Davanın kritik bir aşamasında yattığı özel hastanede idrar tahlilleri yaptıran Prens Charles, polisi aradı. Prens, polise eski eşinin uşağının Kraliçe Elizabeth'e (annesine) Diana'nın bazı eşyalarını emin bir yerde sakladığını söylediği bilgisini aktardı.
Sürpriz tanık fısıldayınca
Polis bu bilgiyi Old Bailey savcısına, savcı da mahkeme reisine aktardı. Mahkeme reisi de bu sürpriz tanığın (Kraliçe) oğluna (Prens) fısıldadığı bilgiler ışığında uşak hakkındaki davayı düşürdü.
Uşak, Paul Burrell da sevinç içerisinde çıktığı mahkemeden "Ben zaten Kraliçe'nin beni kurtaracağını biliyordum" dedi. Uşak hakkında açılan davanın İngiliz vergi mükelleflerine hediyesi tam 1 milyon 500 bin Sterlin iken mahkemenin aldığı bu karar herkesi şaşırttı.
Şimdi uşak medyadan saklanıyor. Gazetelerin görüşme ve anılarını yayınlama teklifiyle basın danışmanı ilgileniyor. Uşağın anılarını yayınlamak isteyen bir basın kuruluşu 1 milyon Sterlin teklif etti. Burrell'in niyeti ise Saray hatıratını kitaplaştırmak. İngiliz Kraliyet ailesi içinde ve Prenses Diana'nın bu kadar yakınında yıllarını geçiren bir kişinin neden 1 milyon Sterline burun kıvırdığı anlaşılıyor.
On soru
İki yıldır yargılanıp Kraliçe'nin bir lafıyla - üstelik mahkemeye değil Prens oğluna söylediği lafıyla- iki dakikada serbest kalan uşağın davasıyla ilgili olarak parlamenterlerin Başsavcı'ya ve Başbakan Tony Blair'e şu soruları sorması bekleniyor:
* Hakkında, "vatana ihanet" iddiasıyla dava açılan eski MI5 ajanı David Shayler'in davası bile Old Bailey'de görülmezken neden basit bir hırsızlık suçu bu mahkemeyi bu kadar meşgul etti?
* Kraliçe'den tanık olarak ifade alınması gerekirken neden kulaktan dolma bilgilere , Kraliçe oğluna, oğlu da polise söylemiş gibi, itibar edildi?
* Ceza davalarında tanığın yalan söylemesi ve mahkemeyi yanıltması veya adaleti geciktirmesinin cezası 2 yıla kadar hapisken aynı yol neden Elizabeth Windsor (Kraliçe) için izlenmedi?
* Bir tanığın önce savunma tarafından kabul edilmesi ve ardından mahkeme huzuruna savunma tarafından davet edilmesi usulken neden bu yapılmadı?
* Neden Başsavcılık, Kraliçe'nin mahkeme huzuruna çağırılamayacağını düşünüp bunu yapmaktan kaçındı? Monarşi hukukun üstünde midir? Başsavcılığın böyle bir fikri varsa bile Birinci Charles hakkında dava açılabildiğini kendilerine hatırlatırız. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de statüsüne bakılmaksızın herkesin mahkemeye çağrılabileceğini kabul eder.
* Kraliçe'ye dokunulmazlık verildiyse bunda kamunun çıkarı nedir? Eğer böyle bir dokunulmazlık varsa bunu hangi bakanlık hazırlamış ve kim imzalamıştır? Böyle bir hal varsa bile Ulusal Güvenliği tehdit edici mahiyette midir?
* Geçen hafta savcı ve yargıç savunmayı dışlayarak gizli bir toplantı yaptı. Bu durum adaletin eşitlik ve açıklık gibi iki temel ilkesine aykırıdır. Böyle bir durumdaki yargıcın bağımsızlığı zarar görmüştür ve Saray'a kıyak çektiği ithamına maruz kalmıştır. Neden gizli toplantı yaptılar?
* Yargıç, sanığa neden şu soruyu sormamıştır: "Madem sen Kraliçe'ye bilgi vermiştin, o halde niye bize bu bilgiyi vermedin de bizi 2 sene oyaladın. Mahkeme masraflarını öde de aklın başına gelsin?"
* Savunmanın öne sürdüğüne göre savcılık mahkemenin en önemli şahidi olan Kraliçe'den ifade almadı. Neden?
* İddia makamına göre, uşak Kraliçe'ye Diana'nın bazı eşyalarını aldığını söylediğinde Kraliçe bir yorum yapmadı. Mesela, "Tabii evladım, Diana'nın eşyalarından hangisini sevdiysen al" demedi. Kraliçe'nin yaptığı şahitlik nasıl oldu da hırsızlık davasının düşmesine neden oldu? Savcı bu davanın düşmesinin gerçek nedenini açıklasın?
Gerçek hırsızlar
Medeni bir ülkede monarşi olur mu olmaz mı? Olsa da, en iyi monarşilerde bile Saray entrikalarının bitmeyeceği görülüyor. Son suçlama Saray'daki adli bir hırsızlık vakasıydı ve Britanya Parlamentosu'nda yukarıdaki sorular sorulsa bile kimsenin doyurucu bir yanıt alamayacağı daha şimdiden belli.
Öte yandan hırsızlık ve yalancılık suçlamaları İngiltere Kraliyet ailesi için pek yeni bir şey de değil. Kraliçe, 10 yıl kadar önce artık vergi mükellefi olduğunu açıklamıştı ama şu ana kadar ne vergi verdiğini sır gibi saklıyor. Kral VI. George'un dul eşi ana Kraliçe (Queen Mary) bu yılın Mart sonunda 101 yaşında öldüğünde kendisinden torunlarına kalan 70 milyon Sterlinin veraset intikal vergisini de ödeyen olmadı.
Hakkındaki mahkeme düştüğü için uşak Paul Burrell'ın gerçekten hırsız olup olmadığını öğrenemedik. Ama 101 yaşında ölen Ana Kraliçe'nin bütün dünyanın gözü önünde yapılan cenaze töreninde bir şeyi öğrendik:
Kraliçe Mary'nin tabutunu süsleyen Koh-i Nor adlı paha biçilemeyen elmas parçasını Hindistan'tan çalındığı yazılmıştı. (İT/NM)