Antep’te hak savunucuları, Türkiye’nin farklı yerlerinde linç girişimine maruz kalan Suriyeli sığınmacılara destek amacıyla “Kardeşime dokunma” yürüyüşü gerçekleştirdi.
İnsan Hakları Derneği (İHD), Emek Partisi (EMEP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) bileşenleri ve Özgürlük ve Demokrasi Partisi (ÖDP) öncülüğünde Yeşilsu Parkı'nda toplanan kalabalık, “Mülteciden değil, AKP'den hesap sor”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganlarıyla Balıklı Parkı’na yürüdü.
EMEP Antep İl Başkanı Mecit Bozkurt gazetecilere "Ne gerekçeyle olursa olsun, bu yapılanlar ırkçılık ve nefret suçudur. Antep öteden beri farklı halkların ve inançların bir arada ve barış içinde yaşadığı bir kent olmuştur” dedi.
Suriyelilerin çaresizliğinin ucuz işgücü olarak değerlendirildiğini, müteahhitlerin zorunlu göçü fırsata çevirerek kiraları yükselttiğini vurgulayan Bozkurt şöyle konuştu:
“Antep Türkiye’nin en büyük sanayi kentlerinden ve en çok zenginlik üreten bir kent olmasına rağmen bu zenginliği üreten işçi ve emekçilerin yoksulluk ve sefalet içinde yaşadığı ilimizde yüz binlerce savaş mağduru Suriyelinin gelmesiyle birlikte büyük bir sosyal çöküntü yaşanıyor.
“Ev kiraları hızla arttı. Hayatları boyunca düşük ücretlerle emeği sömürülen Antepli emekçilerin kazandıkları, karınlarını doyurmaya ancak yetiyor. Yüzde 200’leri bulan kira artışları barınma sorunu Antepli emekçiler için de çileye dönüştürdü. Büyük bir çoğunluğu işçi olan ve asgari ücretle yaşam mücadelesi veren Anteplilerin ihtiyacı, Suriyeli göçün ve insanların ev bulamamasını fırsata çeviren Antepli müteahhitlerin ve ev sahiplerinin insafına terk edilmiş durumda.
“Birçok sektörde Suriyeli işçiler kayıt dışı ve son derece düşük ücretlerle çalıştırılıyor. Karın tokluğuna, köle gibi çalışmaya dahi muhtaç Suriyelilerin çaresizliği, Antepli işçilere karşı ucuz iş gücü olarak değerlendiriliyor. Suriyeli kız çocuklar ve kadınlar cinsel istismara uğruyor, ikinci eş olarak gayri meşru evliliklere yada fuhuşa zorlanıyor. Yerel yetkililer ve hükümet ise Suriyeli mültecilerin sorunlarını çözmek, insanca barınma ve yaşam koşulları sağlamak yerine, bu vahşi sömürü ve istismara göz yumuyorlar.
“Son günlerde Antepliler’in yaşadığı bu sorunlar giderek öfke patlamalarına yol açmaya başladı. Suriyeli bireylerin karıştığı kimi suçlar ya da Suriyelilerle hiç bir ilgisi olmayan olumsuzluklar bile bahane edilerek, kimi ırkçı çevrelerinde kırşkırtmalarıyla mültecilere karşı linç girişimleri yaşanıyor. Ne gerekçeyle olursa olsun bu yapılan ırkçılıktır, nefret suçudur. Geçmişte dönem dönem kimi kışkırtmalar sonucu gerginlikler yaşanmış olsa da Antep öteden beri farklı halkların ve inançların bir arada ve barış içinde yaşadığı bir kent olmuştur.” (ÇT)