Anadolu’nun kaybolma tehlikesi altındaki binlerce yıllık atalık tohumları şimdi saksınıza kadar geliyor.
Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’nin Adım Adım Oluşumu bağışçılarının desteğiyle geliştirdiği tohum takas sistemi ile atalık tohumların korunarak yaygınlaştırılması amaçlanıyor.
Peki atalık tohum nedir?
Yerli tohum da denen atalık tohum isminden de anlaşılacağı gibi Anadolu'da onbinlerce yıldır birçok badire atlatarak günümüze kadar ulaşabilmiş en temiz ve sağlıklı tohum.
Üzerinden oynanmamış, hiçbir kimyasal ilaç değmemiş besin değeri yüksek bu tohumlar sağlıklı ve lezzetli gıdaların teminatı.
Dokuz hormonlu domatese eşit
Mesela yerel tohumdan üretilmiş bir domatesteki magnezyum oranı için dokuz tane hormonlu dediğimiz kimyasal değeri yüksek şirket tohumundan üretilmiş domates yemeniz gerekli.
Birer genetik hazine olan bu tohumlar, uzun yıllar kuraklık, sel gibi değişen çevresel koşullara dayanarak günümüze ulaştıkları için iklim değişikliklerine, kuraklığa ve hastalıklara karşı da daha dayanıklı.
Doğal uygulamalar ile üretilip saklandıkları için doğa ve tarımsal biyolojik çeşitlilik için gerekli, ayrıca gıda güvencesinde de bağımsızlığının teminatı.
Yüzde 1 ila 3'ü yerel tohum
Şu anda Türkiye'deki tohumların yaklaşık yüzde 1 ila 3'ü yerel tohum. İşte tüm bu nedenlerle korunması ve yaygınlaştırılması gerekiyor.
Buğday Derneği, 2011'den beri küçük çiftçiler arasında yerel tohum takasının gelişmesi için bir iletişim ağı oluşturdu.
Şu ana kadar akkunduz buğdayı, Osmanlı çileği, deli bezelye ve pembe domates gibi kaybolmaya yüz tutan yerel tohumlar bu sayede takas edildi ve çoğaltıldı.
Bunu daha da geliştirmek yani yerel tohumu kent bahçecilerine de ulaştırmak için tohum takas sistemi internete taşındı.
Yani yerel tohumla sebze meyve yetiştirmek için ille de kocaman bağınızın bahçenizin olmasına gerek yok. Balkonunuzdaki küçük bir saksı ile de işe başlayabilirsiniz.
İnternetten tohum takası
Yapmanız gereken www.tohumtakas.org internet sitesine girerek istediğiniz bir tohumu takas usulüyle yani herhangi bir para alışverişi olmadan seçmek. İlle de verecek tohumunuz olmasına gerek yok, yetiştireceğiniz tohumu ileride takas edeceğinizi taahhüt etmeniz yeterli.
Üstelik sitede tohum ekimi için gerekli eğitim makaleleri de mevcut. Hayatınızda hiç tohum ekmediyseniz de korkmayın.
Şimdilik sitede fotoğrafları ve özellikleriyle birlikte takasa açılan domates, bamya, patlıcan gibi 20 çeşit tohum var.
Bu ekmekle elmada ilaç yok
Tohum Takas Ağı (TTA) Proje Koordinatörü Mehmet Gürmen, basın toplantısında ikram edilen Bayramiçi'nde yerel sarı buğdaydan üretilen ekmeği ve Amasya elmasını göstererek "Bu buğday, kuraklığa dayanıklıdır. İlaç istemez. Şirket tohumundan 2,5 kat az verim verir" diyerek tohum sistemini biraz daha detaylıca anlattı:
"Yerel tohum buna bilge tohum da diyoruz. Anadolu'da nesiller boyu kendi kendine bir sürü badire atlatarak bugüne gelmiş. En sade ve temiz tohum. Tekkeli yok, tecili yok. Kuraklığa nasıl dayanacağı genetik kodlarında var. İşte bu tohumları köylü hala hiçbir şeyi ile oynamadan kullanıyor. Sadece toprağa atmanız yeter. Ürünlerinizin boyu, rengi farklıdır, standartı yoktur.
"İkinci çeşit tohumlar ise yerel tohumun laboratuvar ortamına girmeden enstitü/şirketler tarafından ıslah edilmesiyle oluşan standart tohumlar. Bu tohumun ürünleri birbirine benzer. Standart tohumu da yerel tohum olarak nitelendiriyoruz. Islah işini zaten çifçilerimiz de el yordamıyla yüzyıllardır yapıyordı.
"Üçüncü çeşit ise şirketlerin tohumun tescilini satın aldığı tohumdur. Artık şirket bu tohumu laboratuar ortamında istediği gibi geni ile oynar. Onu ilaca ve kimyasal gübreye bağımlı kılar. Bu tohumun verimliliği arttırmak için kullanıldığı söylenir. Ancak aksine çok su istediği ve toprağı sömürdüğü için verimi düşürür. Bu tohum 0 yaşında üretilir. 1 yaşında da ölür. Yani çiftçi bir yıl tohumu kullanır, ikinci sene verimi düştüğü için yeniden tohum almak zorunda kalır. İşte bu da tohum tekelleşmesini ve gıda bağımlılığını getiriyor. Bir de GDO'lu tohum var anca ülkemizde şimdilik yasak."
Türkiye yerel tohumu koruyamıyor
Gürmen, Bakanlığın yerli tohumunu destekliyoruz diyerek aslında atalık tohumu değil, Türkiye'de üretilen şirket tohumlarını desteklediği belirtti.
Buğday Derneği'nden Oya Ayman da hükümetin Ankara'da tohum gen bankası oluşturduğunu ancak bu sistemde tohumların kavanozlarda tutularak 10-50 yıl saklandığını, oysa tohumların değişen iklim koşullarına ayak uydurmadan bunu hafızasına işlemeden devamını sağlayamayacağına dikkat çekti. (NV)