Aslında Talk-Show'un sistemi çok basit. Ağzı iyi laf eden birini programa koyuyorsunuz. Ve bu kişi başlıyor insanlara konuşacakları malzemeleri sunmaya. Bu malzeme daha çok günün önemli manşetleri arasından çıkıyor. 'Hadi bakalım' diyor Talk-Şovcu, 'Saddam'ı konuşalım bugün... Ya da isterseniz Londra'daki metro grevini...'
Fikir duyurmanın sınırları
İki yolu var fikirlerini duyurmak isteyenlerin, ya telefon ya da e-mail. Gönderdiğiniz e-maildeki görüşler şovmenin hoşuna gitmezse, mesela savaşa karşıysanız, mesela metro çalışanlarının grev hakkını savunuyorsanız bu mailin radyodan okunmasına olanak yok. O zaman fikirlerinizi canlı olarak telefonda duyurmak kalıyor. 'Hoşgeldin şovumuza buyur kardeşim anlat' denildiğinde şöyle bir cümleyle başlayabilirsiniz; 'Ben her türlü savaşa karşı olduğum gibi ülkemin ABD ile beraber Irak'a saldırmasına da karşıyım...' İşte bu cümle radyodaki son cümleniz olur ve anında sözünüz kesilir. Üstelik bir de şovmenin 'Aramızda maalesef hala böyle saçmalayan gerzekler de var, ne yapalım' hakaretine maruz kalırsınız.
BBC London 94.9 FM'nin Jon Gaunt'u, hafta içinde her sabah 9'dan 12'ye kadar bu şovlardan birini yapıyor. Geçen hafta Filistin konusu konuşuluyor. Gaunt, kendisini arayan dinleyicinin Yahudi olduğunu öğrenince hemen gevşiyor, savunduğu fikirlere destek çıkacağı umuduyla 'İşte şimdi İsrail'de yaşamış gerçek bir Yahudi'den dinleyelim olayı' diyor. Gaunt'un Yahudi dinleyicisi umduğundan farklı çıkıyor ve şunları anlatıyor BBC London Radyo'ya:
'Ben 10 yıl İsrail ordusu için savaştım, Filistinlilere karşı insanlık suçu işledik. İsrail devleti şu anda dünyanın en ırkçı rejimine sahiptir, Yahudi olmayanı vatandaş yapmayan bir sistemi vardır...'
Gaunt, beklediğini bulamayınca adamı hemen programdan atıyor ve başka bir dinleyiciye bağlanıyor.
Göçmen düşmanlığı
Jon Gaunt'un başka bir programının konusu konut sorunu. Ama Gaunt, bu soruna şöyle girmeyi tercih ediyor: 'İki sığınmacı Camden Belediyesi'nden Council evlerini satın alıp iki ay içinde satarak tam 95 bin Sterlin kar ettiler. Bu konuda söyleyecekleri olanlar bizi arasın!'
Arayanların büyük bir bölümü Jon'un verdiği sinyalle göçmenlerin bu ülkedeki bütün sorunların kaynağı olduklarını söylemekten çekinmiyorlar. Son karar Jon'un ağzından çıkıyor: 'Bu ülkeye sonradan gelenlere ev verilmesin, çünkü ev verilirse konut fiyatları artıyor ve ülkenin yerleşik insanları (tabii ki İngilizler!) evsiz barksız kalıyorlar.'
Neden radyolardaki Talk Showlar aşırı sağcıların eline geçiyor? Bir görüşe göre solcular, dünyayı siyah ve beyazdan ibaret gören politikalar üretemedikleri ve sadece gerçeği yansıtmaktan öteye geçemedikleri için sıkıcı programlar yaptılar. Böylece solcu programcılar radyolardaki fikir güreşlerinde minder dışında bırakıldılar.
Yasalar, Talk Şovcuların parti adı vererek propaganda yapmasına engel. Fakat aynı türde bir politikayı savunması konusunda yasalar birşey demiyor. Yine de BBC 94.9 FM'den Jon Gaunt'a ya da TalkSport 1089/1053 AM'den Kelvin MacKenzie'ye birilerinin dur demesi gerekiyor. Blair hükümetinde birileri hala çok kültürlülüğü savunuyorlarsa bunu acilen yapmalılar ve radyolardaki faşistleri gün geçmeden temizlemeliler. Aksi takdirde İngiliz aşırı sağının tekeline geçen bu programların yol açacağı toplumsal hasarlara, politik gerginliğe, ırklar ve kültürler arası çatışmaların sonuçlarına katlanmak zorunda kalırlar. (İT/EK)