Fotoğraf: Özge Elif Kızıl - Ankara/AA
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle toplantı gerçekleştirdi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesine ilişkin bilgi veren Altun, görüşmeye ilişkin şunları kaydetti:
Erdoğan – Putin ne konuştu?
"Cumhurbaşkanımız, şehitlerimizin kanlarının asla yerde bırakılmayacağını açık ve net şekilde vurgulamıştır. Doğrudan ülkemize saldırıldığı ortamda, rejimin her unsurunun Türkiye için meşru hedef olduğunu ve ateş altına alınacağını belirtmiştir. Bununla birlikte rejimin Soçi Mutabakatı'na uymaya mecbur edilmesini beklediklerini dile getirmiştir.
“Bu tür saldırıların Türkiye'yi İdlib konusundaki yaklaşımından geri çevirmediği gibi tam tersine daha da kararlı hale getirdiğini belirtmiş, Astana sürecinin taraflarının ve uluslararası toplumun sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini vurgulamıştır.
“Rusya'nın bu anlamda çok açık şekilde Soçi Mutabakatı'nın 3'üncü maddesi gereğince rejimi durdurma sorumluluğunu hatırlatmıştır.
“Bu görüşmede karara bağlanan önemli bir husus da iki liderin en kısa sürede bir araya gelerek, yüz yüze görüşmelerinin sağlanması kararı olmuştur.”
TIKLAYIN - Ankara'dan Moskova'ya Telefon, Erdoğan ve Putin Konuştu
“Rusya sorumluluğunu yerine getirmedi”
Fahrettin Altun, İdlib’deki gelişmelere ilişkin şunları söyledi:
"Dün itibarıyla yaşanan elim saldırı sonrası Suriye'deki gelişmelerden birinci derecede Esed rejimi sorumludur.
“Rusya Federasyonu, gerek rejimle ilişkileri, gerek Astana Süreci'nin tarafı olması, gerekse Soçi Mutabakatı'nın 3. maddesi gereğince rejim saldırılarını durdurma sorumluluğunu yerine getirmedi.
“Rusya'dan beklentimiz, gerek sahadaki varlığı gerek Astana Süreci'nin parçası olması gerekse Soçi Mutabakatı'nın ilgili maddesi uyarınca rejim saldırılarını durdurması, saldırılarına engel olmasıdır.
“Mültecilere daha fazla kaynak üretme imkanımız yok”
"İdlib düşerse milyonlarca Suriyeli mülteci Türkiye ve Avrupa'ya kaçmaya çalışacak.
“Dünyada en çok mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye'nin bu insanlara artık yardım etme, daha fazla kaynak üretme imkanı bulunmamaktadır.
“Esed rejimi, açık şekilde uluslararası toplumun kayıtsızlığından faydalanmakta ve bölgede ne yazık ki bir etnik temizlik, bir demografik mühendislik yapmaktadır. İdlib'deki milyonlarca sivili buradan çıkarmak rejimin insansızlaştırma hayalinin gerçeğe dönüşmesi olacaktır."
“Rusya ve İran’a sorumluluklarını hatırlatıyoruz”
"Uçuşa yasak bölge uygulanması son derece hayati bir unsurdur. İdlib'de iki yıldır katliamı büyük ölçüde engelleyen düzen yine Türkiye'nin katkısıyla kurulmuştur.
“Türkiye, Rusya ve İran gözetiminde, Astana Süreci'nde kurulan yapı, iki yıldır katliamların boyutunu ciddi anlamda düşürmüş, fakat engelleyememiştir.
“Bu noktada gerek Rusya gerek İran'a sürecin garantörleri olarak sorumluluklarını hatırlatıyoruz, hatırlatmaya devam edeceğiz.
“Bu süreçte, namlusunu, Türk askerine doğrultan Esed rejimiyle bir an önce diyalog çağrısına bizi çağıran aktörleri de milletimizin vicdanına havale ediyoruz." (EKN)
TIKLAYIN - Doç. Dr. Güneş: "İdlib'de Türkiye'nin Seçeneği Az, Müttefiki Yok"