Yükseliyorsunuz farkına varmadan, önünüz dağ, bir demir ve metal yığını içindesiniz Göğün maviliği ve rengarenk çiçekler tüm çıplaklığıyla karşınızda mevsim ilkbaharsa.
Ne yana baksanız kar görürsünüz doruklarda, mevsim ne olursa olsun fark etmez.
Vangölü, Çavuştepe, Zernek Barajı, Hoşap Kalesi ve önünüzde heybetli İspiriz Dağları...
Güzeldere (Çuğ) Geçidini aştıktan sonra birden aşağı doğru inersiniz, bir heyecan, bir korku, bir özlem,bir buluşma hayaliyle Bir an önce varmak istersiniz ulaşmak istediğiniz hayalinize.
Başkale'yi geçtikten sonra birden sizi Zap Vadisi ve coşkulu suyu ile Zap Suyu karşılar güler yüzle. Birden uzaklardan görülür, her mevsim zirvesi kar bitmeyen Cilo Dağı
Zap Suyu'na ihanet edemezsiniz
Zap Suyu bir rehber gibi sizi bırakmaz, yanınızda, sizinle beraberdir her an. Ona ihanet edemezsiniz, "el mahkum, uyacaksınız".
Sizi sevdiyse bırakmaz alır içine götürür Alır sizi 390 km uzaktaki Dicle Nehrine kadar götürür. Zap Suyu sevdiğini alır... Güçlüdür, samimidir, dürüsttür ve misafirperverdir.
Zap Suyu; hırçın akar, derin akar ve nice canları alıp götürmüştür. Hakkâri yöresinde türkülere, hikâye ve destanlara konu olmuştur. Aldığı canı vermediği için, binlerce ağıt yakılmıştır uğruna canların
Zap Suyu, ilkbaharda coşar, sığmaz yatağına. Yıllar geçtikçe yatağını derinleştirir. Bulanık akar çünkü milyonlarca metreküp toprak taşır.
Oturup dinlediğinizde yöre halkının acısını, sevdasını, direncini ve yaşadığı sıkıntıları anlatır size!
Zapta yaşanmş kültürlerin izleri yansımıştır türkülerine.
Vaktiniz varsa bir düğüne uğrarsınız. Sevdasını, acısını ve sevincini anlatıyordur türküsünde. Bir de onunla bir Şeğani halayı ile oynarsanız coğrafyanın onlara verdiği kıvraklığı ve hareketliliği anlarsınız.
Zap Suyu, kıvrıla kıvrıla yol bulmuş, önüne çıkan engelleri aşarak düze çıkmış olmakta direncin sembolüdür. Hakkâri ve yöresi Zap Suyu ile anılır olmuştur.
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının kurduğu köprü
1960 yıllarından sonra Zap Suyu yöre halkının anı ve tarihine yeni bir dönüm noktası oldu. Zap Suyu, belki de bu süreçten sonra anılmaya başlandı, anlam buldu.
Deniz Gezmiş ve arkadaşları buraya kurdukları köprü ile adeta yöre insanını İstanbul'a ve Ankara'ya bağlıyor.
Zamanın en büyük projesi olan İstanbul Boğazı'na yapılacak köprüye de engel olacak bir gündem oluşturmuştu. O yıllarda gazete manşetlerine konu olmuştu.
Zap Suyu Başkale'nin İran sınırında bulunan Havril Dağın'dan başlar, yaklaşık 190 kilometre Türkiye toprağı içinde akar. Dicle Nehri'ne kadar 390 km yol almış olur. Türkiye'de ise Çukurca ilçesinde ülkemizi terk ediyor. Hakkâri il sınırları içinde saniyede 80 metreküp hızla akar.
Zap Vadisi
Zap Vadisi Türkiyenin en hızlı akan nehri olan Zap Suyu'na yardım ve yataklık yapar, Zap Suyu'nun 100 km'lik aşağı kesimlerini içine alır.
Zap suyu'nun aktığı bu alan Zap Vadisi'dir. Zap Vadisi, aynı zamanda hırçın ve yüksek dağlarla örülmüştür.
Zap Vadisi ve Hakkari bölgesi; yükseltinin 1500 ile 2000 metre arasında yoğunluk kazanmaktadır. Bu bölümde 30'un üzerinde doruk 3000 metreyi aşar. Bunların en önemlileri Cilo (4168), Kandil (3818), Mordağ (3810), Karadağ (3630), Geverok (3680), Sümbül (3250)dür.
Bu dağlar heybetli duruşları ile Hakkari coğrafyasına farklı bir anlam ve renk katar.
Biz, bu dağların heybetini hatırlattık insanlara hep. Dağları severseniz, bizi de seversiniz çünkü biz bu dağlarla ve bu coğrafya ile varız. Dağları sevmeyen, bizi de sevmez
Kültürümüz, fiziki yapımız, bu dağlarla şekillenmiş tarih boyunca. Kazancımız ve kaybımıza hep bu dağlar karar vermiştir. Zamanı gelmiş dağlar bizi tehlikelerden korumuş, zamanı gelmiş dağlar ölümümüze sebep olmuştur...
Zap Suyu dizginlenecek mi?
ABD ve Taşeron Türk firmaları işbirliğiyle Zap Suyu üzerine kurulacak barajlar nedeniyle, Hakkari merkez ile ilçeleri Yüksekova ve Çukurca alanlarında, birçok tarihi değerin yanında, köyler, madenler ve doğa güzelliği sulara gömülecek.
Aslında Zap Suyu ve Zap Vadisi çok önemli bir kültür kavşağının merkezinde bulunmaktadır. Bu bölge tarihsel aşamalarda yüzlerce kültürün ev sahipliğini yapmıştır. Zap Vadisi'nde uygulanacak barajlar projesi, çevreciler ve meslek örgütleri tarafından tepki gösterilen "Hakkari Enerji Vadisi Projesi" oldu.
Projenin yaşama geçirilmesi durumunda, Başkale sınırından başlayan ve Çukurca'ya kadar uzanan Zap Vadisi doğal güzellikleriyle birlikte sular altında kalacak.
Zap Suyu ve Zap Vadisi önümüzdeki süreçte yine konuşulacak, bu defa da "Barajlar Vadisi" olarak uzun süre gündemi meşgul edecek. 25 yıldır gündemde olan bu barajlara bir türlü de başlanmıyor ya da bitirilemiyor.
Bizler, bu zorlu yaşam koşullarında yaşam kavgası veriyoruz. Yıllardır doğallığımız, kültürümüz ve yaşam tarzlarımızla
Toplumsal dokumuz ve coğrafik bölgemiz üzerinde bazı çalışmalar var. Bu çalışmaların olumlu ve olumsuz yönleri üzerine detaylı araştırma yapan tarafsız gözlemcilere ve duyarlı aydınlara ihtiyacımız var...
Umarım bu projeler gerçekleşmeden toplumsal bir kamuoyu oluşur ve Zap Barajlarının yapılması engellenir. Ülkemizde bunun gibi bir çok barajın yapılması "birilerinin diretmesi" ile yapıldı.
Zap her yıl onlarca canımızı alsa da yine ne Hakkari halkı ne de Hakkari coğrafyası Zaps'ız olmaz.
Zap Suyunun korumasız yollarında hayatlarını kaybeden tüm insanlarımzın anısı önünde saygıyla eğiliyorum (NÇ/NZ)