis gerekti
Bu arada 11 Eylül benzeri saldırılara karşı Almanya'nın kuzeyinde ve güneyinde ikişer tam teçhizatlı jetin her an uçuşa hazır beklediği öğrenildi.
Bu uçakların Alman hava sahasındaki şüpheli uçakları en geç yarım saat içinde yakalayabilecekleri belirtildi. Ancak, Salı akşamı bomba süsü verdiği cep telefonuyla bindiği uçağı bir süre için ele geçiren korsan Buhran Bayrambey'in çılgınlığını durdurmak için ne polise, ne de jetlere ihtiyaç kaldı.
Hatırlanacağı gibi, son zamanların en tuhaf korsanı, yolculardan Ali Alkan'dan yediği tekme sonucu, uçaktan düşerek ağır yaralanmış, dışarıda bekleyen yüzlerce Alman polisine, onu düştüğü yerden alıp, hastaneye götürmek işi kalmıştı.
Kendisini terk edip, Almanya'ya giden karısı olmadan Türkiye'ye dönmek istemeyen ve bunun için uçak kaçıran korsan hastanede yatarken, "kurtarma operasyonu"nun kahramanı Ali Alkan da olayı İstanbul'da "Kalktım, bir tekme attım, düştü. Polis de yakaladı" sözleriyle özetliyordu. (GK/BB)